Küçük partilerin akla zarar vesayet açıklamalarının altında yatan sebeplere biraz yakından bakalım. Kabaca iki neden düşünebiliyorum. İlki bu söylediklerine gerçekten inanıyor olma ihtimali. İkincisi seçmenlerini zinde tutma çabası. Her ikisi de olabilir. Böylesi bir gereksiz özgüvenin pek de makul olmadığını ve gerçekten buna inanmadıklarını düşünüyor olabilirsiniz. Ama emin olmayın. Özellikle Davutoğlu'nun bu zamana kadar nelere inandığının bir listesini yaparsanız buna da inanabilme ihtimalinin olduğunu görürsünüz.
Davutoğlu'nu bir kenara bırakalım. En azından anayasaya uygun bir istişare mekanizmasından bahseden Babacan bile son günlerde açıklamalarındaki tehdit içeriğini artırdı. "O zaman biz gideriz" gibi ifadeler kullanıyor. Nereye gideceklerini bilen eden yok ama yine de esip gürleme dönemine girdiler. Çünkü oylarında artış olmadığı gibi yok olma tehdidini de hissettiklerini ve can havliyle böyle davrandıklarını düşünüyorum. Seçmenlerine özgüven aşılayarak masadaki konumlarını anlamlı hale getirip CHP'yle ortaklığa mazeret üretiyorlar. Böylece yüzde bire yakın oylarını korumak istiyorlar.
Fakat bunun bir bedeli olabileceğine hiç bakmıyorlar. Siz bu tarz CHP'yi tehdit eden açıklamalar yaptığınızda belki Kılıçdaroğlu köprüyü geçene kadar ses etmez. Ama seçmen şimdiden bu partileri yük olarak görmeye başladı. Dahası sahip oldukları bindelik oy oranlarıyla ilgili herkesin fikri var. Kimileri bu partilerin küçük seçmen gruplarının zaten muhaliflerden oluştuğunu ve masadan çıksalar bile seçmenlerini götüremeyeceğini düşünüyor. Kimisi de bu partilerin bazı seçmenlerinin zaten Erdoğan'a oy vereceği kanaatinde. Her ikisi de doğru olabilir. O nedenle CHPliler genelde bu tür tehditlere çok öfkeleniyor.
Gerçi Kılıçdaroğlu kendi seçmen kitlesini cepte saydığından CHPlilerin tepkisine pek kulak asmayacak gibi. Yani Kılıçdaroğlu bu süreci en azından CHP içinde yönetebilir. Ama tüm bu olup biten bambaşka ve çok daha derin bir soruna neden oluyor. Vatandaş bu kadar kavga gürültü içinde muhalefetin yönetme becerisini sorgulayacaktır. Zira küçük partilerin külhanbeyi naraları ve gerekirse kriz çıkartırız ifadeleri seçmende iktidara gelse bile muhalefetin ülkeyi yönetemeyeceği fikrini pekiştiriyor. Bugün bu kadar ganimet kavgası edenler yarın gerçekten zafer kazansa birbirini yer. Daha şimdiden kaos çıkartmayı taahhüt etmek elbette seçmen nezdinde bir karşılık bulacaktır. Bu zamana kadar hep buldu. Küçük partiler kendi küçük gruplarına özgüven vermeye kalkarken geniş kitlelerin güvenini sarsıyor. Çevreme bakıyorum. CHPliler bile artık muhalefetin ülkeyi yönetemeyeceği fikrine inanıyor.
Yorum Yazın