Yaş iş

Muhalefetin yeni bir anayasa projesinin anahatlarını biliyoruz.
Güçlendirilmiş sıfatıyla pazara sürdükleri eski parlamenter sistem, tarafsız olacağı varsayılan cumhurbaşkanı, Meclis'te güvenoyu ve gensoru, falan filan.
Seçimde yüzde 1 alabilen parti başkanlarına Meclis'e zıplama imkânı...
Yani örneğin Kılıçdaroğlu adaylığını koysa da kazansa birdenbire tarafsız kesilecekmiş!
Seçimde her "burun üstü çakılana" da koltuk garantisi.
Adınız ne? Mualla... Oh ne âlâ ne âlâ...
Böyle bir anayasa yapmaları için önce Meclis'te yeterli çoğunluğu bulmaları, sonra da bu anayasayı referanduma götürmeleri gerekiyor.
Yaş iş.
Öte yandan iktidarın yeni bir anayasa taslağının anahatları da yavaş yavaş belirmeye başladı.
Sistemden taviz yok.
Cumhurbaşkanı seçilebilmek için gerekli "yüzde 50 artı 1" zorunluluğu olduğu gibi kalıyor.
Demek ki kendilerine çok güveniyorlar.
İki dönem seçilebilme şartı da olduğu gibi kalıyor.
Demek ki "Erdoğan sonrasını" da planlamışlar.
Özgüven tavan yapmış.

***

Peki ne değişiyor?
Milletvekili bakan olursa mebusluğu "düşmeyecekmiş" de "dondurulacakmış"...
Eğer günün birinde bakanlıktan ayrılırsa ya da alınırsa Meclis'e dönebilecekmiş.
Bundan bize ne? Seçmen olarak soruyorum.
"Yedek milletvekilliği" de getirilecekmiş, eğer herhangi bir milletvekili şu ya da bu nedenle Meclis'ten ayrılırsa onun yerine yedeği gelecekmiş.
Eee, ne olmuş yani?
Bu mudur cumhuriyetin yüzüncü yılını taçlandıracak sivil ve demokratik düzenleme?
Yeter ama, dağların fare doğurmasından bıktık.
Bu kadarcık ıvır kıvır için mi tartışmalar açılıyor?
Neyse ki bu taslak parti içinden değilmiş, cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan bir "bilim kurulunun" önerisiymiş, partiye henüz gönderilmemiş.
Partiden, daha tutarlı ve "radikal" bir taslak bekleriz.
Ama bunun için de Meclis'te yeterli çoğunluk şart, sonra da gene referandum.
Bu da yaş iş.
Bu çoğunluk, seçimden sonra da çok zor.