ŞEHİTLERİMİZ nedeniyle Meclis’te düzenlenen özel oturumu izledim. Ondan önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarını takip ettim.
Meclis Genel Kurulu’nda gözlemlerde bulundum. Bunların hepsini paylaşacağım. Önce Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın mesajlarına değinmek istiyorum.
Meclis’te bir ara kapalı oturum yapılacağı söylentisi dolaşmaya başladı. PKK’nın siyasi kolu olan DEM Partisi varken kapalı oturum yapmanın anlamı var mı? Allah’tan gerek duyulmadı. Böylece bakanların açıklamalarını dinleme fırsatımız oldu.
NUMAN KURTULMUŞ’UN ÜÇ TESPİTİ
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş oturumu açarken terörle mücadele konusunda stratejik öneme sahip bir konuşma yaptı. Terörün üç amacını şöyle sıraladı:
1-Bölgeyi istikrarsızlaştırmak
2-Ülkeleri bölüp parçalamak
3-Bölgede yaşayan halkları birbirine karşı düşmanlaştırmak.
Irak’ta ve Suriye’de bunu yaşamadık mı? Başarabilseler aynı oyunu Türkiye’de sahneye koymayacaklar mıydı? Kimse çıkıp Numan Kurtulmuş doğru söylemiyor diyebilir mi? Meclis Başkanı tam kitabın ortasından konuştu.
ASKERİN IRAK’TA, SURİYE’DE NE İŞİ VAR
İlk konuşmayı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler yaptı. Yaşar Güler şehitler verdiğimiz son saldırıyla ilgili tüm sorulara yanıt veren bir konuşma yaptı. İlk olarak ordumuzun Suriye’de, Irak’ta ne işi var sorusuna değindi.
“‘Ordumuzun bölgede ne işi var?’diye soruluyor. Ayrıca Suriye ve Irak’ta bedel ödediğimiz veya üs bölgelerinde gerekli tedbirlerin alınmadığı gibi stratejik öngörüden yoksun, teknik ve taktikten uzak, bilinçsiz ve art niyetli söylemlere de şahit oluyoruz. Şüphesiz ki bu söylemlerde bulunanlar yakın geçmişte yaşananları, Irak ve Suriye’den kaynaklı ödediğimiz bedelleri de unutmuşa benziyorlar” dedi.
GÜVENLİ HAT
Ömrü Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmetle geçen Yaşar Paşa geçmişte sınırlarımız içinde maruz kaldığımız terör saldırılarının bir dökümünü verdi. Sonra sözü bugüne getirdi. Terörü kaynağında yok etme stratejisi doğrultusunda örgütün sınırlarımız içinde eylem yapamaz hale geldiğini, Suriye ve Irak’ta ise oluşturulan güvenli hatlarla terörü sınırlarımızın ötesinde engellediğimizi anlattı.
SURİYE’DE BEDEL ÖDEDİK
Yaşar Güler önce “Suriye’de bedel ödediğimizi ifade ediyorlar. Evet Türkiye, Suriye konusunda bedel ödemiştir ancak Suriye’ye girip gerekli tedbirleri almadan önce ödemiştir” dedi, milletvekilleri pür dikkat dinliyordu.
KRİTİK UYARI
Ardından biz eğer Suriye ve Irak’ta olmazsak terör nerede olur sorusunun cevabını verdi.
“Şu an eğer orada olmasaydık örgütün sınırlarımıza yönelik saldırıları daha önce olduğu gibi devam edecekti ve kendi şehirlerimizde daha büyük bedeller ödeyecektik. Bugün artık yurtiçinden tek bir şehit haberi gelmiyor, üs bölgelerimize, kalekollarımıza tek bir saldırı yapılmıyor; bu da terörü kaynağında yok etme stratejimizin başarısını gösteriyor” dedi.
