Ferruh Bozbeyli; 28 Temmuz 2019 tarihinde kaybettiğimiz, Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde 1927 tarihinde doğmuş, Anadolu’nun bağrından gelmiş değerli bir devlet ve siyaset adamıdır.
Siyaset, insanların ülkesine hizmet amacıyla görev talep ettiği bir alandır.
Politikacı olmak, bir meslek sahibi olmak demek değildir.
Siyaset alanında politika yapmak isteyen değişik meslek mensuplarını bir araya getiren alan, politika alanıdır.
Nitekim 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan 27.Dönem Milletvekili Seçim sonuçlarına göre; Türkiye Büyük Millet Meclisine, avukat olan 123 milletvekili, 100 serbest meslek sahibi, 64 mimar ve mühendis, 46 doktor ve diş hekimi girmişti. Bunların dışında seçilen milletvekilleri arasında eğitimci, mali müşavir, kamu yöneticisi ve gazetecilerde bulunuyordu.
Her seçim dönemi sonucu ağırlıklı olarak siyaseti seçenler arasında avukat, mimar ve mühendis olması dikkati çeken bir husustur.
Merhum Ferruh Bozbeyli’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1957 yılında mezun olmuş ve 1962 yılına kadar avukatlık mesleğini icra etmişti.
Kendi içinde tutarlı bir siyaset ve devlet adamı olarak Bozbeyli’nin hayatını incelerken onun insani, siyasi ve demokrat kişiliği üzerinde durmanın daha yararlı olacağını düşündüm.
Neticede her birimiz insanız, insan olmanın temel esaslarından biri de içinde yaşadığı topluma ve insanlığa hizmet etmektir.
Bu yazıyı kaleme alırken, Bozbeyli’nin Timaş yayınlarından çıkan 2009 yılı basımı ‘Yalnız Demokrat, isimi kitabı ile İnsani Değerler Derneği yayınları arasında çıkan ve ‘İnsani Değerler, isimli kitapta yer alan görüşlerinden yararlandım.
Ayrıca İnsani Değerler Derneği ve Demokraside Birlik Vakfınca koronavirüs salgını öncesi müştereken tertiplenen ve dernek konferans salonunda gerçekleşen sohbetlerde yaptığı konuşmalarda tuttuğum notlardan da yararlanma gereksinimi hissettim.
SİYASİ KİŞİLİĞİ
Ferruh Bozbeyli, 1961 yılı Genel Seçimlerinde Adalet Partisi İstanbul Milletvekili oldu. 1961-1962 döneminde AP Meclis Grup Başkan Vekili, 1962-1965 yılları arasında da 3 dönem TBMM Başkan Vekili, 1965-1970 arasında yine üç dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak hizmet verdi.
19 Ekim 1970 tarihinde TBMM Başkanlığı görevinden, 13 Kasım 1970 tarihinde ise Adalet Partisinden istifa etti.
1970-1978 yılları arasında 8(sekiz) yıl Demokratik Parti Genel Başkanlığı görevinde bulundu. 1973 seçimlerinde Demokratik Parti İstanbul Milletvekili seçildi. Kuruluşundan itibaren partiye genel başkanlık yapan Bozbeyli, 16 Mayıs 1978 de istifa ederek siyasi hayattan çekildi.
Ferruh Bozbeyli’nin siyasi bakışını ve demokrat kişiliğini yansıtan ‘Yalnız Demokrat, isimli eserinden başka, ‘Alaca Siyaset, ve ‘Demokratik Sağ, isimli iki eseri daha bulunmaktadır.
Türkiye’nin en genç meclis başkanı seçilen Bozbeyli, 16 yıl süren siyasi hayatında darbeleri ve muhtıraları gördü.
Genç bir avukat olarak Yassıada mahkemelerinin onun için insanları tanımak, demokrasiye sahip çıkmak, hukuk dışı uygulamaların oluşturduğu buhranlara tanık olmak açısından ‘bir okul, işlevi gördüğü söylenir.
