Popçu Yonca Evcimik, GÜNAYDIN’a özel açıklamalarda bulundu. Hayvan hakları konusunda önemli adımların atıldığını belirten sanatçı,“Hayvan hakları yasasının çıkması için çok mücadele ettim, hedeflerimizin büyük bölümünü gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız ve eşi Emine Hanım bu konuda çok duyarlı” diye konuştu
Pop müzikte döneminizin öncü isimlerinden birisiniz. Siz kendinizi bu açıdan nasıl görüyorsunuz?
Asla mütevazılık yapmayacağım, çok yenilik getirdim. 'Abone' albümümü çıkardığımda arabesk müzik popülerdi. Albümüm mihenk taşı oldu. Hem sahnede dans edip hem de şarkı söyleyen kimse yoktu. Ben bunu yaptığımda ülkemiz için devrimdi. Şimdi herkes birkaç hareket öğrenip, yanına da dansçıları alıp sahneye çıkıyor. Bunun öncüsü benim, bir diğer getirdiğim yenilik ise single çalışmam oldu. Türkiye'de ilk single çalışmasını '8.15 Vapuru' ile ben yaptım. Üçüncü albümümden önce yapmıştım. Hatta yapımcım başta çok istemedi ama beni de kırmadı. Single çok büyük bir başarı kazandı. Aylarca müzik listesinde single dalı açtılar ve ben aylarca orada tek başıma bir numarada kaldım. Eskiden kimse single yapmıyordu şimdi ise albüm yapmıyorlar. Hayatta ne yapmak istediysem ertelemeden yaptım. Bunun için de çok çalıştım, emek verdim. Hayallerimin hepsini gerçekleştirdim. İçimde ukde kalan bir şey yok. Küçük yaşlarımdan itibaren çalışmaya başladım. Çocuk işçi gibiydim. Türkiye'nin en değerli müzisyenleri, oyuncularıyla çalıştım. Bir yandan konservatuvarda eğitim alırken bir yandan da tiyatroda çalışmaya devam ettim. Bu da bana çok şey kattı. Ailem de bana hep destek oldu, içimdeki cevheri parlattılar.
AİLEMLE VAKİT GEÇİREMEDİM
Kariyeriniz için özel hayatınızdan fedakarlık yaptınız mı? Çocuk sahibi olmamanız bu fedakarlıklarınızdan biri mi?
Benim hiçbir zaman çocuk doğurayım diye bir hedefim olmadı. Benim bunun için enerjim yoktu. Kariyerime devam etmek için çocuk yapmadım diye bir şey yok yani. En büyük fedakarlığım ailemle vakit geçiremem oldu. Neyse ki pandemi sürecince bunu telafi ettik.
MÜZİKTE KİRLİLİK YAŞANIYOR
Sosyal medyayla ilgili ne düşünüyorsunuz? Hayatımızı, tercihlerimizi çok etkiliyor...
90'lardaki naiflik neden yok, sosyal medya yüzünden. Şimdi herkes kendi başına star gibi. Bu durum kirlilik de yaratıyor elbette ama bunun önüne geçilmesi de kolay görünmüyor. Sosyal medyadaki, müzikteki bu kirlilik de bizim gibi sanatçıların kıymetinin daha iyi anlaşılmasına yol açıyor.
Hayvan hakları konusuna çok emek vermiş bir isimsiniz. Bu konuda geldiğimiz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok emek verdim. Yasanın çıkması için çok mücadele ettim. Hedeflediğimizin büyük bölümünü gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl hayvan hakları tasarısı revize edildi. Yasal açıdan çok önemli adımlar atıldı.
Sokak köpekleri sorunu da var. Siz neler söylemek istersiniz?
Yasalarımız çok açık bu konuda. Sokak hayvanları toplanıp, kısırlaştırılmalı diyor. Sosyalleşmeyenler rehabilite edilmeli, sosyalleşenlerin de doğal ortamına bırakılmasını söylüyor. Yasaya uyulursa bu sorun çözülür. Burada belediyeler üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Sokak köpeklerinin saldırı haberlerini de okuyoruz. Hayvanların aç kalması, doğal yaşamlarını kaybetmelerinden kaynaklanıyor. Belediyeler bu noktada koordineli biçimde hareket ederse, sorun da çözülür.
BENİ LİNÇ EDECEKLER DİYE GERÇEĞİ SÖYLEMEYECEK MİYİM?
