yle konular vardır ki ne ideoloji ne cinsiyet ne de tercih hakkınız olmaz, olmamalı... Kadına, çocuğa ya da herhangi bir insana tecavüz, taciz ya da şiddet bu konuların başında gelir. Ama'sı, fakat'ı, şayet'i, lakin'i, erkeği, kadını olmaz bu işlerin. Son 10 gündür CHP'nin üst düzey yerel yöneticileri ile ilgili birbiri ardına ortaya çıkan taciz, tecavüz ve alıkoyma suçlarını işlemiş, tutuklanmış ve hüküm giymiş kişilere, partinin başta yönetici konumundaki kadınlarının ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun en iyi ifade ile 'sessiz kalarak' zımnen sahip çıkan görüntüsünün düşündürdüğü ve bu yazıyı yazmama sebep olan durumdan söz ediyorum.
İstanbul Maltepe, Avcılar, Ümraniye ve Sultangazi ilçe örgütleri ile son olarak Sivas ili Akıncılar İlçe Başkanı'nın tecavüz girişiminden dolayı hüküm giymiş olması ile ilgili ortaya çıkan haberler ne CHP'nin yetkili isimleri nezdinde açıklama yapmaya değer görülüyor ne de CHP'ye yakın medya organlarında haber oluyor. Herhangi bir kadın hakkı konusunda mangalda kül bırakmayan siyasetçi ve meslektaşlarımın bu konuda tek satır konuşup yazmamasının izahını yapmak mümkün değil.
Bunu sadece biz söylemiyoruz.
Partinin taciz ve tecavüzü yaşayan kadınları bizzat yargı önünde hakkını arayıp, sorumluların cezalandırılmasını istiyor. Eski milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş önceki akşam bir canlı yayında her şeyi bütün çıplaklığıyla anlattı. İlçe örgütündeki bir kadın partilinin hafta sonu olmasına rağmen kendisini arayarak, İlçe Başkan Yardımcısı'nın tacizini bildirmesi, bununla ilgili Canan Kaftancıoğlu ve İl Örgütü'nün bir şey yapmadığı gibi, konunun örtbas edilmesini istediklerini ve kendisinin de bu durumu içine sindiremeyerek ilgililerle ve kamuoyuyla paylaştığını söyledi. Aklı, vicdanı ve duygusu olan normal bir insanın yapması gerekeni yaptı ve hiçbir siyasi kılıfa ve mazerete sığınmadan isyan ederek açıkladı Yarkadaş. Benzer bir tavrı;
HDP Milletvekili Tuma Çelik'in tecavüz ettiği mağdur kadına karşı, partinin kadın milletvekilleri ve yöneticilerinin olayı kapatmaya yönelik telkinleri ve hatta tehditlerinde de görmüştük çok yakın bir zamanda...
Burada CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu'na ayrı bir parantez açmak isterim. Kendisi kadın olmanın yanında bir hekim aynı zamanda. Ve; sosyal medya hesabından şunu paylaştı gelen tepkilere cevap olarak: "Kadın kimliğinizle bu süreçlerde en dikkat etmemiz gereken şeylerden biri, mağduru daha fazla travmatize edecek işlerden kaçınmak olacağını düşündüğüm için yazıyorum. Kimi erkeklerin bunu anlamakta zorlandığı bu hususu biz kadınlar anlayabiliriz ancak." Yani demek istiyor ki; ben mağdur kadını daha fazla mağdur etmemek için susuyorum! Pardon da; günlerdir hem görüntülü hem yazılı basında bütün meslektaşlarım bu konuyu haberleştirirken, mağdur kadınların ne adı ne soyadı ne fotoğraflarını kullanmamaya, teşhir etmemeye özen gösteriyor zaten.
Burada; haberin konusu ve teşhir edilen tecavüzcü ve tacizciler! Yani; olması gereken şekilde konu haberleştiriliyor.
Canan Hanım, mağdur kadınların travma halini bu kadar düşünüyorsa; tecavüzcülerin isimleri ve sıfatlarını değil, yaptıkları iğrenç fiillerin cezalandırılması için herkesten önce gerekeni yapmalıdır.
Yorum Yazın