KABİNE cumartesi günü akşam saat 22.00’de açıklanacak. Ancak kabineyle ilgili dengelerde değişiklikler var.
AK Parti MYK’da Numan Kurtulmuş, komisyonlardaki kritik denge nedeniyle milletvekillerinin istifa ettirilmemesi yönünde bir değerlendirme yapmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “En fazla 2-3 kişi olur” demişti. Bunun üzerine en az 3 en fazla 4 bakanın kabinede yer alacağı düşünülmüştü. Hatta benim de isimlerini yazdığım bakanların devam edeceği kanaati oluşmuştu. Cumhurbaşkanı kabine toplantısında bakanlara yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür etmiş, “Meclis’te komisyonlardaki kritik riskten dolayı milletvekillerinin istifası söz konusu olmayacak. Yeni arkadaşlarla çalışmaya devam edeceğiz” demiş.
BAKAN NASIL ANLAMIŞ
Milletvekilleri bu konuşmayı hiçbir bakanın yeni kabinede yer almayacağı şeklinde değerlendirmiş. Cumhurbaşkanı yeni kabine kurup onlarla devam edecek diye düşünmüşler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, siyasi tecrübesine yakışan bir konuşma yapmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şimdiye kadar verdiği görevler nedeniyle teşekkür etmiş.
Kabine ile ilgili yayınlanan listelere itibar etmeyin. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başka kimse bilmiyor. Erdoğan da görüşmeler yapıyor, istişarelerde bulunuyor. Belli ki sonunda bir karar verecek. Yepyeni bir kabine olacak. Eski bakanlardan hiçbiri yeni kabinede yer almayacak diyen de var, son anda birkaç ismi kabineye alır diyen de.
YENİ SİYASİ KADRO
Önce AK Parti kulislerindeki havayı aktarayım. Erdoğan, üç dönem kuralını uygulayıp milletvekillerinin yüzde 65’ini yenilemişti. Kabinenin de yeni isimlerden kurulacağı ortaya çıktı. Bu durumda Erdoğan 21 yılın ardından partisini yeniliyor. Yeni bir siyasi kadro ile yoluna devam ediyor. Aynen 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra olduğu gibi Türkiye’nin önüne yeni bir siyasi kadro çıkarıyor, yeni bir siyaset geliştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kökü mazide ati” sözünü çok sever. AK Parti’nin kökü mazide kalıyor ama yeni kadrolarla geleceğe yürüyor. Erdoğan bu yenilikleri yaparak 21 yıldır seçimleri kazanıyor. O nedenle Erdoğan’ı izlemekte yarar var.
EKONOMİ YÖNETİMİ MEHMET ŞİMŞEK’TE
Bu kabinede en önemli koltuklardan biri ekonomi yönetimiydi. Yerli, yabancı yatırımcı Mehmet Şimşek ekonomi yönetimini üstlenecek mi diye soruyordu. Mehmet Şimşek dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iki kez görüştü ve sonunda ekonomi yönetimini üstlenmeye karar verdi.
Rahatça ekonomi yönetimi Mehmet Şimşek’te diyebiliriz. Bu seçimlerde AK Parti’yi en çok ekonomi zorladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonominin başına Mehmet Şimşek’i getirerek çok önemli bir adım attı. Mehmet Şimşek’in ismi piyasalara moral oldu. Çünkü nasıl bir ekonomi modeli uygulanacağı önemliydi. Mehmet Şimşek’in reel ekonominin gereklerini yerine getireceği konusunda bir güven var. Geçmişte ekonomi yönetimindeki tercihleri piyasa dostu tercihlerdi. İç ve dış piyasalarda kendisine karşı büyük bir güven oluşmuştu. Şimşek’in Merkez Bankası yönetimi ve faiz konusunda güvenceye ihtiyacı vardı. Dün iki kez bir araya geldiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan o güvenceyi aldıktan sonra ekonomi yönetimini üstlenmeyi kabul etti.