ÜS BÖLGELERİMİZİN DURUMU
Yaşar Güler, Irak’taki üs bölgelerimizle ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Askerlerimizin geçici üs bölgelerinde derme çatma çadırlarda değil, her türlü ihtiyacı karşılanmış olan konteynerlerde kaldığını anlattı. Kaç doktor, kaç sağlık görevlisi görev yapıyor, üs bölgelerimiz için Irak’ın içlerinde ne kadar yol açıldı, ne kadar köprü yapıldı, helikopterlerimiz üs bölgelerinin ihtiyacı için kaç sorti yaptı, tek tek anlattı. İktidarı ve muhalefetiyle milletvekilleri de itirazsız dinledi.
TERÖR KORİDORU
Yaşar Paşa en çok alkışı “Kim destek verirse versin, hangi bahaneyle ve ne sebeple olursa olsun güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” sözleriyle aldı.
KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan güvenlik toplantısından sonra yayınlanan bildiride de, “Teröristan kurulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” denilmişti. Milli Savunma Bakanı’ndan sonra kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da aynı uyarıyı yaptı. ‘Teröristan kurulmasına izin vermeyeceğiz’ vurgusu kırmızı çizgimiz oldu.
Fidan konuşmasında terörle mücadelenin diplomasi boyutuna ağırlık verdi. “Terörle mücadele diplomasisi güdüyoruz” dedi. Hakan Fidan, MİT’e ’istihbarat diplomasisi’ni kazandırmıştı. Dışişleri’ne de ’terörle mücadele diplomasisi’ni kazandırmış oldu.
HAKAN FİDAN’DAN UYARI
Hakan Fidan’ın konuşmasında, Irak’ta PKK’ya alan açan KYB yönetimine bir uyarı vardı.
Fidan, “Süleymaniye’ye yönelik yaptırımlarımıza rağmen KYB, PKK’ya müzahir tutumunu değiştirmezse daha ileri tedbirler almakta tereddüt etmeyeceğiz” dedi.
Bafıl Talabani bu uyarılar üst üste geliyor. Bence dikkate al.
CHP FARKLI BİR YOLA GİRDİ
AK Parti’nin şahsiyetli dış politikaya yönelmesi üzerine Batıcı ekipler, ‘eksen kayması” tartışmasını başlatmıştı. Benim CHP’yle ilgili tespitimin onunla ilgisi yok.
CHP, milli meselelerde iktidar muhalefet demez Türkiye’nin çıkarlarına göre hareket ederdi. “Türkiye’nin kurucu partisi” misyonunu unutmazdı. Kılıçdaroğlu’nun Irak ve Suriye tezkelerine karşı çıkan tutumu, Libya tezkeresine ‘hayır’ oyu verilmesi, “Bizim Afrin’de ne işimiz var?” yaklaşımı ile bir yola girildi.
ÖZGÜR ÖZEL’LE HIZLANDI
Özgür Özel ise buna tüy dikti. Kılıçdaroğlu zamanında dahi Meclis’te teröre karşı yayınlanan ortak bildiriye karşı çıkılmamıştı. CHP, 12 şehit verdiğimiz bir zamanda Meclis’in teröre karşı yayınladığı ortak bildiriye katılmadı. Bu kez de yine Meclis, sınır ötesinde görev yapan Mehmetçiğin ve şehit analarının yanında durduğunu göstermek için teröre karşı bir bildiri yayınladı.
Özgür Özel, grup toplantısında Meclis’in bildirisine katılmayacaklarını açıkladı. Yetinmedi bir de İYİ Parti’ye çağrı yaptı.
İYİ PARTİ’NİN YANITI
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da “Kimse bize yön, tayin edemez, istikamet veremez” diyerek gereken yanıtı verdi.
CHP SONUNDA DOĞRUYU BULDU
Özgür Özel’in açıklamasına rağmen CHP son anda ayrı bir bildiri yayınlamaktan vazgeçti. Teröre karşı Meclis’in ortak bildirisine destek verdi. Böylece doğru olanı yaptı. CHP’nin son dakikada yaptığı değişiklik yerinde oldu. Ama bu aynı zamanda ilk bildiriye katılmamalarının yanlış olduğunu ortaya koydu.
Yorum Yazın