Tarkan muhteşem bir konser verdi. Ama biz Tarkan’ın konserini değil, Tunç Soyer’in konuşmasını tartışıyoruz.
Tunç Soyer, Tarkan’a konser verdirerek çok iyi bir iş yaptı ama kendi başarısını kendi eliyle gölgeledi.
Ne yaptı? İzmir’in, Yunan işgalinden kurtuluşunun yüzüncü yıldönümünde işgalci Yunanistan’ı değil, Osmanlı’yı hedef aldı.
Sanki İzmir’i işgal eden Yunan değil, Osmanlıymış gibi.
Sanki İzmir’den denize döktüğümüz Yunan değil Osmanlıymış gibi hareket etti.
Sanki Yunan bayrağı indirilip Türk bayrağı çekilmemiş gibi konuştu.
İzmir’i kurtaran paşaların Osmanlı paşası olduğunu unutmuş gibi hareket etti.
Türk-Yunan dostluğuna inanabilirsiniz.
Ama bu tarihi çarpıtma hakkını kimseye vermez.
O savaşta İzmir, Yunan işgalinden kurtarıldı.
Tunç Soyer, çıktığı canlı yayında ise işi daha da batırdı.
‘TÜRKİYE’ DİYEMEMEK
Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim sorulduğunda , “Ben Atatürk’ün partisinin belediye başkanıyım. Bana böyle bir soruyu soramazsınız. Elbette ki ülkemin yanındayım” diye gürlemesi beklenirken o “Türkiye’nin yanındayım” bile diyemedi.
Tunç Soyerler olduğu sürece Erdoğan bu ülkede daha çok seçim kazanır.
KILIÇDAROĞLU’NUN MESAJININ 6 ADRESİ
KILIÇDAROĞLU zaman zaman öfke patlamaları yaşıyor. Kimi zaman bazı gazetecileri kimi zaman da bazı anket firmalarını hedef alıyor. Ama bu kez CHP’yi hedef aldı. Hatta bu kez doğrudan CHP’de yönetime yakın bazı isimlere mesaj verdi. “Ya bana katılın ya da önümden çekilin demiştim. Onu da netleştireyim. Kendi yol arkadaşlarıma dedim” dedi. Kılıçdaroğlu, bu çıkışı ilk olarak 26 Nisan tarihli CHP grubunda yapmıştı. Hazırladığı yazılı konuşmayı yapmayacağını belirtip kürsüden manifesto gibi bir çıkış yapmıştı.
Bu kez 5’li çetelerle, bazı sermayedarlarla görüşen arkadaşlarına sesleniyordu. Kendisine karşı yapılan bir operasyondan söz ediyordu. Kılıçdaroğlu neyi kastediyor diye kulislere kulak verdim.
CHP İÇİNE
1- Kılıçdaroğlu, 6’lı ortak masanın cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Ancak aday olmasını istemeyen güçler olduğunu görüyor. Bunların arasında, muhalif medyadan isimlerin ve CHP’deki yöneticilerin kimler olduğunu tek tek biliyor. Adaylığını engellemeye çalışanlara mesaj veriyor.
İŞADAMLARINA
2- Ekrem İmamoğlu ya da Meral Akşener’e yakın olan, Mansur Yavaş’ı destekleyen işadamlarına sizi 5’li çete ile aynı görüyorum diyor.
3- Son dönemlerde büyük şirketleri, önemli medya kuruluşlarını ziyaret eden, işadamlarıyla yemekte buluşan bazı CHP yöneticilerinin, “Biz iktidara geliyoruz. Bizimle çalışın. Bize destek verin” diye üstü kapalı tehditlerde bulundukları konuşuluyor. Bunlar Kılıçdaroğlu’nun kulağına gidiyor.
ÜÇ BÜYÜKELÇİYE
4- ABD, İngiltere ve Almanya büyükelçilerinin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olduğu söyleniyor. Onlara mesaj veriyor.
5- 6’lı masaya ben adaylıkta kararlıyım. Gerekirse partimdekilerin dahi gözünün yaşına bakmam diyor.
MASAYA YUMRUĞUNU VURMALI
6- Kılıçdaroğlu’nun desteklediğim bir noktası var. Kulislerde CHP’li bazı büyükşehir belediyelerinden ve CHP yönetiminden bazı isimlerin işadamlarıyla buluşmalarını sıklaştırdıkları konuşuluyor. Bir kısmının Kılıçdaroğlu’na karşı adaylara kaynak oluşturmaya çalıştığı söyleniyor. Bir havuzdan söz ediliyor. Kılıçdaroğlu hem kendine yakın hem kendisinin karşısında olan bu isimlerin ilişkilerinden rahatsız olduğunu ifade etmeye çalışıyor. CHP iktidar olmadan, İSKİ’yi aratacak ilişkilerin içine girilmesini engellemeye çalışıyor. Bu açıdan Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum. Ama bu üstü kapalı tweet’ler atarak olmaz, lider olarak masaya yumruğunu vurarak önlenir.
