Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'la ilgili yaptığı açıklamaların içeriğine ve tonuna bakarsanız artık Türkiye'nin sabrının taştığını görürsünüz. Yunanistan çok uzun süredir yaptıklarıyla zaten çizgiyi aşmıştı. Hem Türk uçaklarına radar kitleme zırvalığıyla hem de Ege adalarındaki yayılmacı tavrıyla can sıkıyordu. Fakat Türkiye'nin hem yeni bir çekişme alanı doğurmama niyeti hem de böylesi çekişmelerin bir yere varmayacağını görmesinden dolayı Türkiye belli bir süredir daha yatıştırıcı bir yaklaşım takip ediyordu. Ancak Türkiye bu gereksizliğin içine düşmekten kaçındıkça Yunanistan daha da şımarık bir hal alıyor. O nedenle maalesef yakın dönemde ilişkilerimizin biraz daha gerilebileceğini tahmin etmek zor değil. Türkiye sert karşılık vermese bile Yunanistan kışkırtıcılığını sürdürecektir. Bu da kaçınılmaz olarak kriz demektir. Ama bu krizin sıcak bir çatışmaya evrilmesi de pek muhtemel değildir.
İyi de Yunanistan neden ısrarla kriz çıkarmaya çalışıyor? Kimileri Yunanistan'daki seçim süreci nedeniyle Yunanistan'ın böylesi bir kışkırtıcı yolu seçtiğini düşünüyor. Haklılık payı var. Ama hikaye bundan ibaret değil. Ortada seçim yokken de Yunanistan bu tür provokasyonlar yapıyordu. Son dönemde sadece artış gösterdi. O nedenle daha derindeki sebeplere bakmakta fayda var. Aslına bakarsanız Yunanistan'ın bu tür krizlerden elde edebileceği pek bir çıkarı da yok. Ne Ege de ne Akdeniz'de statükoyu bozacak bir yeteneğe sahip olmadığını kendileri de bilir. Ama Yunanistan'ın bildiği başka bir gerçek daha var. Kriz ne kadar yükselirse yükselsin bir saatten sonra düşme eğilimi gösterecektir. Şu sıralar ne Türkiye Yunanistan kadar sorumsuzluk yapar ne de NATO'nun geleceği böylesi bir krize açık. Amerika Yunanistan'ı kışkırtıyor olabilir ama mantıken bu kışkırtmanın bir sınırı da olması gerekir. Amerika'nın şu sıralar en son istediği şey NATO'nun böylesi bir kırılmaya uğramasıdır. ABD Türkiye'nin başını ağrıtacak bir Yunanistan'ı tabii ki tercih eder. Ama bu işin kavgaya dönmesi tüm Avrupa dengelerini alt üst edeceğinden ABD'nin de bir sınırı vardır.
Zaten bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan da NATO ve ABD'ye mesaj veriyor. Çok da bildik bir dille uyarıda bulunuyor. "Bir gece ansızın gelebiliriz" ifadesinin amacı bu. Türkiye'nin artık sınıra dayandığını anlatıyor. Muhatapları bu mesajı almıştır umarım.
Yorum Yazın