Tuba Kalçık

Tuba Kalçık

Mail: gudfhdkf@hotmail.com

Zenginliklerimizin kıymetini bilelim

Bayram bereketiyle geldi desek yeridir. 9 günlük bayram tatili turizme büyük bir canlılık getirdi. Otellerin doluluk oranının yüzde 90'lara ulaşması ise bunun en büyük göstergesi. Pandemi sürecinde zor günler yaşayan turizm sektöründeki bu hareketliliğin ekonomimize de olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Deniz ve kumun dışında tarihi ve kültürel zenginliğiyle bence dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Star diyebileceğimiz dünyaca ünlü isimlerim de tatil tercihinin Türkiye olması bence çok sevindirici.



Basına yansıyan birçok önemli oyuncu, iş insanı, sporcu ülkemize geliyor. Geçmişte belki değildi ama bugün artık yüksek hizmet kalitesine sahip, sayısı hiç de az olmayan otellerimizin olması da bizi avantajlı kılıyor. Bu sene medyadan takip ettiğim kadarıyla Çeşme, Alaçatı, Bodrum, Fethiye gibi sahil şeridi dışında Güney Doğu Anadolu bölgesine de ilgi büyük. Özellikle Diyarbakır ve Mardin'de de oteller dolup taşıyor.
Bunun en temel sebeplerinden biri elbette ki bölgede terörün bitmesi ve bölge turizmine katkı sağlayacak önemli projelerin hayata geçirilmesidir. Buralara yerli turistler kadar Fas gibi uzak diyarlardan insanların gelerek bölgeyi gezmek istiyor olması da bence ayrıca dikkat çeken bir nokta.
Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bu coğrafyanın her yerinden tarih fışkırıyor. Bizim onda birimiz kadar tarihi güzelliklere sahip olmayan ülkeler, yaptıkları PR çalışmalarıyla yıllarca yabancı turistlerin ilgi odağı olmuştu. Yabancı turistlerin tatil alışkanlığı değiştirmek ve onlar için ülkemizi cazibe merkezi haline getirmek için elimizdeki en büyük güç doğal, tarihi ve kültürel zenginliğimiz. Türk dizilerimiz, uluslararası başarı kazanmış sanatçılarımız, Türkiye adına yapılan etkinlikler de elbette ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağladı.
Türkiye'nin turizmde dünyada hak ettiği ilgiyi görmesi için uluslararası alanda bu zenginliklerimizi daha fazla tanıtmalıyız. Bunun için de sanattan siyasete herkes taşın altına elini koymalı...



YAZIKTIR..
Bu yaz da geçen sene olduğu gibi orman yangınları haberiyle ciğerimiz yanıyor. Ülkemizde Datça ve Çeşme gibi turizmin gözbebeği yerlerin yanı sıra Portekiz, İspanya gibi ülkelerde de birçok noktada ormanlar yanıyor. Bunun nedeni insanların doğaya özensiz davranması mı, küresel ısınmanın etkisi mi tam olarak bilmiyorum.. Ama şunu çok net söyleyebilirim ki dünyanın ciğerleri yanıyor...Ve insanlık ne kadar gelişmiş olursa olsun buna engel olamıyor. Belki bu yangınların doğanın dengesine nasıl etki bıraktığını bizler şimdi göremeyeceğiz ama bizden sonra gelecek nesiller bunun acısını çekecek. Her orman yangını haberinde o kadar canım acıyor ki, eksiliyoruz, yavaş yavaş soluyoruz gibi hissediyorum. Doğanın dengesini bozmayalım, kendimizi düşünmüyorsak gelecek kuşaklar için yapmayalım. Yazıktır...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar