Başlıktaki soru aslında bugünün sorusu falan değil salgının başından bu yana hep gündemde.
Bir grup biliminsanı virüsün genetik yapısına ve biraz da kötü ve farklı marifetlerine (!) bakarak yeni koronavirüsün “laboratuvar üretimi” yani “çakma bir virüs” olduğunu ileri sürerken, bir başka grup da “Olmaz öyle şey!” deyip soruyu cevaplamaya bile değer bulmuyor. Peki, doğrusu ne? Elimizde net ve açık bir bilgi yok. Yok ama son günlerde bu belalı virüsün “yapma” veya “çakma” olabileceğini düşünenlerin sayısı bir hayli arttı. İtiraf edeyim bu düşünce daha doğrusu şüphe bende de var. Nedenine gelince...
KUŞKUM VAR ÇÜNKÜ... (1)
CDC ESKİ DİREKTÖRÜ ROBERT REDFIELD BAKIN NE DİYOR
CDC/HASTALIK Kontrol ve Önleme Merkezi ABD’nin en önemli sağlık kurumlarından biri. Bu kurumun önceki başkanlarından Robert Redfield, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada “Koronavirüsün laboratuvar kaynaklı olabileceğini ileri sürdüğüm için ölüm tehditleri aldım. Bu tehditler son günlerde daha da arttı. Daha da önemlisi bilim âleminden de adeta dışlandım” dedi. Bilindiği gibi Robert Redfield salgının başından bu yana ısrarla yeni koronavirüsün “laboratuvar yapımı” olabileceğini ileri sürüyor. Bu düşüncesini Mart 2020’de CNN’e verdiği bir röportajda da açıklamış ve bu virüsün büyük bir olasılıkla “Üretildiği laboratuvardan kaçtığını (!)” ileri sürmüştü. Dr. Redfield bu iddiasını hâlâ kararlılıkla sürdürüyor. Dikkate almamak doğru olmaz.
KUŞKUM VAR ÇÜNKÜ... (2)
DR. FAUCI DE KARARSIZ
ANTHONY Fauci, CDC’nin şimdiki başkanı. Uzun yıllardır, neredeyse taa Reagan’dan bu yana ABD başkanlarına sağlık danışmanlığı da yapıyor. Bugüne kadar çalıştığı başkanlardan sadece Trump’la fikirleri pek uyuşmadı. Ama o kadar güçlü ve güvenilir ki onu -çok istemesine rağmen- eski başkan Trump bile görevden alamadı. Yeni başkan Biden’ın ilk işi ise Fauci’nin göreve devam edeceğini açıklamak oldu. Kısacası Dr. Fauci mühim bir adam, önemli ve tecrübeli bir biliminsanı. Fauci de salgının başından bu yana virüsün kaynağı konusunda kararsız bir tutum içinde. Ne var ki geçtiğimiz günlerde ABD’nin saygın gazetelerinden The Wall Street Journal’da yayımlanan ve “virüsün yapay olabileceği”ni düşündüren o önemli haberden sonra Dr. Fauci’nin e-postaları da dolaşıma giriverdi. Fauci e-posta yoluyla yaptığı yazışmalardan birinde kendisine “Virüsün Çin’in önemli biyoteknoloji bölgelerinden biri sayılan Vuhan’daki bir laboratuvardan çıkmış olma olasılığı var mı?” diye soran bir meslektaşına “Hayır!” demek yerine yuvarlak ifadelerle yanıt veriyordu. Yine bir başka meslektaşının “Bu virüs tasarlanmış bir virüs olabilir mi?” sorusunu da “Sizi yakında arayacağım” diyerek geçiştirmişti. Gelişmeler, bilim çevrelerinde, Dr. Fauci’nin yeni koronavirüsün Çin’deki laboratuvardan çıktığı iddiasını “örtbas ettiği” düşüncesini güçlendirmeye devam ediyor. Peki, netice? Netice mi?
SONUÇ ŞU
‘LABORATUVAR TEORİSİ’ YİNE GÜNDEMDE
BU belalı virüsün laboratuvarda üretildiğini ileri süren “LABORATUVAR TEORİSİ” son günlerde yeniden ve daha çok gündeme geldi, daha çok ön plana çıktı. Dr. Fauci de son zamanlarda “yeni koronavirüsün doğal yollardan çıktığına yeterince ikna olmadığını” söylemeye başladı. Anlaşılan o ki şimdi o da bu virüsün “YAPMA VE ÇAKMA BİR VİRÜS” olabileceği ihtimalini yeniden değerlendiriyor.
İYİ BİLGİ
ÇAY KANSERE DÜŞMAN MI
BİZİM geleneksel içeceğimiz siyah çay da, daha yaygın tüketilen yeşil çay da güçlü birer “antikanser kalkan” olarak kabul ediliyor. Çaydaki bu mucize faydanın da yapısındaki “KATEŞİN ZENGİNLİĞİ”nden kaynaklandığı biliniyor. Çay “kateşinler” olarak bilinen antioksidanlardan özellikle de “epigalokateşinler”den çok zengin bir içecek. Elimizde çayın sağlık gücünü doğrulayan binlerce bilimsel kanıt zaten var. Bu kanıtlardan biri de University of Maryland Medical Center’da yapılan bir çalışma. O çalışmaya göre, “her gün 2 fincan yeşil çay tüketmek” sadece kanser riskimizi azaltmakla kalmıyor, bizi damar tıkanıklığından, pıhtılaşma bozukluğundan, bellek zayıflamasından da koruyabiliyor.
BİR TAVSİYE
ÇAYI GÜNE YAYIN
TAVSİYEMİZ şu: Çaydaki kateşinler bedende hızla parçalanıp, etkinliği 2 saatten uzun sürmeyen doğal moleküller. Ayrıca kateşin zenginliğinin maksimuma ulaştığı süreç çaylar taze iken daha da fazla ve güçlü. Bu nedenle “Çaylar taze!” sloganına kulak vermekte ve çay tüketimini “gün içine yaymak”ta fayda var.
İYİ BİLGİ
‘ENDİŞE DETOKSU’ YAPIN
GERGİN, yorgun ve olağanüstü günlerden geçiyoruz. Endişeliyiz, kaygılıyız, korkuyoruz. Neticede ciddi bir “kortizol ve adrenalin banyosu altındayız”. Sonuç mu? ADRENAL YORGUNLUK! Adrenal yorgunluk, diğer adıyla TÜKENME SENDROMU günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri. İşte bu nedenle hepimizin hemen her gün 3-5 dakikalık “endişe detoksu” çalışmaları yapmasında, böbreküstübezlerini sakinleştirmesinde fayda var. Endişe detoksunun ilk maddesi: “Birbirimize daha çok kenetlenmek ve ruhumuza daha fazla olumlu duygular yüklenmek”tir. İkinci maddesi de GEVŞEME EGZERSİZLERİ olabilir. Bunlara “SAKİNLEŞME EGZERSİZİ” de diyebiliriz. İşte o egzersizlerden evinizde, işinizde yani her yerde yapabileceğiniz kolay bir örnek: AYAKTA NEFES ALMA EGZERSİZİ!
KESİP SAKLAYIN
AYAKTA NEFES ALMA EGZERSİZİ
1. Bacaklarınızı kalça mesafesinde açın ve ayaklarınızı birbirine paralel tutacak şekilde ayakta durun.
2. Ellerinizi belinize yerleştirin. Başparmaklarınız alt kaburgalarınızın hemen altında her bir böbreğinizin tam
üzerinde olsun.
3. Burnunuzdan uzun ve derin nefesler alın. Bu nefesleri aldığınızdan daha uzun sürelerle ağzınızdan yavaşça dışarıya bırakın.
4. Başparmaklarınızı dairesel hareketlerle yavaşça döndürerek böbreğinizin üst kısmına yerleşmiş olan böbreküstübezlerinize uyarılar gönderin.
5. Arada bir daha derin nefesler alıp vererek nefesinizin böbreküstübezlerinize ulaştığını hayal edin.
6. Rahatlayıp gevşeyin ve derin nefesler alıp vererek bu çalışmayı birkaç dakika daha sürdürün.
NOT: Dr. Jesse Lynn Hanry’den alınmıştır.
Yorum Yazın