BİRİLERİ GAZETECİLERİ TROLLÜYOR
CHP’li Gürsel Tekin’in, CHP ile İYİ Parti arasında fırtınalar koparan HDP’ye bakanlık verilebilir açıklamasının üzerinden 1 hafta, İYİ Parti’nin Barış Yarkadaş hakkında suç duyurusunda bulunmasına neden olan ihale tartışmasının üzerinden ise 6 gün geçti.
Gürsel Tekin’in HDP açıklamasının İYİ Parti’de meydana getirdiği infiali görünce, Koray Aydın’ın, Yavuz Ağıralioğlu’nun, Müsavat Dervişoğlu’nun üst üste yaptığı açıklamaları takip edince, hele hele Akşener’den, “HDP’nin olduğu masada biz olmayız” çıkışı gelince krizin büyüdüğünü anladık.
KILIÇDAROĞLU ARADI MI
O zaman Kılıçdaroğlu zaman kaybetmeden Meral Akşener’i arar, iki lider olaya el koyar ve kriz büyümeden önlenir diye düşündük. İki lidere yakın isimleri arayıp sık sık, “Görüştüler mi?” diye sorduk.
Biz iki liderin yangını büyümeden söndürmelerini beklerken, Barış Yarkadaş’tan İYİ Parti’yi sarsan çıkış geldi. Sanki ateşe benzin dökmüş gibi oldu. İYİ Parti, Yarkadaş hakkında suç duyurusunda bulundu.
O arada bir son dakika haberi verildi. Kılıçdaroğlu ile Akşener’in görüştüğü ve krize el koydukları söylendi. Bazı haber kanalları altyazı geçmeye başlayınca İYİ Parti ve CHP yöneticilerinin telefonları susmak bilmedi. Herkes iki liderin görüşmesini soruyordu. Ama haber doğru çıkmadı.
YARKADAŞ’IN ELİNDEKİ DOSYALAR
Bu arada kavga tam gaz devam ediyordu. İYİ Partililer, Barış Yarkadaş’ın geri adım atmasını beklerken, Yarkadaş elinin boş olmadığını gösterdi. Küt diye bir ihale dosyasını ortaya koydu. Barış Yarkadaş’ın elinde bazı ilçe belediyelerinin de aralarında bulunduğu ihale dosyalarının olduğu söyleniyor. Gazeteci sağlamcılığı ile Yarkadaş’ın sadece bir dosyanın ucunu gösterdiği ifade ediliyor. Barış Yarkadaş’ın eli sağlam, “Turpun büyüğü heybede” deniliyor.
HDP TARTIŞMAYA GİRDİ
Bu arada HDP de tartışmaya sert bir giriş yaptı. HDP ile İYİ Parti birbirine girdi. CHP-İYİ Parti arasındaki gerilim CHP-İYİ Parti-HDP üçgeninde bir kavgaya dönüştü.
Biz bu arada iki partiyi de arayıp “Kılıçdaroğlu ile Akşener görüştü mü?” diye sormaya devam ediyorduk. Bu arada yeni bir “Kılıçdaroğlu-Akşener görüştü, krize el koydu” haberiyle karşı karşıya kaldık.
Ciddi gazeteciler, CHP kulislerine hâkim meslektaşlarımız veriyordu bu haberleri.
Bir kez daha kaynaklarımıza döndük. İkinci kez görüşmediler yanıtı ile geri püskürtüldük.
Anladık ki CHP içinde birileri iki lider görüştü diye gazetecileri trollemeye çalışıyor.
İKİ LİDER GÖRÜŞMEDİ
Ama işin gerçeği iki lider hâlâ görüşmediler.
Belki görüşürler belki de 14 Eylül Çarşamba günü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın düzenleyeceği tarım şurasında bir araya gelirler.
Bitmeyen kriz yoktur. Zaten zamana yayıldığı için eski ivmesini kaybetti ama Kılıçdaroğlu neden Akşener’i aramadı diye sorduğumda, “Acil görüşmeyi gerektirecek bir durum görmediği için aramadı. Gerek gördüklerinde önümüzdeki günlerde görüşürler” yanıtını aldık.
Kılıçdaroğlu, bu durumu bir kriz hali olarak değerlendirmemiş.
Yorum Yazın