Z Kuşağı: 21. yüzyılın ilk nesli ve milenyum çocukları olarak tanımlanan kuşağa Z kuşağı denmektedir. Teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı zamanda doğan bu çocuklar, internet kuşağı olarak da anılıyor.
Z Raporu: “Z” raporları günlük kapanış raporu olup, günlük hafızayı sıfırlamakta ve toplam bilgileri mali hafızaya yüklemektedir.
Z Kuşağı ile Z Raporunu niye yan yana hatırlattım. Çünkü muhalefet özellikle son iki yıldır sanki Z Kuşağı’nın tüm tapusu kendinde gibi davranıyor. Günün her kapanışında Z Kuşağı hakkında Z Raporu alıyor. Muhalefet sürekli hükümete parmak sallıyor ve “ Sizin ipinizi Z kuşağı çekecek” gibi propagandalarla Z Kuşağının tamamen kendi yanlarında yer alacağını ifade ediyor.
Seçim sonunda kimin Z Raporu gelir-gider hesabında kazançlı çıkacak hep beraber göreceğiz.
Öncelikle bizim Z Kuşağı konusuna bakış açımız MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Biz kuşakları X, Y, Z kategorisiyle ele almıyor, bu şekilde analiz etmiyoruz. Çünkü bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz. Milleti bir görüyor, adına Türk milleti diyoruz. Gençliği bir değerlendiriyor, müstesna unvanına Türk gençliği diyoruz. Yaratılan her insan bizim için hürmete layıktır. Ve hepsi Cenabı Allah’ın eşsiz bir emanetidir. Geleceğimizden tasarruf yapamayacağımıza göre, gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız, onları hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız kuşku yok ki söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi, siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun, evvel emirde söylemek isterim ki Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir.” “Biz kuşakları X, Y, Z kategorisiyle ele almıyor, bu şekilde analiz etmiyoruz. Çünkü bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz. Milleti bir görüyor, adına Türk milleti diyoruz. Gençliği bir değerlendiriyor, müstesna unvanına Türk gençliği diyoruz. Yaratılan her insan bizim için hürmete layıktır. Ve hepsi Cenabı Allah’ın eşsiz bir emanetidir. Geleceğimizden tasarruf yapamayacağımıza göre, gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız, onları hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız kuşku yok ki söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi, siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun, evvel emirde söylemek isterim ki Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir.” şeklindeki ifadeleriyle bezenmiştir.
MHP’nin “Kuşaklar değişse de Karar Değişmez. Ata yadigarı, evlat kararı” şeklindeki projesi de bu düşüncenin içini doldurma ve anlamını gösterme adımı olmuştur.
Türk Gençliğini Z kuşağı etiketiyle ayrıştıran ve neredeyse tamamını oy deposu gibi sahiplenen muhalefete sormak lazımdır. Bu ülkede Z Kuşağı diye tabir edilen gençliğe mensup hiç mi AK Partili, MHP’li, BBP’li ailelerin çocukları yoktur? Milyonlarca var değil mi?
Teknolojiyi en iyi kullananlar olarak gösterilen Z Kuşağı sabahtan akşama sizin rezilliklerinizi de izlemiyor mu? Kırıtarak, sırıtarak, kırışarak “Z Kuşağı bizi destekleyecek” diyenler…
Sizin, HD(P)KK’lıların her unsuruna sahip çıkmanızı…
Sizin, sınır ötesi ve içeride terörle mücadelede konusunda nasıl takoz olduğunuzu…
Sizin, Atatürk isminden nasıl alerji duyduğunuzu, mitinglerinizde asmadığınız Atatürk posterini, 48 sayfalık mutabakat metninde Atatürk adını bir kere dahi yazmadığınızı…
Türkiye’yi bölmek isteyen HD(P)KK’lılarla sizin Anayasa taslakları hazırladığınızı…
Sizin, ABD’den “demokrasi ve özgürlük” dilendiğinizi…
Azerbaycan’ın Karabağ davasında sizin Ermenistan safından seslendiğinizi…
Türkiye, terör örgütü PKK’ya destek olan ülkelerin NATO’ya üyeliğine şiddetle karşı çıkarken, sizin PKK’ya destek olan ülkelere NATO üyeliği konusunda sahip çıktığınızı…
252 şehit verdiğimiz 15 Temmuz hain darbe girişimini sulandırmak için “15 Temmuz kontrollü darbe girişimi ve tiyatrodur” demenizi…
Belediyelerinizdeki vurgunları, soygunları, çapsızlıkları, yandaşlara ihale dağıtmalarınızı, israflarınızı, bölücü kadrolaşmalarınızı…
İktidarın eksiğini, yanlışını görüyor da bu Z Kuşağı sizin yalanlarınızı, inkârlarınızı, iftiralarınızı, yetersizliklerinizi, komedilerinizi görmüyor mu? Z Kuşağı teknolojiyi daha iyi kullanıyorsa zaten en çok sizin bu özelliklerinizi günlük takip görüyordur. O yüzden Z Kuşağı’ndan en çok sizin korkmanız gerekiyor.
