İstanbul'a gelip de Boğaz'ı turlayanlar bilir.
Ortaköy Camii'nden Kuruçeşme'ye doğru ilerleyen hatta Fehime Sultan Yalısı ve Hatice Sultan Yalısı yer alır.
Hani bu günlerde çok tartışılıyor ya...
Fehime Sultan Yalısı, 2. Abdülhamid tarafından 1883'te yaptırılmış. Plevne Savaşı kahramanı Gazi Osman Paşa'ya hediye edilmiş. Osman Paşa'nın oğlu Kemalettin Paşa'nın 2. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan'la evlenmesiyle adı Naime Sultan Yalısı olmuş. 1901 yılında Sultan V. Murad'ın kızı Fehime Sultan'a hediye edilince de bu isimle anılmaya başlamış. 1926'dan sonra önce yetimhane, ardından tütün deposu olmuş. Sonra da Gazi Osman Paşa Ortaokulu olarak hizmet vermiş. 2002'de de yanarak ağır hasar görmüş. Yanındaki Hatice Sultan Yalısı ise 1800'lerin sonunda 2. Abdülhamid tarafından V. Murad'ın kızı Hatice Sultan için inşa edilmiş. O da geçmişte yetimhane ve ilkokul olarak kullanılmış. 1972'de Yüzme İhtisas Kulübü'ne tahsis edilen yalının bahçesine havuz yapılmış. 2009'da ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi 40 yıllığına bu iki yalıyı Türk Hava Yolları'nın şirketi DO&CO'ya kiralamış. Her ay da 3.6 milyon TL'lik kirasını tıkır tıkır ödemiş. Bir taraftan da restorasyona başlamış. Tabii, bu arada İBB'nin denizin 25 metre altına otopark yapmaya varıncaya kadar bir sürü restorasyon için isteği olmuş. Hal böyle olunca da iş uzamış.
Harabeye dönen yalıları aslına uygun olarak restore edip otel yapmak için 13 yılda 130 milyon dolar da para harcamış.
Şu anda restorasyonun yüzde 90'ı tamamlanmış... En geç nisanda Boğaz hattında yeni bir butik otel, restoran, balo salonu, konferans ve seminer odaları yapılarak İstanbul'a kazandırılmış olacak.
Tabii, İBB çalıştırırsa!
Niye mi?
Takip etmişsinizdir, geçenlerde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 'yalıları geri istiyorum' diye çıkıverdi.
Zaten bir süredir inşaatta iş yaptırmadıklarını hatta yatan kirayı bile yeniden THY'ye gönderdiklerini biliyordum.
Velhasıl, bu tartışmalar üzerine de yalılar Hazine'ye devredildi.
Geçenlerde meselenin özünü THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat'tan dinledim. Pandemide dahi restorasyonu bitirmek için çalıştıklarını belirtiyor: "O yalılar harabe halinde alındı. Bütün malzemeler Ambarlı'da bir depoda tek tek numaralandırıldı. Orijinaline çok yakın bir şekilde inşa ettik. Doğa şartlarından korumak için koca konteynerler yaptık. Yalıyı yukarı kaldırdık, kazılarda altta rıhtım çıktı, sonra seyis odası, selamlık bulduk. Onları da kazandırdık. 25 metre deniz seviyesinin altına otopark yapılıyor. Üstüne 1.400 araçlık otopark. Ve butik otel... Şu anda yüzde 90'ı bitti... Ortadaki restoranı bu yılın sonuna kadar açabiliriz. O hemen hemen hazır. Belki de mart-nisanda toptan açarız
Peki bu tartışma neden çıkıyor, diyorum.
Başkan Bolat'ın anlattıkları ilginç...
"Ben göreve başladığımda bu konuyu kucağımda buldum. Son 9 aydır Arap ve Rus yatırımcılar orayı bizden almak istediler. 'Şu kadar para verelim, bu kadar para verelim' dediler. Biz yüz vermedik, onlara da 'Ülkeye yaraşır bir şekilde o restorasyonu bitirerek İstanbul'a katma değer sağlayacağız' dedik. Biz öyle deyince 'Buranın sahibi kim' diyerek demek ki sahibine gittiler. Onun için 'değerleme yaptırdık, 7 milyar TL çıktı' diyorlar. Düşünün, şimdi evinizde 2040'a kadar kiracı olsa niye değerleme yaptırırsınız ki? Bize gelen yatırımcılar muhtemelen oraya gittiler. Belki de İBB onlara AVM olarak satacaktı! O yüzden bizi çalıştırmayıp, yalılara sözleşmeyi hiçe sayarak el koymaya kalktılar" diyor.
Başkanın anlattıkları doğruysa vahim...
İBB Başkanı "Halkın malı olan yalılar peşkeş çekiliyor" diyordu ya...
Demek ki, iş öyle gürültü kopardıkları gibi değilmiş...
O zaman soralım...
Yahu Ekrem Başkan, siz bu yalıları THY'den alıp birilerine mi peşkeş çekecektiniz? O değerlemeyi niye yaptırdınız? Mülkünüze düşük vergi ödüyordunuz da onu yükseltmek için mi? Yabancı yatırımcılarla yalıları AVM yapmak için görüştünüz mü?
Anlatın da bilelim...
Yorum Yazın