"Erdoğan, Müslümanların ve Filistin halkının gerçek dostudur." Bu sözler, bir İsrail vatandaşına ait. Hem de dedesi İsrail devletinin kurucusu 40 kişiden biri Avraham Katsnelson, babası 1948 savaşında savaşmış, 1967 savaşında da general rütbesiyle görev yapmış Matityahu Peled olan aktivist ve yazar Miko Peled'e ait.
Ailesinden gelen bu geçmişe rağmen Filistinliler ona "Barışın babası" ismini takmış. Çünkü, kendisi de İsrail ordusuna katılmış ama 1982'deki Lübnan istilasından sonra pişman olup rütbesini iade etmiş. 1997'de 13 yaşındaki yeğeni Kudüs'te bir intihar saldırısında öldürülünce, İsrail'in bir başka ülkeyi istila ettiği noktasında şüphesi kalmamış ve ömrünü Filistin'in özgürlük mücadelesine adamış.
Bundan 3 yıl önce kendisiyle yaptığım ve SABAH Gazetesi'nde de yayımlanan röportajda aynen şunları söylemişti: "İsrail devletinin hedefi şu kadar ya da bu kadar toprak parçasını almak değil, tüm ülkeyi alıp Filistin halkını yok etmektir. Vicdanı olan bütün insanların bu anlayışa karşı çıkmasının bir görev olduğunu düşünüyorum. İsrail devleti, Filistinlileri öldürmeye çalışıyor ve şehrin tüm Müslüman mirası ile tarihini silmeye çalışıyor. Bu da Cenevre Sözleşmesi'nce 'soykırım'dır. Ben bu şehrin diğer azınlıklarla birlikte eşsiz karakterini oluşturan Müslüman bir şehir olarak kalması gerektiğini düşünüyorum."
Üç dinin kutsal mekânı bu şehirde, hem de ramazanda ve Kadir Gecesi arifesinde yaptığı hain saldırılarla çocukları ve masum insanları katleden İsrail devletinin bu acımasızlığını konuşmak için tekrar vicdan sahibi İsrailli Miko Peled ile görüşmek farz oldu. Ne düşündüğünü, ne hissettiğini merak ettim ve sordum. Bakın neler anlattı:
"İsrail'in tutumu korkutucu ve dehşet verici. Gazze'de yaşananlar kelimenin tam anlamıyla soykırımdır. İsrail hükümet yetkilileri, İsrail'in neden daha fazla insan öldürmediğini sorguluyor! Sivillerden ya da katledilen çocuklardan ise hiç söz edilmiyor. Bunu anlamak mümkün değil...
Dünya, bu olan bitene, soykırıma karşı sessiz. Filistin ve Filistinlilerin hayatıyla ilgilenmiyorlar. Dünya, 70 yıldır soykırım ve etnik temizlik için sessiz ve bugün hâlâ Filistin'de yapılanlarla ilgili neden konuşmadıklarını anlıyorsunuz!"
Çok tehdit aldığını biliyorum ama öldürülmekten korkup korkmadığını sordum Peled'e. Bakın ne dedi: "Beş çocuğum var, bu yüzden ölmekten elbette korkuyorum. Ama korkunun mücadelemizi durdurmasına izin veremem. Filistinli kardeşlerimden Filistin üzerindeki siyonist egemenliği sona erdirmek için çalışmaktan ilham alıyorum. Özgür, demokratik bir Filistin görmek istiyoruz."
Tüm dünya sessiz kalırken Başkan Erdoğan'ın ve Türkiye'nin yükselen sesini nasıl değerlendirdiğini sordum, bakın ne dedi Peled: "Türkiye, son derece doğru ve cesur bir tavır aldı. Türkiye, bölgede son derece önemli role sahip. İsrail'e silah satışına yönelik Türkiye'nin tavrı ve tutumu da son derece örnek. Ben, Filistinli aktivistlerle sahada omuz omuza çalışıyorum. Sayın Erdoğan, Müslümanların gerçek dostu ve insanlık adına kendisiyle aktif çalışmaktan gurur duyarım. Irkçı-şiddet yanlısı siyonist rejimi devirmek ve yerine Filistin halkını temsil eden gerçek bir demokratik devleti kurmak adına üzerime ne görev düşerse seve seve yaparım."
Yorum Yazın