Bayram Sabahı TRT Müzik kanalının arşivden seçtiklerinde Mustafa Kandıralı'nın eşsiz klarnet ezgileri eşliğinde evime bayram coşkusu dolarken düşündüm:
Eskiden;
Mustafa Kandıralı olmadan bayram olmaz,
Hasan Mutlucan olmadan kahramanlık hatırlanmaz,
Özay Gönlüm olmadan türkülerle eğlenilmez,
Can Akbel olmadan hava durumu izlenmez,
Zafer Celasun'suz haber dinlenmez,
Cenk Koray olmadan pazar günleri geçmez,
Meddah Münir Özkul olmadan Ramazan anlamını bulmaz,
Masalcı Teyze Adile Naşit'i dinlemeden çocuklar uykuya dalmaz,
Halit Kıvanç'sız maç keyif vermez,
Uğur Dündar duruma el koymadan soyguncular, vurguncular iflah olmaz,
Ali Kırca'lı Siyaset Meydanı olmadan gündem belirlenmez,
Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün'ü olmadan dünyadan haberimiz olmaz,
Reha Muhtar'sız bültenlere renk gelmezdi.
Peki ya şimdi? Müge Anlı'nın dışında bir tek 'ekran ikonu' gösterebilir misiniz?
Damadın müthiş jesti
TRT Belgesel kanalındaki Zor Yapılar'da bu hafta Güney Kore'de inşa edilen dünyanın en büyük konteyner gemisinin yapım serüveni ekrana taşındı. Hayretle ve biraz da gıptayla izlediğim belgeselin sonunda sıra gemiye isim verilmesine gelince hayretim ikiye katlandı. Çünkü 400 metrelik dev geminin ismi Gülsün'dü... Dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden MSC'nin patronu Diego Aponte, Türk eşi Ela Soyuer'in annesinin, yani kayınvalidesinin ismini gemiye vermişti. Kıskançlığım, bir anda gurura dönüştü... Dünyanın en büyük gemisinin üzerinde artık bir Türk'ün ismi vardı.
El Clasico'daki reklam
Geçen hafta oynanan Barcelona - Real Madrid maçında kale arkasındaki panoda boydan boya yer alan bir reklam, Türk izleyicilerinin gözünden kaçmadı. Bu, saç ekimi yapan bir Türk doktorun verdiği reklamdı.
El Clasico'ya reklam vermek öyle her babayiğidin harcı değil. Kim bilir maliyeti kaç milyon liraydı? Doktorumuzun ne kadar çok kazandığını aslında hastanelerin yoğun biçimde yer aldığı Beşiktaş-Şişli-Levent üçgeninde yaşayanlar gayet iyi biliyorlar. Çünkü ne zaman dışarı çıksalar, enseleri bandajlı, saç ekimi yaptırmış yabancı hastalarla karşılaşıyorlar. Tarama özürlüler(!), dünyanın ta öbür ucundan saç ektirmek için ülkemize geliyorlar.
Atatürk "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" demişti. Yabancılar ise belli ki "Beni Türk ekimlerine emanet ediniz" diyorlar...
9 bin liralık terlik
Şarkıcı Berkay'ın giydiği son terlik, büyük tartışma konusu oldu. Çünkü fiyatı tam 9 bin liraydı. Berkay kardeşimin ayağındaki terliklere şöyle alıcı gözüyle (!) baktım. Bildiğiniz plastik terlik. Sarıyer pazarında çifti 50 liradan satılanlardan görünüşte hiçbir farkı yok. Vallahi ben o terliği eve gelen misafirin ayağına vermeye utanırım.
Moda dünyası ve marka hevesi bir bilinmezliğe doğru son sürat yol alıyor. Sanılanın aksine artık zevksizlik 'marka' oluyor...
Gaf kürsüsü
Dünya Bankası raporunda dünyada en fazla kamu ihalesi alan ilk 10 şirket arasında 5 Türk firmasına yer verildi. Ancak daha sonra bunun bir hesap hatasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Prof. Emre Alkin, "Dünya Bankası'na da güvenemeyeceksek, kime güveneceğiz?" diyerek tepki gösterdi.
Ne demiş?
"Eski kaşarlar baş ağrısına neden olurlar." (Neler Oluyor Hayatta programına konuk olan Doktor Murat Topoğlu, migren hastalarının uzak durması gereken gıdaları anlatırken)
Zap'tiye
"Aman Eşref, canım Eşref, uykudan uyattın beni, kana boyattın beni" diye türkümüz varken kadına şiddeti nasıl önleyebiliriz ki?
Yorum Yazın