Misal 600 TL’lik erik fiyatının 10 TL’ye, 40 TL’lik salatalık fiyatının 3 TL’ye düştüğünü gören Z Kuşağı, sizin Türkiye’yi bölmek isteyenlerle vatanı düşürmek için “Ekonomik Meseleler” maskesi taktığınızı idrak edemiyor mu?
Vatan düşerse Z Kuşağı Türkiye’nin kimlere yem olacağını bilmiyor mu?
ABD Suriye’de sözde Kürdistan’ın bir parçasını terör örgütü YPG’yle birlikte oluşturmaya çalışırken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Biz YPG’yi terör örgütü olarak görmeyiz. Vatanını savunan oluşum olarak görürüz” videosunu izleyen Z Kuşağı Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir vatan hainine neyini verir?
Ya da onun “Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmak için bize katılın” dediği konuşmayı izlediğinde Z Kuşağı Kemal Kılıçdaroğlu’na mı katılacak?
Ya CHP’nin İslam’a ettiği hakaretler, küçük görmeler, aşağılamaya çalışmaları ne olacak?
Z Kuşağının “Vatan, Bayrak, İslam, Atatürk” sevgisi yok mu? Hepsini robot mu sanıyorsunuz?
Bu değerlerin düşmanı olan sizlerin peşinden sürüklenecek mi sanıyorsunuz? Bu kadar rezil ve pespaye durumda ki CHP ve kuyrukları, dediğim gibi Z Kuşağı’nın tapusunu almış gibi davranmaktadır. Geçtiğimiz haftalarda bir televizyon programında “Z kuşağı eski siyasetçileri ne kadar tanıyor?” başlığıyla yapılan bir sokak röportajını değerlendiren sanatçı Hakan Ural’ın Z kuşağı ile ilgili şu ifadelerine kendi rezilliklerine bakmadan yine ilk bunlar zıplamıştır.
Hakan Ural kendi programında Z Kuşağını tarif ederek şu ifadeleri kullanmıştır:
“Ülkede siyasetle bir alakan yok. Ülkenin kendisiyle ilgili yakın geçmişini bilmiyorsun, geçmişini bilmiyorsun. Bugün bu ülkede ne olduğunu bilmiyorsun, bu ülkenin nelerle mücadele ettiğini bilmiyorsun, idelolojik olarak olgunlaşmış düşüncen ve fikrin yok ama oy atıyorsun. Belirleyicisin. Çok üzücü ve ürkütücü değil mi bu? Ben rica ediyorum gerçekten, bu farkındalığı yoksa oy kullanmamaları lazım bence.” Ama bu ifadeler “Z kuşağı eski siyasetçileri ne kadar tanıyor?” konusuyla alakalıdır. Hakan Ural’ın “Z Kuşağının hepsi böyle” gibi bir ifadesi olmamıştır. Hem bu konu sadece Z Kuşağı diye tabir edilen gençliğin meselesi değil ki, 1960, 1970, 1980 kuşağı da böyle sorular karşısında eksik kalabiliyor. Zaten Hakan Ural “Bu yaşlarda ben de böyleydim. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp” diyerek de yol gösterici olmuştur.
Ama Z Kuşağının tapusu kendinde gibi davranan muhalefetin medyası konuyu öyle çarpıttı ki adeta Z Kuşağı kışkırtıcılığı yaptılar, onları tahrik etmeye çalıştılar.
Oysa oy kullanan yaşlılarla sosyal medyada dalga geçenler bunlara hizmet eden soytarılardır.
“40 yaş üstünü çöpe atın” diye akıl veren bir organize suç örgütü liderini de kendilerine rehber edinen bu embesiller değil mi?
O zaman birileri de “Bu muhalefet 40 yaş üstü tüm yaşlıların düşmanı” diye onları tahrik etsin. Olur mu?
PKK’lıları kendilerine yoldaş edinerek muhalefet edenler vatandan önce yaş grupları arasında bölünmeler yaratmaya başlamıştır.
Bu yüzden “Milleti bir görüyor, adına Türk milleti diyoruz.” diyen Sayın Devlet Bahçeli ne kadar haklı değil mi?
“İktidarı düşürmek uğruna vatanı düşürmeye” hazır olan muhalefet o Z Kuşağı dediğiniz kuşak da, 7’den 77’ye milletimizin her ferdi de sizin elinize Z raporunu verecek merak etmeyin.
Yorum Yazın