Olacak şey değil. Tek dişi kalmış muhalefet, dünyadaki her krizden Türkiye aleyhine medet umar hale geldi. Fransa karıştı ya, şimdi tüm duaları yabancı sığınmacılar üzerinden Türkiye'de de bir kaos ortamının yaratılması...
Üstelik bunu gizli saklı da yapmıyorlar. Ayan beyan "ümitlerini" ortaya koyuyorlar. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ çıkıp, Fransa'da yaşananların, Türkiye'de yaşanacakların öncüsü olduğunu iddia ediyor. "Bizde böyle bir hareket başlarsa, Fransa'dakiler ana okulu müsameresi gibi kalır" filan diyor...
Bir dönem Gezi ayaklanmasıyla Türkiye'yi uçuruma sürüklemeye çabalayanlar belli ki şimdi de Fransa'daki isyanın dümen suyuna kapılmışlar. Ancak unuttukları bir şey var. Fransa bir sömürgeci ülke. Yüzyıllardır Afrika ve Uzakdoğu'nun gariban ülkelerinin iliğini kemiğini emdi. Oradaki insanlara yaşam hakkı tanımadı. Biz ise tüm tarihimiz boyunca fethettiğimiz, hükmettiğimiz her yerde oradaki halklara özgürlük tanıdık. Dinlerine, dillerine saygı duyduk. Ticaretlerine karışmadık. Ayrıca gittiğimiz her yeri yollarla, köprülerle, hanlarla, hamamlarla ihya ettik. Bugün Somali'den Tunus'a, Kosova'dan Suriye'ye kadar tüm halklar bize duacı.
Ayrıca biz göçmenleri ülkemize tamamen insani ve vicdani sebeplerle kabul ettik. Fransa ise ucuz iş gücünü hep sömürdüğü ülkelerden karşılama amacını güttü. Kendi ülkesinde bile onların kanlarını emmeye devam etti.
Belli ki, muhalefetin gözlerini, bu kocaman farkı bile göremeyecek kadar hırs bürümüş.
Allah sinsi hainleri bu ülkeden ırak eylesin!..
Utanan olur mu acaba?
Özel haber, Breaking News Türkiye'de yer aldı. Türkiye aşığı Alman Youtuber ve gezgin Franziska Niehus, Türkiye'deki depremzedeler için Avusturya'nın başkenti Viyana'dan İstanbul'a kadar 2 bin 400 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirdi. Elde edilen 500 bin liralık bağışı da yardım kuruluşlarına gönderdi.
Daha önce de Limon adını verdiği sarı renkli klasik arabasıyla Türkiye'nin 81 ilini gezen Alman gezgin Franziska Niehus'un yardım kampanyasına Türk takipçileri de büyük destek verdi.
Türkiye sevdalısı olan Niehus, geçtiğimiz yıllarda Türkiye'ye yerleşme kararı almış ve Türkçe öğrenmeye başlamıştı. Türk toplumuna derin bir sevgi duyan Niehus, depremin ardından Kahramanaş'a giderek, günlerce depremzedelere yardımlarda bulunmuştu.
Yaptıkları üç kuruşluk yardımı, sandıktan bekledikleri sonuç çıkmayınca depremzedelere helal etmeyenler, elin Alman'ının bu icraatından utanırlar mı acaba? Hiç sanmam...
Milyoner kütüphanesi
Salı akşamı Atv'deki Kim Milyoner Olmak İster'i izlerken bir yaşıma daha girdim. Onca yıl spor muhabirliği ve yazarlığı yaptığım halde bu olaydan nasıl habersiz kaldığıma şaşırdım.
Efendim, Milyoner'deki soru 1949 yılında ülkemize maç yapmaya gelen Avusturya'nın Wacker takımıyla ilgiliydi. Meğer takımın iki oyuncusu yanlarında getirdikleri çok sayıda çakmağı sokakta satarken yakalanmış ve tam 6 ay hapse mahkum olmuşlar.
İşte bu nedenle "Milyoner Kütüphanesi"nin abonesiyim.
Gaf kürsüsü
Hindistan'da fırtına yüzünden yolda yürürken başına damdaki su tankı düşen adamın haberi Kanal 7 Haber'de "Başına tanker düştü" diye verildi.
Zap'tiye
Kemal Kılıçdaroğlu için koltuk şeklinde tabut sipariş edilmiş. Vallahi CHP içindeki muhaliflerin yalancısıyım!
Ne demiş?
Yüzyıllardır Afrika'yı ve Uzak Doğu'yu sömüren Fransa, ikinci Bastille Ayaklanması'nı yaşıyor. Ne demişler? "Kimse yaşattığını yaşamadan ölmez!"
Yorum Yazın