Öcalan’a görüş izni verileceğine ilişkin kulis haberi yazarken ciddi bir endişem vardı. Bu da birilerinin hemen yeni bir çözüm süreci mi başlatılıyor şeklinde tartışma açmasıydı.
Sorun böyle bir tartışmanın açılmasında değil, amacının dışında başka yerlere çekilmesindeydi.
O nedenle altını çizerek yeni bir çözüm sürecinin başlatılmadığını yazdım. Sadece Öcalan’la ilgili bir istismarın ortadan kaldırılmasına dönük bir adım atılacağını ifade ettim. Kardeşi Mehmet Öcalan’ın ya da HDP milletvekili olan yeğeni Ömer Öcalan’ın İmralı’ya gönderilmesinin söz konusu olduğunu belirttim. Öcalan, yakınlarından biriyle görüştürülecek.
BAHÇELİ PRİM VERMEDİ
Ama birileri çözüm süreci üzerinden AK Parti’yi vurmaya, MHP’yi kaşımaya çalıştı, birileri de buradan bir rol kapabilir miyim diye işin üzerine atladı.
MHP Lideri Bahçeli bu tür yorumlara prim vermedi. Onlar da beklediklerini bulamadılar ama bu işi istismar etmeye devam edecek gibi görünüyorlar.
O nedenle bir kez daha yeni çözüm sürecinin gündemde olmadığını belirtme gereği duydum.
PERVİN BULDAN’IN TESPİTİ
Daha önceki çözüm sürecinde kilit rol üstlenenlerden biri olan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın, “Bugünlerde yeni bir şey konuşuluyor. Yeni bir çözüm süreci var mı, yok mu diye herkes kulislerde bir laf attı ortaya... Lafı atanların da ortada ne çözüm süreci olduğuna dair belgeleri ne de izlenimleri var... Bu lafların içi boş” tespitine katılıyorum.
METROPOLLERDEKİ KÜRT OYLARI
2023 seçimlerine giderken her parti oylarını artırmak için çalışıyor. AK Parti’nin ise diğer partilere göre daha çok çalışması gerekiyor. Özellikle de metropollerdeki Kürt oylarını kazanmak için yeni bir çalışma başlatılmasına ihtiyaç var. Çünkü AK Parti, HDP’yle birlikte en çok Kürt oyuna sahip bir parti. 7 Haziran ve 31 Mart seçimleri bize gösterdi ki AK Parti Kürt seçmeninin desteğini alamadığı seçimleri kazanamıyor.
2023 SEÇİMLERİ İÇİN
O yüzden 2023 seçimlerini kazanması için Kürt oylarını alması gerekiyor. Kürt sorununun çözümü konusunda Cumhuriyet tarihi boyunca yapılamayanları yapan bir lider Cumhurbaşkanı Erdoğan. Kürtlerin de her seçimde güçlü bir şekilde destek verdiği birisi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmanın olmazsa olmaz şartlarından biri de Kürt oylarını kazanmaktan geçiyor. AK Parti bunun farkında. Özellikle metropollerdeki Kürt oylarını kazanmak için çalışma yapılması gündemde. Çok doğru bir adım olur. Onun için gecikmemesi gerekiyor. Çünkü 2023 seçimlerine giderken Kürt oylarının kazanılması hayati derecede önemli.
CUMHURBAŞKANI’NIN MAAŞI NE KADAR ARTACAK?
MEMUR, emekli ve asgari ücretle çalışanların gözü temmuz ayında yapılacak olan zamlarda. Çünkü fiyat artışları karşısında geçinmekte zorlanıyorlar. Meclis’e sunulan ek bütçedeki oranlara göre memur ve emekli maaşlarına temmuz ayından sonra yüzde 40.4 oranında artış yapılacak. Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve muhalif medyadaki haberlere bakacak olursanız Cumhurbaşkanı Erdoğan maaşına yüzde 40.4 oranında zam yapıyormuş.
Ek bütçede ne deniliyor?
“Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde yer alan ‘personel giderleri’ ve ‘Sosyal Güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri’ ekonomik kodlarını içeren tertiplere, başlangıç ödeneklerinin yüzde 40.5’i oranında, ‘Cumhurbaşkanı ödeneği’ ekonomik kodlu tertibe başlangıç ödeneğinin yüzde 20.2’si oranında ödenek eklemesi yapılacak” deniliyor. Demek ki memur ve emeklilere yüzde 40.4 oranında artış yapılacak, Cumhurbaşkanı’nın maaşı ise yüzde 20.2 oranında arttırılacakmış. Yani yarı yarıya bir oranda.
KILIÇDAROĞLU BİLMİYOR MU?
Bu oranları ek bütçeyi inceleyen herkes görebilir. Peki Maliye bürokratlığından gelen ve ömrü bütçe hazırlamakla geçen Kılıçdaroğlu görmüyor mu?
“Erdoğan geçinemiyor herhalde, maaşına yüzde 40.4 zam istiyor” diyebildi.
Kılıçdaroğlu da çok iyi biliyor söylediğinin doğru olmadığını ama maksat algı operasyonu yapmak olduğu için bile bile doğruları söylemiyor.
BİR DE MADALYA TAKSAYDINIZ
DİRİ diri yakılarak öldürülen Pınar Gültekin davasında mahkeme Cemal Metin Avcı’ya haksız tahrik indirimi uyguladı.
İsyanım büyük.
Pınar Gültekin, vahşi bir şekilde katledilirken neyin haksız tahrikinde bulunmuş?
Adli Tıp raporunda, “Ceset, cenin pozisyonunda sola doğru kıvrık ve kafası sol aşağıya sarkık şekilde... Altı defa boynuna dolanmış, yedinci halka ağzından geçen bağ (halat) görüldü. Halatın altı defa boynuna dolanmış ve iyice sıkıştırılmış olduğu görüldü. Dokular ve kaslar önemli oranda kömürleşmiş, kolayca ayrılabilen haşlanmış et görümündeydi” diyor.
Canlı canlı boynuna 6 kat halat dolanırken Pınar Gültekin, Cemal Metin Avcı’ya karşı “Urganı boynuma 7 kat niye dolamıyorsun?” diye mi haksız tahrikte bulunmuş?
Savcılığın tespitine göre olay yerinde bıçak tespit edilemediğine göre Pınar Gültekin olmayan hangi bıçakla haksız tahrikte bulunmuş?
DİRİ DİRİ YAKILDI
Adli Tıp raporunda Pınar Gültekin’in diri diri yakıldığı tespitine yer veriliyor. “Kişinin ölümünün boyna basıya bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana gelmiş olabileceği gibi boyna bası eylemi sonrası kişi yaşıyor iken yakılmasına bağlı da ölümün meydana gelmiş olabileceği” deniliyor.
Sormak istiyorum. Pınar Gültekin canlı canlı yakılırken acaba hangi hareketiyle ya da sözüyle haksız tahrikte bulundu?
O nedenle isyanım büyük.
Ama sadece Pınar Gültekin olayında değil.
DUYGU DELEN DAVASI
Gaziantep’te 4’ncü kattan atılarak ölümüne sebebiyet verilen Duygu Delen davasından çıkan kararı da kabullenemiyorum. Pınar Gültekin’i diri diri yakan Cemal Metin Avcı’ya haksız tahrik indirimi uygulandı. Duygu Delen’in ölümüne sebebiyet vermekten yargılanan Mehmet Kaplan ise beraat ettirilerek tahliye edildi.
Ne diyeyim? Adalete, adalet gerek. Bunlara bir de madalya taksaydınız bari...
Yorum Yazın