Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

Var mısınız market boykotuna?

Ta bir yıl önce yazmıştım, "Yeni bir kampanya başlatalım. Vatandaş olarak fiyatları denetleyelim. Kampanyanın adı da 'marketini marke et' olsun" diye.
Bir yıl sonra dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmemiz üzücü. Sağ olsunlar, marketçi büyüklerimiz, verilen onca cezaya rağmen aynı yerde durmaya devam ediyorlar. Hatta aralarında bu sakilliği yazanlara küfredenler bile oldu.
Bu saatten sonra yapılacak bellidir. Alışverişimizi fırsatçı marketler yerine mahallemizdeki mütevazı bakkaldan yaparsak, ölmeyiz. Hatta tam tersi, o küçük esnafı yaşatırız.
Ben diyorum ki, yaşasın bakkal amcalar... Onlar poşeti parayla vermez, yaşlı teyzelerin torbalarını evlere çıkarır. Siz hiçbir çocuğun başını okşayıp, "Al bu da benden olsun" diyen bir marketçi gördünüz mü? Ya da dul kadının alışverişini veresiye defterine yazan? Süper markete üst kattan sepet sallandırın bakalım, aldıran oluyor mu? Bir de... Öldüğünüzde, cenazenize BİM'in CEO'su mu gelecek, yoksa mahallenin bakkalı mı.. İyi düşünün...

Helal sana Batu!
Hafta sonunda hepimiz nefesimizi tutup, Atv'deki Kim Milyoner Olmak İster yarışmacısı Batu Alıcı'nın başarılı olması için dua ettik. Nasıl etmeyelim ki? Bebek yüzlüydü, son derece terbiyeli ve saygılıydı, bilgi dağarcığı, genel kültürü üst düzeydeydi. Hele geçen hafta milyonlarca seyircinin önünde sakız çiğneyen gençten sonra bize ilaç gibi geldi.




Batu'ya olan sevgi ve saygım 400 bin lira değerindeki soru sırasında bir kat daha arttı. Atatürk'ün boy, kilo ve ayakkabı numarasını tereddüt etmeden, bir nefeste doğru olarak söyleyince evde ayağa kalkıp, bu pırıl pırıl genci alkışladım. O sırada sunucumuz Kenan İmirzalıoğlu, aklımdan geçenleri kelimelere döktü: "Seni bir milyon lira kazanmış sayıyorum..."
İşte bize böyle gençler lazım. Milletin yüzüne karşı "cak cak" sakız çiğneyenler değil, Ata'sını bilen, tarihine, kültürüne sahip çıkan, bizi yarınlarımızdan emin kılan gençler...
Haftaya bir milyon liralık soru açılacak. Sizi bilmem ama benim bir hafta boyunca Batu için dudağımdan dua eksilmeyecek.

Hepimiz Güney Koreliyiz!
Katar'daki Dünya Kupası, futbolun yeni rotası hakkında güçlü bilgiler ortaya koydu. Afrika futbolu gerileme dönemine girdi. Onların yerini Uzakdoğu futbolu alacak gibi görünüyor. Japonya ve Güney Kore'nin pek çok güçlü rakibi saf dışı bırakıp son 16 takım arasına kalması bunun en büyük delili. Dünyanın en kaliteli ligi Bundesliga'ya ev sahipliği yapan, kupanın abonesi Almanya'nın ise son iki turnuvanın ilk turlarında elenmesi "panzerin paletinin attığı" anlamına geliyor. Belli ki "makine" eskisi gibi tıkır tıkır işlemiyor.
Benim kupada en fazla sempati beslediğim takım ise Güney Kore. Onları gittikleri yere kadar tüm yüreğimle destekleyeceğim. Bu arada Güney Kore tribünlerinde Türk bayrakları ve Fenerbahçe formasıyla stada gelen taraftarlar fark ettim. Bunun sebebi, Fenerbahçe'de oynadığı süre içinde taraftarın sevgilisi olan Kim Min Jae olmalı. Bir de Portekiz tribünlerindeki Filistin bayrakları dikkatimi çekti. Sebebini biliyordum tabii ki. Ronaldo, geçenlerde Filistin'e bir buçuk milyon dolar bağışta bulunup, bölge halkının kalbini kazanmıştı. Katar'a sırf onu desteklemek için gelen Filistinliler vardı.
Kim Min Jae hayranı Türkler, Ronaldo'ya saygı sunmaya gelen Filistinliler tribündeydi. Ama TRT ekranlarında onlarla ilgili ne bir haber ne de röportaj vardı. Oysa bu ikisinden daha güzel futbol magazini olabilir miydi? Gel de eski futbol haberciliğini arama...

Gaf'let kürsüsü
CHP'nin vizyonunu Türkiye'ye bile gelmeye tenezzül etmeyen bir yabancı, ABD'den görüntülü anlattı. Tıpkı sömürge valisi gibi... Bir an Atatürk mezarından kalkıp gelecek, CHP'yi kapatacak sandım!..

Zap'tiye
Sahte doktor Ayşe, biraz daha yakalanmasa adına hastane yaptıracakmış neredeyse...

Ne demiş?
"Hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir." (Mustafa Kemal Atatürk)

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar