Depremden sonra sıra, binlerce insanımıza mezar olan yıkılan binalarda ihmali bulunanlardan hesap sorulmasına geldi. Depremin ilk gününden itibaren Diyarbakır’da çalışmalarını yürüten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Kimin kusuru varsa, ihmali varsa hepsi yargıda hesabını verecek. Ucu kime dokunursa dokunsun yargı gerekeni yapacaktır” dedi. Bakan Bozdağ ile yargı sürecini konuştuk.
675 SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ
- Depremde yıkılan binalarla ilgili soruşturmalar ne durumda?
Deprem felaketinin yaşandığı 6 Şubat’tan itibaren yürütülen soruşturmalar kapsamında delillerin toplanması, sorumluluğu olduğu değerlendirilenlerin isim listelerine ulaşılması, bilirkişi ve diğer teknik ve hukuk uygulamalarıyla bunların sorumluluklarının tespiti için çalışmalar sürüyor. Deprem bölgesine HSK tarafından bugüne kadar 675 savcı görevlendirildi. 1288 adliye personeli ile 463 adli tıp uzmanı ve personeli görevlendirdik. Deprem özel soruşturma büroları kurduk. Bölgedeki savcılarımız depreme maruz kaldığı için yine de onlarla birlikte dışarıdan görevlendirdiğimiz savcılarımız bu işlerin önemli bir kısmına vaziyet ettiler.
KİMLİKLENDİRME TİTİZLİKLE YAPILIYOR
-Ne tür görevleri yerine getiriyorsunuz?
İlk günden ölü muayene ve defin işlemleri ve bu ölen vatandaşlarımızın hangi binalardan çıktığının tespiti ve bir de kimliksiz olan vatandaşlarımızın kimliklendirilmesi hususunda önemli çalışmalar yapılıyor. Kimliklendirme için ölen vatandaşımızdan DNA örneği alınıyor. Bir de tabii yakınlarından referans örnekler alınıyor. Bunlar incelendikten sonra sonuçları karşılaştırılıyor. Tabii bu DNA işlemleri en hızlı 5 saatte ama en geç 3 gün içinde tamamlanıyor. Çoğunluğu bir günde, 2 günde bitirilerek önemli ölçüde kimliklendirme işlemleri tamamlandı. Şu anda kimliklendirmesi yapılamayan vefat etmiş kardeşlerimiz bulunmaktadır. Enkaz altındaki yakınına ulaşamayan vatandaşlarımıza çağrı yapıyorum. Cumhuriyet başsavcılıklarımıza, hastanelerimize, Adli Tıp Kurumumuza müracaat etsinler.
SORUMLULAR TESPİT EDİLİYOR
Ayrıca bu binaları yapanlar kimler? Sorumluluğu olanlar kimler, denetimi yapan kimler, mesulleri kimler, bu binalarda imara aykırı birtakım değişiklikler yapıldı mı, yapılmadı mı? Yapılar imara uygun mu, aykırı mı? Savcılıklar bunları da inceliyorlar. Bütün bunlarla ilgili dosyalar belediyelerin ilgili birimlerinde olduğu için savcılıklarımız buralara yazılar yazıyor, bilgi talep ediyor. Bunlarla ilgili soruşturmalara başlandı.
DELİL TOPLANMADAN KALDIRILMIŞ ENKAZ YOK
- “Deliller toplanmadan enkaz kaldırılıyor” diye iddialar var.
Bunların bir kısmı bilgisizlikten, bir kısmı ise maalesef yalan uydurmayı meziyet zannedenler tarafından söyleniyor. Deprem bölgesinde delil toplanmadan tek bir enkaz dahi kaldırılmadı. Bunu iddia eden diyecek ki ‘bak şurayı toplamadan kaldırdılar’ diyecek. Ama diyemez. Çünkü öyle bir örnek yok. Şu ana kadar Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis illerinde delil tespit işlemleri tamamlanmıştır. Deliller toplanmadan hiçbir enkaz kaldırılmamaktadır. Deliller toplandıktan sonra enkazlar kaldırılmaktadır.
600 BİLİRKİŞİ SAHADA
Şu ana kadar da çok sayıda bilirkişi görevlendirdik. 600’e yakın bilirkişi görevlendirdik. Bilirkişilerde kota var biliyorsunuz. Ama bölgedeki bilirkişilerin çoğu depreme maruz kaldığı ve yakınlarını kaybettiği için kotayı kaldırdık. Bölge sınırlamasını kaldırdık. Türkiye’nin her yerinden bilirkişi görevlendirilmesinin önünü açtık. O yüzden Türkiye’nin her yerinde bilirkişiler şu anda bölgede çalışıyorlar.
DELİL TOPLAMADA AKSAMA YOK
Ama şu anda bu örneklerin hepsinin alındığını söyleyebilirim. Örnek alınmadan kaldırılan enkaz yok. Diğer kalan yerlerde çok az kaldı. Onlar da bugün yarın biter. Çok fazla yıkıntı var. Çok fazla yıkıntı olduğu için bunları kısa sürede tamamlama imkânı da yok ama büyük bir seferberlik var. Delil toplamada herhangi bir aksama yok.