Bozbeyli, ‘Demokratik Sağ, isimli kitabında ‘Demokratik Sağ, düşüncesini üç temel esasa dayandırmaktaydı. Bu esasları şöyle açıklamıştı:
"İktidarlar, hür seçimle belirlenmeli, milli ve manevi değerlerin geliştirilmesi anlamında milliyetçilik esas alınmalı ve ekonomik alanda hür teşebbüse öncelik verilmelidir.
Onun düşüncesine göre Cumhuriyet bir devlet yönetim şeklidir. Bir yerde devletin başına gelen seçimle geliyorsa orada Cumhuriyet vardır. Demokrasi ise uygulanan rejimin adıdır.
Nitekim darbe dönemlerinde ‘ Cumhurbaşkanlığı Makamı, kalkmış yerini ‘Devlet Başkanı, makamına bırakmıştır.
Cumhuriyet 1923 yılında kuruldu ancak Bozbeyli’ye göre 1960 ve 1971 de birer kez, 1980 yılında ise iki kez kesintiye uğradı. Darbe dönemlerinin en belirgin özelliği iktidarların seçimle el değiştirmemesi olmuştur.
‘İnsani Değerler, isimli eserde ‘Demokrasi, Siyaset ve İnsani Değerler, konulu sohbete gelen izleyicilere yönelik konuşmasında şu ifadeyi kullanmıştı:
"Üç kişinin olduğu yerde siyaset vardır. Siyasetin arkasında kuvvet varsa kötü siyasettir, siyasetin arkasında fazilet varsa iyi siyasettir, bütün mesele budur."
Siyasete bakışını bu şekilde açıklayan Bozbeyli aynı sohbetinde; ‘ Siyasetçi, kendi siyasetinin önüne hukuk ve ahlak çıktığı zaman tereddüte düşüyor, bir şey yapmak istiyor ama hukuka aykırı. İşte o zaman acaba ahlakı çiğnesem mi çiğnemesem mi? Çünkü o siyasetini yürütecek, yapsam mı yapmasam mı? Orası siyasetçinin imtihan olduğu yerdir., demişti.
Bozbeyli’nin bu sözleri, günümüz siyasetçilerine ders verir niteliktedir. Ne var ki, günümüz siyasetçilerinden bazılarında bu konuda olması gerekli ahlaki ve erdemli davranışları göremiyoruz.
Yine onun ifade ettiği gibi bir hukukun ihlali, bir kuralın bozulması bize zarar vermiyorsa hiç sesimizi çıkarmıyoruz. Maalesef bu ülkemizde çok yaşanan bir gerçek., tespitinde bulunmuştu.
Bozbeyli’ye göre bir siyasetçinin kafasında en değerli şey; rakamların ifade ettiği şeydir. Çünkü siyasetçi bilir ki, rakamlar seçim kazandırır insana…
DEMOKRAT KİŞİLİĞİ
Ferruh Bozbeyli’nin siyasi yaşamında önem verdiği hususların başında demokrasiye ve demokratik kültüre verdiği önem gelmektedir. Onu bir demokrasi kahramanı olarak görmemizin sebebi siyasi yaşamının her döneminde demokrasiye sahip çıkmasından kaynaklanmaktadır.
Belki de bu nedenle olsa gerek, demokrasi kültürünün bir yansıması olarak Hatırat Kitaplığında yer alan kitabına ‘ Yalnız Demokrat, adını vermiştir.
Demokrat kişiliğinden ödün vermemek adına genç bir avukat olarak Yassıada mahkemelerinde bulunmuş olması onun demokrat kişiliğine verdiği önemi gösterir.
Bozbeyli, Yalnız Demokrat isimli eserinde siyasete girişini ve demokrat görüşünü şu sözlerle açıklıyor:
‘ Ayrıca, 27 Mayıs’ta bu olayların içerisinde yaşamış olmam, beni siyasi olaylara karşı biraz biledi. Yassıada’da avukatlık yapmış olmam, günlük gazeteleri takip etmiş olmamız, her gün gazetelere akseden olaylar, bunların hepsi bizi kendiliğinden bir siyasi ortama itiyordu., (Sahife 121)
Bozbeyli, hukuka olan sarsılmaz inancını demokrat kişiliğinin bir yansıması olarak her ortamda ifade etmiş bir kişiliğe sahipti.
