Hayvan hakları yasası uzun süredir bekleniyordu. Önümüzdeki günlerde yasanın Meclis'e geleceğinin müjdesini aldık. Bu haber başta hayvanseverler olmak üzere hepimizi çok sevindirdi. Toplumsal şiddetin en savunmasız halkasından biri olan hayvanların haklarını korumak için yasal zeminde atılacak her adımı çok kıymetli buluyorum. Medyaya yansıdığı kadarıyla önümüzdeki günlerde Meclis'e gelecek yasanın neleri kapsadığını Avukat Ebubekir Elmalı ile konuştum.
HAPİS CEZASI
"Yeni yasa ile hayvan haklarını korumak için son derece önemli bir adım atılıyor" diyen Elmalı, sözlerine şöyle devam etti: "Hayvanlar da tıpkı insanlar gibi yaşama hakkı olan varlıklardır. Hayvanlar da canlı ve fiiller nedeniyle acı çekebiliyor. Dolasıyla canlı ve acı çekebilen bir varlığa cansız bir mal muamelesi yapmak, her şeyden önce insanlığa ve hakkaniyete aykırıdır. Düzenleme öncesi yasada sahipli hayvan ve sahipsiz hayvan ayrımı yapılıyordu. Sahipsiz hayvanlara karşı şiddet fiillerine hiçbir cezai yaptırım öngörülmezken sahipli hayvanlar için mala zarar verme kapsamında yaptırım uygulanıyordu. Yeni düzenleme ile her şeyden önce hayvanların bir canlı olduğu kabul ediliyor ve sahipli- sahipsiz ayrımı ortadan kaldırılıyor. Ayrıca hayvana yönelik fiziki, psikolojik ve cinsel şiddet hapis cezası ile cezalandırılıyor ki bence bu son derece önemli bir düzenleme. Ayrıca savcılar hayvana karşı işlenen suçlarda 'suçüstü' yapılması halinde resen soruşturma açabilecek.
Daha önceki yasada soruşturmanın şikayete tabi olması şartı vardı, yeni yasa ile bu ortadan kalkacak. Bu ise hayvanlara şiddet eğilimi olanlar için caydırıcı bir düzenleme bence. Evcil hayvanları kasten öldürenlere 4 yıl, eziyet edenlere 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Yasada öngörülen bu değişiklik uluslararası hayvan hakları ile uyumlu bir düzenlemedir. Hayvan haklarının korunması açısından bizi uluslararası standartlara taşıyor. Aynı düzenlemede, belediyelere de hayvan bakımının sağlanması için bütçe zorunluluğu da getiriliyor. Tasarının bu şekliyle yasallaşması halinde hayvan haklarının korunması için büyük bir adım atılmış olacak. Böylece kamu vicdanında rahatsızlık yaratan bir sorun daha çözülmüş olacak."
***
BÖYLE ZİHNİYETLE AYNI HAVAYI TENEFFÜS ETTİĞİM İÇİN UTANIYORUM
Geçtiğimiz günlerde yine bir kadına şiddet haberi medyanın gündemindeydi. Eray Çakın tarafından akademisyen Neşe Nur Akkaya Nişantaşı'nın göbeğinde hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kaldı. Çakın artık nasıl hastalıklı bir zihniyete sahipse nefret dolu sözler sarf ettikten sonra bir de başına termos vurmuş Akkaya'nın. İnanılır gibi değil ama gerçek...
Üzücü olan ise 21. yüzyılda hâlâ böyle hastalıklı kafalarla birlikte yaşamak zorunda olduğumuzdur. Başörtülü olduğu için 'Sizi burada istemiyoruz' diye bir kadına saldırmak bana göre faşistliğin dik alâsıdır. Böyle bir zihniyetle aynı havayı teneffüs ettiğim için utanıyorum. Toplumun büyük tepkisine yol açan bu olayın faili Eray Çakın umarım hak ettiği cezayı en kısa sürede alır.
Yorum Yazın