Hasan Basri Yalçın

Hasan Basri Yalçın

Mail: ljlsfjsdl@hotmail.com

Ukrayna’da beklenenin bir kısmı oldu

Beklenenin bir kısmı oldu. Putin, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlıklarını tanıdığını ilan etti. Yani aslına bakarsanız, ilhak için bir adım daha atmış oldu. Ama bu beklenenin bir kısmıydı. Putin adım adım gitmeye özen gösteriyor. Her seferinde test ediyor. Yolu boş buldukça devam ediyor.
Ukrayna'nın bütününü işgal etmeye başlamadı. Ama bu saatten sonra hepsi an meselesidir. Ve muhtemelen Putin bir askeri harekât başlatıp topyekûn Ukrayna'yı işgal etmek yerine Belarus modelini uygulayacak. Baskıyı bu şekilde sürdürerek Kiev'de hükümet değişikliğini zorlayacak. Artık kontrol Putin'de desek yeridir. Ve görüldüğü kadarıyla Putin, özgüven patlaması yaşıyor. Yaklaşık bir buçuk saat boyunca ulusal güvenlik toplantısında canlı yayında açıkça güç gösterisi sergiledi.
Batı ittifakının buna nasıl tepki vereceğini merak ediyorduk. O da şaşırtmadı. Tepki şimdiye kadar konuşulanın çok altında. Özellikle Biden'ın duyurduğu yaptırımlar tam "dağ, fare doğurdu" cinsinden. İki Rus bankasını ve bazı Rus elitlerini yaptırımlara tabi tutmanın hiçbir anlamı yok. Putin'i bırakın caydırmayı daha da cüretkâr hale getirmiştir. Bu kadar zayıf yaptırımları belki kendisi bile beklemiyordu. Almanya'nın yaptırımları bile daha ciddi. Kuzey Akım 2 projesini feshettiğini duyurdu Almanya. Ancak bunların da Putin'i caydırdığını söyleyemeyiz.
Baştan beri söyleyemeye çalışıyorum. Putin ekonomik konulardan çok stratejik başlıklara odaklanıyor. Ukrayna'nın tamamını istiyor. Zaten Ukrayna devletinin varlığını bile kabullenmediğini öğrendik. Yol aldıkça ufku daha da açılıyor. NATO'yu zorlamaya devam edecek. Ukrayna meselesini istediği gibi çözdükten sonra gözünü Baltık ülkelerine çevirecektir.
Sanırım Amerika da tüm beceriksizliğine rağmen Putin'in nereye ulaşmaya çalıştığını anlıyor. Bu nedenle de Baltık ülkelerini ve Polonya'yı desteklediğini açıklıyor. Komik sayılarda olsa da bu ülkelere yeni askeri birlikler göndereceklerini ilan ettiler. Tabii ki bu askerlerin gönderilmesi sembolik ve arkasında NATO caydırıcılığı olduğu açık. Ancak zaten Putin bu ülkeleri de doğrudan işgal etme yoluna gitmeyecek. Oraları da hibrit yöntemlerle karıştırabileceğini çok iyi biliyor. Ele geçirdiği fırsatı sonuna kadar zorlayacaktır.
Kısaca tarif etmek gerekirse Batı bu ülkelerde renkli devrim yapmıştı. Şimdi Putin siyah-beyaz devrim yapıyor. Ancak bu ülkelerin NATO şemsiyesi altındayken bile bu tür güvenlik sıkıntılarına maruz kalmaları, diğer üye ülkeleri de endişeye sevk edecektir. NATO'nun caydırıcılığı gün geçtikçe aşınıyor. Amerika kendi elleriyle kurduğu düzeni kendi elleriyle yıkmaya devam ediyor.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar