Tahran’da gerçekleşen "Astana Formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı’nda" Türkiye’nin Suriye’de terör örgütlerine yapacağı büyük operasyon da ana başlıklar arasında görüşüldü. İran’ın ve Rusya’nın dili ve yüreği bu operasyonlara karşı çıksa da üç ülkenin devlet başkanları “Terörün her tür ve biçimiyle mücadele etmek amacıyla birlikte çalışmaya devam etme kararlılıklarını dile getirmişlerdir. “ ve “Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yanı sıra komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dâhil olmak üzere ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını vurgulamışlardır.” İfadelerinin yer aldığı bildiriye imza atmışlardır.
İran ve Rusya bu ifadelerin olduğu bildiriye imza atıyor ama yöneticilerinin terörle mücadele operasyonlarına sıcak bakmadığı çok net.
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuri Uşakov “Suriye'deki siyasi çözümü ihlal edecek her türlü eyleme karşıyız” derken, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in "Suriye'ye yapılacak herhangi bir askeri saldırı bölgeye zarar verecek ve teröristlere fayda sağlayacaktır" dediği iddia edilmektedir.
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat da “Türkiye'nin Suriye topraklarına yönelik her türlü müdahalesini ve güvenli bölge için bu girişimlerini reddediyoruz.” Açıklamasını yapmış…
Ne garip bir durum değil mi?
Türkiye, ABD’nin tonlarca silah yardımı yaptığı terör örgütü YPG’ye karşı geçmişte büyük operasyonlar yaptı, yine yeni ve büyük operasyon yapmak için hazırlıklar yapıyor. Ama sözde Suriye’den yana olan Rusya ve İran’ın bu konuda ağzı ve gözü ayrı oynamaktadır. ABD Suriye toprakları üzerinde sözde Kürdistan’a parça oluşturmaya çalışırken, Suriye kendi topraklarındaki terör örgütü YPG’ye göz yummaktadır. Kimin eli kimin cebinde belli değildir.
İran ve Rusya Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana ise niçin ağzı dolu dolu terörle mücadeleye destek vermiyor?
Suriye kendi toprak bütünlüğünden bahsederken, niçin toprağını bölmeye çalışan terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’ye karşı hep toleranslı oluyor?
“Esad rejimi ve YPG iş birliği” olarak sunulan haberler niçin Esad rejimi tarafından yalanlanmıyor?
Şu manzaraya bakınca ABD, Suriye, İran, Rusya ve terör örgütü YPG’nin sanki beşli ekip gibi davrandıkları anlaşılmaktadır. Bu ekibe Irak’ı da katarsak aslında tam manzarayı çizmiş oluruz. Bunların hepsi de Türkiye’ye oyunbozan gözüyle bakıyorlar.
Rusya, İran, Suriye, ABD ile sözde kavgalılar ama YPG’yi koruma konusunda birbirlerinden farkları yok gibi davranmaktadırlar.
YPG’ye Moskova’da temsilcilik açtıran Rusya, yıllarca PKK kamplarına ev sahipliği yapan İran, PKK ve teröristbaşı Öcalan’ı yıllarca bünyesinde besleyen Esad rejimi ve PKK’yı her manada koruyan, besleyen, yönlendiren ABD’nin ortak noktası alenen ortadadır.
Hepsi de bölgesel çıkarları ve menfaatleri için terör örgütü PKK’yı maşa olarak kullanma peşindedir. O yüzden samimice terörle mücadele etmiyor, hep kâğıt üzerinde mücadele nutukları atıyorlar.
Tüm bu manzara bize temkinli, önlemini almış, milli savunması güçlendirilmiş Türkiye yaratma mecburiyetini gösteriyor. Bir tarafta Müslüman İran, Irak, Suriye PKK’yı koruyor, diğer tarafta Hristiyan ABD ve Rusya PKK’yı koruyor. Hadi çık bu işin içinden çıkabiliyorsan…
Türkiye bu devletler ne yaparsa yapsın asla terörle mücadele sürecini terk etmemelidir. Türk devleti son yıllardaki operasyonları sayesinde PKK’yı can çekişir hale getirmiştir. Rusya, İran ve Suriye, ABD köpekliği yapan PKK’nın bu haline sevinmesi gerekirken, aksine Türkiye’nin mücadelesine ayak bağı olmaktadır.
İran ve Rusya’nın altına imza attıkları bildiriye bakın, bir de ayrıca yaptıkları açıklamalara bakın… Çelişkileri çok net göreceksiniz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Oradaki terör örgütlerini besleyen Amerika. Amerika terör örgütlerini beslediğine göre, biz de bu terör örgütleriyle mücadele ettiğimize göre, oradan çekildiği anda veya bu terör örgütlerini beslemediği takdirde bizim işimiz kolaylaşacaktır.” Mesajını Rusya, İran, Suriye anlamıyor mu?
Yoksa Rusya, İran, Suriye Amerikancı mı?
Yorum Yazın