- Delillerin yok edilmesi söz konusu olur mu?
Olur mu? Delillerin yok edilmesi, karartılması kesinlikle söz konusu değil. Buna müsaade etmeyiz. Bilirkişilerin büyük bir kısmı bölge dışında. Hani bilirkişi bazen tanıdık falan diye iddialar ortaya atanlar olabilir. Bölgedeki bilirkişilerin çoğu depreme maruz kaldığı için daha ziyade dışarıdan gelen bilirkişiler numune alıyorlar, örnek alıyorlar, inceleme yapıyorlar. Kimin kusuru varsa, ihmali varsa hepsi yargıda hesabını verecek. Yargı millet adına onlardan hesap soracak. Ucu kime dokunursa dokunsun yargı gerekeni yapacaktır.
KOLON KESME AYRICA İNCELENİYOR
- “Sadece müteahhitlere hesap sorulacak, bir Veli Göçer bulunacak, onun üzerine yıkılacak” yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
Bile bile yalan söylüyorlar. Daha önce de açıkladım. Soruşturma kapsamında sorumluluğu değerlendirenlerin hepsi hakkında soruşturma yürütülüyor. Yani müteahhidin sorumluluğu olabilir, belediyede denetim görevlisi olanların sorumluluğu olabilir. Belediyeler ne tür denetim yaptı veya yaptı mı, ona bakılıyor. Yapı denetim firmaları denetim görevini eksiksiz ya da usule aykırı yaptı mı, yapmadı mı? Bunlara bakılıyor. Binada sonradan imara aykırı değişiklikler yapıldı mı, yapılmadı mı, yapıldıysa yapanlar, yaptıranlar kimler? Bunların hepsi soruşturuluyor. Diyelim kolon kesildi ya da başka tadilatlar yapıldı. Bu kolon kesme hadiseleri ayrı ayrı, onların hepsi inceleniyor. Örneğin betonda kum karışımı, çimento karışımı oranı, teknik sürelere uygun mu? Ona dahi bakılıyor.
YENİ VELİ GÖÇERLER ARAMIYORUZ
Yani sorumluluğu olabilecek herkesin üstüne gidiliyor. “Veli Göçer bulunacak, sadece onun üzerine yıkılacak” iddiası doğru değildir, bütün sorumlulardan hukuk içinde gereken hesap sorulacaktır. Sorumlular kimse onların tümünün üzerine gidilecek. Gidiliyor. Kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor. Hakkında işlem yapılanların, tutuklananların sayıları her geçen gün artıyor.
160 TUTUKLAMA
“Soruşturmalarda 564 şüpheli hakkında başlatılan işlemlerde, 160 şüphelinin tutuklandığı, 175 şüphelinin adli kontrol altına alındığı, 71 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, 61 kişi hakkında gözaltı talimatı verildiği, 18 kişinin gözaltında olduğu, 6 şüphelinin yurtdışında olduğu, 11 şüphelinin öldüğü tespit edilmiş.
BİR BİR ÜZERLERİNE GİDİLİYOR
Tutuklu bulunan 160 şüphelinin vasıflarına bakıldığında; 75 şüphelinin müteahhit, 57 şüphelinin yapı sorumlusu, 11 şüphelinin yapı sahibi, 17 şüphelinin binada değişiklik yapan olduğunu görüyoruz. “Müteahhitler konusunda yargı neden hızlı hareket ediyor?” diyerek eleştiren siyasetçiler var. Bu konuda yargıya hızlı hareket ettiği için teşekkür edilmesi gerekirken yargımızı eleştirenler var ne yazık ki.
Bu binaların mesulleri kimler, denetim sorumluluğu olanlar ne yapmış, bu listelerin tam teşekkül etmesi lazım. Bu isimlere ulaştıkça, deliller elde edildikçe üzerlerine bir bir gidiliyor. Yani burada ihmali, kusuru olan herkesle, hukuk içinde işlem yapılıyor, yapılacaktır da. Hiç kimsenin bundan endişesi olmamalıdır.”
KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN
- Halkımıza kimsenin endişesi olmasın diye söz veriyor musunuz?
Kesinlikle hukuk neyi emrediyorsa o yapılıyor. İşte görüyorsunuz, sayılar ortada. Yargımız yıkılan binalarda kimin sorumluluğu varsa üzerine gidecek. İlk günlerde koca koca insanlar çıktılar, bir süre yalan yanlış şeyler söylediler. Yok efendim savcı yoktur, mesai bittiğinde savcı gitti, diye. Herkes mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyor. Bölgede insanlar 7-24 vardiyalı çalışıyor. Bu çalışmaları yapan savcılarımıza çok teşekkür ediyorum. Hem savcılar hem Adli Tıp Kurumu görevlileri hem bilirkişiler hem gönüllü olarak buraya gelip çalışan pek çok zabıt kâtibi ve yazı işleri müdürüne çok teşekkür ediyorum.
Yorum Yazın