Unutmayın ki bugün de dün olacak!

Gurbeti mesken mi tuttun?

Gittin, beni de unuttun

Yoksa başka yâr mı buldun?

...

Saygıdeğer Emel Taşçıoğlu, ne güzel de söyler bu türküyü!

...

Bir selam gönder bari

Bayramdan bayrama

...

En çok da bayramlarda dinlerim bu türküyü.

Belki de her bayram çok dinlediğim için, yılın diğer günlerinde de dinliyor gibi hissederim kendimi!

Benim için bayramlar, anlamdan anlama büründüğünden her bayram bir başka duyguya garkeder beni...

Her bayram sabahı, harçlık için birkaç kez dedem Ahmet Yenilmez'in elini öptüğüm bayramları mı desem...?

Yoksa, gençliğe adım attığım yıllarla başlayan, gurbette bayram sabahına yalnız uyandığım bayramları mı desem...?

Hele de 80'li yıllarda, polis, jandarma ile köşe kapmaca oynayarak bir deri daha fazla toplamak için kan ter içinde kaldığım bayramları mı desem...?

Kolay mı, cezaevinde, cezaevi dışında emanetler var, muhannete muhtaç edilmemesi gereken...

Etmedik de Allah'a hamd olsun!

Şimdilerde ise el öptürmek için baş köşede oturan, dünün torunu, bugünün dedesi Ahmet Yenilmez'in bayramları mı desem...?

Bu bayram babacığıma, yüreğimde yaşattığım anama gidemedim.

İlk bayram namazımı kıldığım Ordu Karaağaç Köyü Camii'nde bayram namazı kılamadım.

Yooo...!

Dokuz güne çıkarılan bayram tatili taksitli kredisi çekip, tıklım tıklım sayfiyeliklerin birinde bilmem kaç yıldızlı otellerin birinde tatilde de değilim!

Yeni bir alanda , yeni bir dizinin çekimindeydim.

İşte, tam da burada türkünün şu bölümü dağlar yüreğimi:

...

Ne yazarsın ne çizersin

"Yollar ırak", der geçersin

"Gel", desem de gelemezsin

Cemalin' göster bari

Bayramdan bayrama

...

Size bir tavsiyede bulunmak isterim. Bir bayram, ilk bayram namazını kıldığınız camiye gidin ve ilk bayram namazını kıldığınız o gün, sağında solunda önünde ardında kimler vardı ve şu an sağında solunda önünde ardında saf tutanlar kimler, bir bakın.

Acaba, hangi komşunun torunu...?

Öncekiler nerede, bugünküler kim?

Farkında mısınız, şimdilerde kurban derisi toplayan da yok?

Cami yaptırma dernekleri bile, artık kurban derisi toplamıyorlar!

Acaba, serbestçe kurban derisi toplamak nasıl bir şey?

Doğru ya, kim bu sıcakta çıkıp kurban derisi toplayıp, güzelce tuzlayıp, kapı kapı dolaşıp satmak için uğraşacak?

Ben de nelerden bahsediyorum hala?

Demeyeyim demiştim, ama tam da yeri gelmişken demezsem vebal altında kalacağım!

Korkarım, geçtim deriyi pek yakın zamanda, kurbanda girilecek dana da olmayacak!

Evet, yanlış okumadınız, pek yakında dediysem beş yıla kalmaz, danaya giremeyeceksiniz, çünkü girilecek dana kalmayacak!

Çünkü, danaların işkembeleri ozonu deliyormuş (!) büyükbaşlar azaltılmalıymış!

Bana kızmayın, danalık yapan ben değilim, AB yani Avrupa Birliği!