Yine de umurumuzda değil!

NG Araştırma Şirketi'nin depremle ilgili yaptığı kamuoyu araştırmasının sonuçları, hiçbir depremden ders almadığımızı bütün netliğiyle ortaya koyuyor. Türkiye'nin deprem bölgelerinde yaşayan 15 yaş üzeri 1475 vatandaş, bakın sorulara nasıl yanıt vermişler:
 Araştırmaya katılanların %19'u deprem anında yapılması gerekenler ile ilgili eğitime katıldığını belirtirken, % 27'si bu konuyu kendisinin araştırdığını söyledi. % 49'u medyada bu konu hakkında bilgi veren uzmanları dinlerken, % 5'i ise deprem ile ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi.
 Katılımcılara yaşadıkları evin depreme ne kadar dayanıklı olduğu soruldu. % 47'si evinin deprem yönetmeliğine uygun olduğunu düşünürken, % 9'u evinin depreme dayanıklı olmadığını düşünüyor. %19'u evinin deprem yönetmeliğine uygun olduğunu fakat dayanıklı olduğunu düşünmediğini belirtti. Kalan kişiler ise bu konu hakkında bir bilgiye sahip olmadığını söylüyor. "Bilmiyorum" cevabını verenlerin oranı ise % 25.
 Katılımcıların çoğunluğu evinin yakınında deprem toplanma alanı olduğunu belirtti. Her 4 kişiden 1'inin ise deprem toplanma alanı olmadığını belirtmesi dikkat çekici bir sonuç olarak ön plana çıktı.
 Evlerin depreme dayanıklılık testine gelince: Katılımcıların % 23'ü testin yapıldığını ve binalarının dayanıklı çıktığını belirtirken, % 2'si yapıldığını ve binalarının dayanıklı olmadığını söyledi. % 37'si binaları için böyle bir testin yapılmadığını ifade ederken, % 38'i ise bu konu hakkında bilgi sahibi değil.
 Peki deprem çantamız hazır mı? Araştırmaya katılan insanların % 22'si evlerinde deprem çantası olduğunu belirtirken, % 45'i deprem çantası olmadığını söyledi. Kalan kişiler ise evlerinde deprem çantası bulunmadığını fakat hazırlamayı düşündüklerini ifade etti.
Başka söze gerek var mı?

Bravo atv/a Haber
Her önemli olayda olduğu gibi deprem felaketinde de atv ve a Haber, bir adım öne çıktı. Bu fotoğraf ise Turkuvaz Medya Grubu'nun tüm habercilik imkânlarını nasıl kullandığının kanıtı. Ekran değil sanki çalışkan arıların oluşturduğu bir petek. Aynı anda tam 26 ayrı felaket noktasından canlı yayın yapılıyor. İzleyici hemen her gelişmeyi anında bu ekrandan öğreniyor. Üstelik bazıları gibi ajitasyon, duygu sömürüsü, manipülasyon, siyasete yontma gibi yöntemlere asla başvurmadan, büyük bir özen ve sağduyu ile sadece gerçeği izleyicilerine yansıtıyor.



Hava şartları ne olursa olsun, depremin ilk saatlerinden itibaren özellikle drone görüntüleriyle facianın boyutunu ortaya koyan atv ve a Haber'in fedakâr çalışanları başta olmak üzere, sahada zor şartlar altında görevini yapmaya çalışan tüm habercileri bir kez daha yürekten kutluyorum.

Ortak yardım gecesi şart
Depremin getirdiği yük sadece devletin omuzlarına bırakılacak cinsten değil. Depremin maddi ve manevi yaralarını sarmak için acil bir sosyal seferberlik başlatılması şart. Bu konuda sanat ve eğlence dünyasına da büyük sorumluluk düşüyor. Bir haftalık ulusal yas biter bitmez, ülkede ne kadar ünlü varsa katılıp, telefonla bağış kabul edeceği dev bir canlı yayın yapılmalı. Yardım etmek isteyip de bu konuda güvenilir bir yol ve yöntem bulamayan vatandaşlar, karşılarında sevdikleri, güvendikleri insanları görünce gönüllerinden kopanın fazlasını vereceklerdir diye düşünüyorum. Bu organizasyon ciddi bir maddi katkı sağlayacağı gibi, moralleri düzeltecek, umutları yükseltecek bir psikolojik destek yerine de geçecektir.
Program, tek bir kanalın, örneğin TRT 1'in stüdyosunda yapılıp, istisnasız tüm kanallarda aynı anda yayınlanmalı. Elde edilecek reklam ve sponsorluk gelirleri de bağış fonuna aktarılmalı.

Şeref kürsüsü
Bugünkü Şeref Kürsümüzde adeta yer kalmadı. Deprem bölgesinde canı pahasına kurtarma yapan Mehmetçikler, İtfaiyeciler, Polisler, Bekçiler, AFAD ve UMKE gönüllüleri ile sağlık çalışanlarından Allah bin kere razı olsun.

Zap'tiye
Deprem bölgesinde 100 liralık battaniyeyi 350 liraya satanların üstünü Rabbim tez zamanda toprakla örtsün inşallah!

Ne demiş?
"Normalde ambulans sesi duymayı sevmeyiz ama bugün burada ambulans sireni duymak bizi sevindiriyor. Çünkü birilerinin yaralı da olsa kurtulduğunun işareti..." (atv/a Haber ortak yayınında Hatay'dan bildiren Salih Nayman'ın sözleri)