Görmeye niyeti olan için apaçık!
Muhalefetin yaptığı politika değil...
Muhalefet partilerinin liderleri politikacı falan değil...
Bulundukları mevkiyle ilgili liyakatleri tartışılır.
Sanki hepsine "O koltuklarda durup tabanınızı oyalayın" denmiş...
Öyle de yapıyorlar.
***
Hayır! Kılıçdaroğlu'nun "Maskeyi biz yapıp halka dağıttık" hikâyesi üzerinde durmayacağım.
Kılıçdaroğlu hipnoz uygulamasına devam ediyor, zaten kimse doğrularla "uyutulmaz", hipnozu başarılı kılan yalanların cazibesidir...
Nasıl mı?
Mesela gergin birine hipnozitör "Şimdi sakinsin" der, durmadan tekrarlar, sakinleşmesine yardımcı olmak için araya "Bak, ne güzel bir sahildesin, deniz masmavi, etrafta ağaçlar" gibi cümleler sokar ve kişi yavaş yavaş gevşer, hipnoza girer. Artık telkinlere açıktır.
CHP tabanının hali bu.
***
Ama Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun geçen hafta ettiği bir çift sözün üzerinde durmak gerek...
Malum, Temel Bey bir TV programında "Ben gerek başbakanlık yapmış olan Davutoğlu gibi arkadaşın, gerek Babacan'ın ve Cumhurbaşkanlığı yapan Sayın Abdullah Gül'ün AK Parti tabanında yüzde 20-30 çözülmeye yol açacağını düşünürdüm, olmadı" dedi.
Belli ki, halkın sosyal, kültürel, politik duruşundan hiç haberleri olmamış.
Belli ki, sosyolojiyi "okumak", seçmen zihnini araştırmak ve anlamak gibi bir dertleri yok.
Yoksa bu konulara meraklı bir liselinin bile gülüp geçeceği şeye niye inansınlar?
***
Üstüne üstlük...
Temel Bey tarif ettiği manzara için "Bu ne manaya geliyor, onu da bilmiyorum" da dedi.
Başka bir ülkede böyle düşünüp konuşan bir parti başkanının "liderliği" kendi teşkilatında şüphe yaratır, orada uzun süre kalamazdı.
Dilek kipinde politika yapıldığı görülmüş şey mi?
Hepsi aynı yere takılmış vaziyette...
Yani muhalefetin bütün hesabı, AK Parti tabanının çözülmesi üzerine kurulu...
Bu nedenle bekliyor, bekletiyorlar...
Beklerken de sosyal huzursuzluğu kışkırtacak ne kadar malzeme varsa, kullanıyorlar.
***
NOT DEFTERİ
Mutsuzluklar etrafımızı sardıkça koflaştırırlar bizi. Bu yüzden yürüyüşümüz bile değişir. Bizi caka satmaya davet ederler, şahsımızı bunaltıp şahsiyeti uyandırırlar. (E.M. CIORAN / Burukluk)
Yorum Yazın