İYİ PARTİ’DE NE OLUYOR
KILIÇDAROĞLU, yerel seçimlere Millet İttifakı ile girmek istiyor. Çünkü 28 Mayıs’taki seçim yenilgisinden sonra yerel seçimleri kazanıp bir başarıya imza atmaya ihtiyacı var. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yerel seçimleri kazanabilmesi için İYİ Parti ve HDP’nin desteği şart. Saadet Partisi, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti’nin katkısına ihtiyacı var. Onların sırtından seçim kazanıp kendisini başarılı ilan edecek. Çünkü CHP’nin başında 10 yıl daha kalmakta kararlı.
MERAL AKŞENER’LE GÖRÜŞECEĞİM
Kılıçdaroğlu, 24-25 Haziran’daki İYİ Parti kongresinden sonra Meral Akşener’le görüşmeyi planlıyor. Akşener’e, Millet İttifakı’nı devam ettirelim teklifini götürecek.
İYİ PARTİ’DE HESAP ZAMANI
İYİ Parti’de ise farklı gelişmeler yaşanıyor. Kongreye giderken kimse seçimlerdeki başarısızlığın faturasını ödemek istemiyor. Millet İttifakı’nın kurulması, Meral Akşener’in kumar masası diye kalktığı masaya geri dönmesi için seferber olan Uğur Poyraz ve Bahadır Erdem bile, “Millet İttifakı bitmiştir” diye açıklama yaptılar. Ancak tecrübeli bir isim olan Cihan Paçacı’nın değerlendirmesi farklıydı. Paçacı, “Önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulursa ona göre değerlendiriliyor” diyor.
KILIÇDAROĞLU OYUN OYNADI
Bu ne demek?
Millet İttifakı’nı CHP ile İYİ Parti kurdu. Kılıçdaroğlu küçük partileri alarak 6’lı Masa’ya çevirdi. Sonra hepsini eşit hale getirdi. Kılıçdaroğlu bunu cumhurbaşkanı adaylığının masadan çıkması için yaptı. Akşener’i alınacak kararlarda yüzde 50 oranında yetki sahibi yapmak yerine altıda bir durumuna düşürdü. Bunda da başarılı oldu. Millet İttifakı’nın en büyük kazananı küçük partiler, en çok kaybedeni İYİ Parti oldu.
YENİ İTTİFAK
Yerel seçimlere giderken yeniden bir ittifak kurulmak istenirse İYİ Parti, CHP ile eşit olmak istiyor. Kararlarda yüzde 50 söz sahibi olmak istiyor.
DEMİRTAŞ YENİ SİYASETE HAZIRLANIYOR
SELAHATTİN Demirtaş’ın HDP yönetimini eleştirip aktif siyaseti bıraktığını açıklaması sürpriz oldu. Demirtaş sadece aktif siyaseti bıraktığını açıklamadı aynı zamanda HDP yönetimine çok ağır eleştirilerde bulundu.
Peki Selahattin Demirtaş, seçimden önce HDP’nin aldığı hangi karara itiraz etti?
HDP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi için olağanüstü bir çaba gösterdi. Hatta HDP kararını açıklamadan önce “Yürü Bay Kemal” diye tweet attı.
HDP’nin Türk solu ile ittifak kurmasına öncülük yaptı.
Hatta Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ arasında ittifak kurulmasını dahi destekledi.
E geriye ne kaldı?
Demirtaş ne yapıyor? Oturdular, yemeği birlikte yediler, sıra hesabı ödemeye gelince faturayı HDP yönetimine yıkıp kaçıyor.
Demirtaş aktif siyaseti bırakma kararıyla aslında yeni bir siyasete adım atıyor.
PKK’YA İTİRAZ EDİYOR MU
Ama işin kolayına kaçıyor. Terör ve şiddetle arasına mesafe koyabiliyor mu? HDP’yi eleştirmek kolay. Kandil’e tek bir söz edebiliyor mu? Yeni siyaset için öncelikle özeleştiri yapıp PKK terörüne itiraz etmesi gerekiyor.
7 Haziran’da bu millet HDP’yi yüzde 13 oy ve 80 milletvekili ile Meclis’e sokmuştu. Kandil 3 gün sonra ateşkesi bitirip savaş kararı aldığını açıkladı. Demirtaş o zaman itiraz etti mi? Hendek savaşları sırasında sesini çıkardı mı? Tam aksine Kobani olaylarında çağrı yaptı.
Yorum Yazın