27 Mayıs darbesinde genç bir avukat olarak takındığı tutum ile Meclis’in genç başkanı olduğu dönemde hukukçu olarak sergilediği tutum demokrat kişiliğinin temel bir özelliği olarak karşımıza çıkar.
Bozbeyli’nin demokrat kişiliğini ‘İnsani Değerler ve Demokrasi, sohbetleri adıyla dernek binasında yaptığı konuşmalarda da gözlemliyoruz.
05 Şubat 2011 tarihinde dernekte yaptığı bir konuşmasında şu hususları özellikle vurgulamıştı:
"Kurallar, bir toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde konulmalıdır.
Bir kuralı milletin ihtiyacına göre değil de başka amaçla getirirseniz orada adalet olmaz.
Türkiye’miz henüz ‘müsaadeli yaşam, biçiminden kurtulamadı. Müsaade ettiğiniz müddetçe hürriyetlerinizi yaşarsınız, anlayışı demokratik değildir.
Mevcut Anayasa, Türk insanının toplumun ihtiyaçlarına uygun bir anayasa değildir.
Anayasa’nın temeline insanı koymak gerekir. 1982 Anayasası için Evren Paşa, ‘Ben bu Anayasa’ya kefilim dedi, ama vatandaşın ihtiyaçları bu Anayasada yer almadı."
Bir başka sohbetinde ise hukukun üstünlüğüne olan inancını belirtmesi açısından şöyle demişti:
‘ Vücudun her organı nasıl kendi işini yapıyorsa Yasama-Yürütme ve Yargıda aynı ahenkle çalışmalıdır.
İNSANİ KİŞİLİĞİ
Ferruh Bozbeyli, insana ve insani değerlere verdiği önemi günlük yaşamına yansıtan bir özelliğe sahipti. İnsanlar arası iletişimde bu özelliklerini her seferinde gösteriyordu.
Merhum Bozbeyli’nin sohbetlerinde örnek insani davranışlarını, insanlara olan nazik ve kibar davranışlarını gözlemlemek mümkündü.
İnsani Değerler Derneği’nin kuruluşu münasebetiyle yapılan panelde konuşmacı olarak vurguladığı aşağıdaki hususlar insana ve insani değerlere olan inancını yansıtmaktadır:
‘Bu toplantıda İDD’ yi tanıtmak ve ne yapacağımızı anlatmak istiyoruz.
Önümüzde çetin bir yol olduğunu biliyoruz. Zorluklarımız var.
Umutlarımız da var.
...
Sevgi, saygı, hoşgörü ve merhamet gibi insani değerler, insanların kendi değerleridir. Onları tanırlar.
…
Etraftan kibarlık ve sevgi bekleyen insanlar; kendilerinden de kibarlık ve hoşgörü beklendiğini bazen unuturlar.
Onlara hatırlatılmalıdır. Saygı gören insan kadar, saygı gösteren insanda yücelir.
Bir adım sevgi, bir adım saygı, bir adım hoşgörü ve adalet.
Verin elinizi bir adım ileri. Husumet kültürü yerine uzlaşı kültürü.
Husumet, savunma ve saldırı kabiliyetimizi, uzlaşı, barış kabiliyetini geliştirir.
…
Bizler birbirimizden uzaklaşıp, birbirimizi kaybetmeden kaybolan insani değerlerimize sahip çıkalım ve Yunus’la birlikte söyleyelim.
Gelin tanış olalım/ İşi kolay kılalım/ Sevelim sevilelim/ Dünya kimseye kalmaz. (İnsani Değerler, S.106-109)
Merhum Ferruh Bozbeyli’yi vefatının ikinci yıldönümünde rahmet ve saygıyla anıyorum.
Yorum Yazın