Durdu Güneş

Durdu Güneş

Mail: durdugunes@hotmail.com

ZAYIF, YOKSUL VE AZINLIKTA KALMAK BİR OLAYIN MAHİYETİNİ DEĞİŞTİRİR Mİ?

Doğu toplumlarında “Hukuk hükmedene tabidir.” Hukuk Arapça bir kelime olup haklar anlamına gelmektedir. Yani hükmeden güçlü, kendini haktan yana görür haksız cepheyi kendi belirler. Hakları kendine göre tanzim eder.

Zayıf ise teorik olarak güçten bağımsız bir adalet ve meşruiyeti savunsa bile gerçekleştirme şansı olmaz.  Hatta gerçekçi olmayan bir talep olarak çok gülünç bile görünür.  Gücün yanında yer alan çoğunluk bununla alay ederek güçlüye destek verir.

Bir arkadaşım anlatmıştı. Hukuk fakültesi birinci sınıfta hoca bir konuyu anlatırken öğrencinin biri kalkar bu konuda bir görüş bildirir. Hoca öğrenciye bakar, sonra şöyle der. “Bir konuda hoca görüşünü söylüyorsa buna adına doktrin denir. Ama bir öğrenci görüş bildiriyorsa buna saçmalık denir.”

Aynı olay zengin ve yoksul arasında aynı anlamı taşımaz. Örneğin yoksul zinadır, zenginin ki aşk. Zenginin esprileri hep komiktir. Ama fakir gevezedir. Fakir oynar ama zengin dans eder. Yani eylem aynıdır fakat marka farklıdır. Yoksul ne yapsa avam davranışıdır. zenginin yaptıkları ise elit bir harekettir. Şans bile zenginle özdeşleştirir. "Zenginin arabasını dağdan aşırır, yoksul düz ovada yolunu şaşırır." diye bir atasözümüz bile vardır.

Çoğunluk olmak haklı olmanın bir unsuru gibi algılanır. Bir mizahçı “Bir insan on kişi önünde muz kabuğuna basıp kayar. Buna gülerse mizah söz konusudur. On kişi bir insanın önünde on muz kabuğuna basıp kayar: o insan gülerse, küstahlık olur” der. Neden böyledir? Çünkü on kişi karşısında azınlıkta kalmıştır.

Bernard Shaw’ın “Çikolata Asker” isimli oyunu oynadığında halk bu oyunu ayakta alkışlamıştır. Shaw da sahneye çıkıp seyircileri selamlamıştır. Ancak seyircilerden biri “Oyunun çok berbat sayın Shaw!” diye bağırmıştır. Shaw adama dönüp sakince cevap vermiştir.

-Ben de tamamen sizinle aynı fikirdeyim. Ama sadece ikimiz bir tiyatro dolusu bu halka karşı ne yapabiliriz ki?

Olayların bir taraftan değerler dünyasında yeri ve anlamı, diğer taraftan  reel dünyada bir anlamı var. Reel dünya kendi şartlarını dayatır. Güçlüler, zenginler ve çoğunluk;  sosyal, siyasal hayatta hükümlerini  icra ederler. Zayıflar, yoksullar ve azınlıkta kalanlar ise idealler dünyasındaki hak, adalet, meşruiyet gibi kavramlarının bir gün gerçekleşeceği umuduyla teselli olurlar.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar