Tarihte “Büyük Veba Salgını” salgını olarak bilinen, kara ölüm ya da kara veba, diye de adlandırılan veba 1347-1351 yılları arasında Avrupa'da büyük yıkıma yol açmıştır.
Fransız vakanüvis Jean Froissart'ın gerçeğe yakın olduğu kabul edilen tespitine göre Avrupa nüfusunun yaklaşık üçte biri öldü. Salgının, Ortadoğu, Hindistan ve Çin de dahil olmak üzere yaklaşık 75 milyon kişinin ölümüyle sonuçlandığı belirtilmiştir.
Bir masal anlatılır.
Veba, azgın bir sel gibi uğradığı yerlerde canlı bırakmıyor. Veba bir ülkeye gelmeden korkusu geliyor.
Kervana katılmış bir tüccar, bir ağaç altında dinlenirken, uzaktan gelen vebayı görüyor. Hemen önüne çıkıyor ve soruyor, “nereye gidiyorsun?” Veba cevap veriyor, “geldiğin şehre”
Tücccar yalvarıyor şehirde benim yakınlarım var, sevdiklerim var gitmesen olmaz mı?” Veba “Uğramadan geçemem, tabiatım böyle. Ama sen dua et sevdiklerini ve yakınlarının canını almadan geçeyim. Zaten 100 can alıp geçeceğim, oyalanmayacağım.”
Tüccar vebadan yakınlarını koruma sözünü aldıktan sonra ticaretini yapıyor ve şehrine dönüyor..Bir bakıyor ki, şehir de hiç canlı kalmamış. Vebanın şehirdeki tüm insanların canını alıp gittiğini düşünüyor.
Hemen atına atlayıp vebanın peşine düşüyor ve uzun yolculuktan sonra yakalıyor. Öfkeyle konuşuyor, “Hani bana söz vermiştin. Yakınlarımın canını almayacaktın ve 100 can alıp geçecektin. Oysa hiç canlı bırakmamışsın.”
Veba sakince cevap veriyor, “Ben sözümde durdum. 100 can aldım. Geri kalanların canını korku ve kaygı aldı. Ben almadım. Ben sadece şehre giriyorum. Korku ve kaygı ise doğrudan kalplere girip öldürüyor.”
Yorum Yazın