Hayvan hakları konusunda mücadele ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de biraraya geldiniz. Bundan dolayı linç de edildiniz.
Hayvan hakları yasası için Cumhurbaşkanımızla görüştüm. Yasanın hayata geçmesi için hükümet yetkilileriyle de birçok defa bir araya geldim. Bu çok normal bir durum. Ülkenin yönetiminde kim varsa tabii ki onunla görüşeceğim. Şunu da belirtmek isterim, bana, başta Cumhurbaşkanı ve kıymetli eşi Emine Erdoğan büyük destek verdi. Gerçekten her konuda çok yardımcı oldular. Emine Erdoğan hayvan hakları konusunda son derece duyarlı. Kendisine özel olarak teşekkür de ettim. Bana plaket verdi mücadelemden dolayı.
O törende ses tellerini kaybetmiş bir köpeği de sahiplenmem için bana verdi. Köpeklerimin öldüğü dönemdi, yeni bir köpek sahiplenmeye cesaret edemiyordum. Tam da o dönemde Emine Erdoğan barınaktan Cookie'yi kucağıma verdi. İyi ki vermiş. Hayvan haklarının yasalaşması sürecinde Özlem Zengin de büyük mücadele verdi. Bunları görmezden gelemem. Cumhurbaşkanımızın ve eşinin desteğini söylediğim için belli kesimler tarafından yandaş diye yaftalandım, linç yedim. Ama umurumda değil. Beni linçleyecekler diye gerçekleri söylemeyecek miyim? Cumhurbaşkanlığı resepsiyonlarına da davet edildim ve gittim. Bunu da tepkiyle karşılayanlar oldu ama hiç takmıyorum. Ben kendimi biliyorum.
MÜZİKTE ÜRETİM ÇOK AMA KALİTE YOK!
Yeni dönem pop şarkılarını nasıl buluyorsunuz?
Her şey çok hızlı üretilip, tüketiliyor. Ben bile takip edemiyorum. 90'larda böyle bir şey yoktu. O döneme hızlı bir dönüş var, çok kıymetli hale geldi. 2000'lerden itibaren dünyaya daha fazla açıldık, bu da kavram kargaşasına yol açtı. 90'lardaki o saflık, naiflik, duygusallık kalmadı. Şimdi herkes 90'lar müziğine sarılıyor. Bizim dönemimizde rekabet çok sağlamdı. Çünkü rakibinin yaptığı iş de çok kaliteliydi. Şimdi çok üretim var ama kalite aynı değil. Bu bile genel olarak müziğin geldiği noktayı gösteriyor.
BAŞTA 'BEDİŞ' ROLÜNÜ KABUL ETMEMİŞTİM
'Çılgın Bediş' dizisiyle bir döneme damga vurdunuz. Bu kadar sevileceğini düşünüyor muydunuz?
Çılgın Bediş karikatürünün büyük fanıydım. Bana dizi teklifi geldiğinde tereddütlerim vardı. Bir süre Bediş rolünü kabul etmedim. Ama sonra kabul ettim. İyi ki oynamışım. Çılgın Bediş'in bu kadar çok sevileceğini de düşünmemiştim. 7 gün çalışıyorduk. Büyük emek vermiştik. Şimdi o kadar yoğum çalışmak istemem. Güzel bir teklif gelirse beni çok yormayacak şekilde çalışmayı düşünürüm.
BODRUM'DA CİDDİ ŞEKİLDE ALT YAPI SORUNU YAŞANIYOR
Uzun yıllardır zamanınızın büyük bölümünü Bodrum'da geçiriyorsunuz. Son yıllarda Bodrum'da susuzluk, çöp gibi sorunlar çoğaldı...
2000'den beri doğayla iç içe yaşıyorum. Hayal ettiğim şeyi yaşıyorum. Bodrum harika bir yer. Eskiden yaz aylarında nüfus artışı olduğu için alt yapı yetersiz kalırdı. Şimdi bu sorunlar yaşam kalitemizi ciddi şekilde olumsuz etkiliyor. Pandemi sonrası Bodrum'da nüfus artışı oldu. Alt yapı problemi ciddi şekilde var. Susuzluk da yaşanıyor, elektrik de sık sık gidiyor. Ben yaşam alanı daha az olan bir bölgede yaşıyorum ama Bodrum'daki bu aksaklıkları hissediyorum. Bu sorunların ivedilikle çözülmesi gerekiyor.
Yorum Yazın