Yunanistan'ın Türkiye aleyhindeki davranışları, sonunda bir silahlı çatışmayı doğuracaksa bu iki ülke için de tatsız sonuçlara yol açar. Bir hatırlatma yapalım... Anadolu'yu işgal eden Yunan ordusu, 9 Eylül 1922'de İzmir'den teknelerle Yunanistan'a gönderilince Atina'da bir darbe oldu. 11 Eylül günü, Efsun Piyade Alayı albaylarının yönetiminde bir darbe yapıldı.
Önce Kral Birinci Konstantin tahtı bıraktı. Onun yerine gelen genç kral İkinci Georgios, halkın tepkisinden korkup kaçtı. Yapılan duruşmalar sonunda, 22 Kasım 1922'de, Anadolu'da yenilen Yunan ordusunun komutanları ve dönemin başbakanı Dimitrios Gunaris yargılandılar. Sonunda 6 kişi, Anadolu'daki yenilginin sorumlusu olarak idama mahkûm edildiler.
Yunanistan tarihinde bu savaşın adı "Küçük Asya Faciası" olarak geçer. İdama mahkûm olanları aşağılamak için de sandalyeye ters oturtup sırtlarından kurşuna dizdiler. Türkiye'de esir olan komutan Trikopis de muhtemelen idam edilecekti. Devreye Atatürk girdi ve onun hayatını korumak için iadesini geciktirdi.
YUNAN, GEÇMİŞİ UNUTMAMALI
Bakın daha yakın bir örnek vereyim. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Yunanistan'da "albaylar cuntası" vardı. Kıbrıs'ta darbe yapıp Yunanistan'a bağlayacak, yani "Enosis" ilan edeceklerdi. Türkiye, Kıbrıs'a müdahale edince albaylar cuntası devrildi ve Karamanlis, Yunanistan'a geri dönüp sivil hükümet kurdu.
Böyle örnekler varken Yunanistan, Türkiye'ye karşı kışkırtıcı hareketlerle, savaş çığırtkanlığıyla hiçbir yere varamayacağını, başına çok kötü şeyler geleceğini hiç unutmamalı. Tabii Türkiye de asla bir savaşı aklına getirmemeli. Ege'nin iki yakasındaki barış hem Türkiye hem de Yunanistan için gereklidir. Ama bir savaşın sonunda neler olabileceğine örnek olarak "1922 Yunanistan'ı" gösterilebilir.
Dileğim Ege'nin bir barış denizi olmasıdır.
Yorum Yazın