Bakmak görmek, yetmez...!
Resme geniş bakmak, geniş bakarken de her bir zerresini birbiriyle ilişkilendirerek, okumak gerekir.
Eğer, bunu yapamazsanız istikametinizi bulamaz, bulabilmek için de mutlaka, birilerinin elinizi tutmasını beklersiniz!
Elinizi tutan da artık, sizi belanın kucağına mı yoksa felahın kucağına mı atar orası belli olmaz!
Yani, gören gözünüz, işiten kulağınız, koku alan burnunuz, hisseden deriniz , tat alan organınız sağlam olsa da aslına bakarsanız, bunları sağlıklı kullanmazsanız, bunların hepsi sağlıksız olan bir kişiden farkınız kalmaz.
Yanıbaşımızda bir savaş başladı!
Allah muhafaza, şarapnel parçaları çatımıza, başımıza düşecek mesafede!
Ukrayna Rusya savaşı...
Daha doğrusu, Rus'un hemen hemen her vakit yaptığı, fıtratının gereği, istilacılığının savaşı...
Hatırlar mısınız, aynı Rusya, 1940'lı yıllarda da aynını yapmıştı!
Sadece Ukrayna mı?
Kardeş Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Polonya, Arnavutluk say sayabildiğin kadar!
Ama, benim bizzat şahidi olduklarım, Afganistan ve sondan bir önce Ortadoğu, Trablusgarp'ta zaman zaman kiralık katilleriyle yaptıkları!
Son zamanların savaşı ise daha ziyade vekaletler üzerinden verilmekte.
Daha yakın zamanda, yine Çin ve Rus destekli ABD beslemesi Taliban, Afganistan 'ın başkenti Kabil'e henüz girmeden, Afganistan Devlet Başkanı tabanları yağlayıp kaçtı!
Suriye' de de devlet başkanı kendi insanına kıydı, çoğu dünyanın dört bir yanına savruldu!
Lakin, Ukrayna fark arz etmekte, mesela Ukrayna Devlet Başkanı, Rus Kiev'e dayanmış olsa da tabanları yağlayıp kaçmadı! Üstelik de "Arkandayız " diyenler, her zaman yaptıkları gibi yalnız bırakmış, güvendiği dağlara kar yağmış olsa da...!
Afganistan Devlet Başkanı tabanları yağlayıp kaçarken, Suriye Devlet Başkanı kendi vatandaşını varil bombalarıyla vurup, çoğunu denizlerde zalimin vicdanına terk ederken, sizce Ukrayna Devlet Başkanı neden tabanları yağlayıp kaçmadı?
Hele bir görüntü vardı ki, aslına bakarsanız her şeyi anlatmaya yetiyor!
Bir Ukrayna vatandaşı, Rus tankları ilerlemesin diye, kendiyle beraber tankların geçeceği güzergahtaki köprüyü havaya uçuruyor!
Dönüp baktığınızda, cesaretiyle örnek olacak Ukrayna Devlet Başkanı, mesleğinden dolayı, "Komedyen" diye itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor (!) Laf aramızda, komedyenlerin ciddiyetini de bilenler bilir.
Peki, bu fark neden acaba?
Şöyle bir baktığımızda, Ukrayna'da kitap okuma, tiyatro, konser takip etme, sinemaya gitme, sergi takip etme, bianeller organize etme oranı oldukça dikkat çekici.
Çünkü bunların her biri, insanların ait olduğu medeniyetin kalıplarıyla, kültürüyle insanın hikayesini anlatmakta! Ne kadar fazla da olursa, insanın kültürüne, ait olduğu medeniyete, vatanına aidiyeti o oranda artmaktadır da ondan!
Fatih Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Necati Selvi Bey, kolumdan tutup, beni Nuruosmaniye Cami'nin altındaki mahzene götürdüğünde, gördüklerim karşısında heyecanımı anlatamam!
Her bir çalışmada yüreğim kabardı, zaman zaman gözlerim doldu, en önemlisi de ait olduğum medeniyetin değerlerini iliklerime kadar hissettim!
En önemlisi de ülkemde her biri dünya ölçeğinde böyle çalışmalar yapan sanatçıların var olduğunu bilmek, sanki bana, ülkemin semalarının dünyanın en güçlü hava savunma sistemiyle kaplı olduğu güvenini verdi!
Bahsettiğim ne mi?
Fatih Belediyesi'nin paydaşlarıyla düzenlediği, Yeditepe Bienali...
Sözü uzatıp, ne sizi ne de kendimi yorayım!
Analar, babalar, öğretmenler, dinin, dilin ırkın ne olursa olsun eşrefi mahlukat insan, tut evladının, ananın, babanın, komşunun, öğrencinin elinden, Fatih ilçe sınırları içindeki Yeditepe Bienali'ni gör, göster!
Sayın Necati Bey, ilginin fazlalığından bienalin süresini uzatacaklarını söyledi, çok da isabet olur.
İki saniye sonrasını bilmeden yaşadığımız bu hayatta, erteleme yapmayalım, haydi hemen Yeditepe Bienali 'ne...
Yorum Yazın