Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın New York'ta Türkevi'ni yeniden hizmete açması, aslında çok gurur duyulacak bir olaydır.
Düşünün ki bu Türkevi'ni 40 yıl kadar önce dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil satın aldırmıştı.
O zamandan bu zamana hem yerleşik hale geldi hem de Türkiye'den giden personel son 5 yılda bu gökdeleni yeniledi.
Yani ülkeye hizmet söz konusu olduğu zaman partiler, kişiler teferruattır.
Önceki gün yeni Türkevi binasının açılışını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptı.
Erdoğan dün de Birleşmiş Milletler'de konuştu ve uluslararası düzende devletlerin eşit çıkarlara sahip olduğunu savundu.
Biz Türkiye olarak dünyadaki bütün büyük olayların içinde varız, ayrıca bütün büyük olaylar Türkiye'de de sahneleniyor.
Örneğin, havacılık teknolojisindeki her gelişme, Türkiye'nin bu alandaki ileri yerini kanıtlıyor.
AĞIRLIĞIMIZI KOYUYORUZ
Türkiye önümüzdeki dönemi daha kararlı ve hedefe daha çok yoğunlaşmış biçimde geçirmeyi planlıyor.
Şu anda bitmek üzere olan büyük projeler var.
Örneğin, Çanakkale Köprüsü bunlardan sadece bir tanesi.
Biz Türkler olarak hem bölgemizde hem de dünyada ağırlığımızı her alanda koymaktayız.
Ve Türk demokrasisi, dünyadaki gelişmelere paralel bir ilerleme çizgisinde.
Bakın mesela Kanada'da Trudeau üçüncü defa seçimi kazandığı için bütün dünya onu konuşuyor.
Oysa 2000'lerin başından beri Türkiye'de AK Parti iktidarı var. Bunun gibi Rusya'da Putin, Almanya'da ise Merkel devamlılığın simgeleri. Kısacası, geleceğimize iyimser gözlerle bakıyoruz.
Türkiye artık eski Türkiye değil.
Yorum Yazın