Her türlü zevzeklik yapıldı ve yapılacak.
Kraliçe yolların da kraliçesiymiş.
Çünkü araba kullanırmış! Motordan da anlarmış.
Atların da kraliçesi, çünkü atları çok severmiş.
Bak sen... Ehliyeti bile yoktu, çünkü onu durdurup ehliyet soracak polisi analar doğurmamışlardı.
Pasaportu bile yoktu, hiçbir ülkede kimse ondan pasaport soramazdı.
İşte bu kadın tarih yazmış.
Birleşik Krallık Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Ajay Sharma öyle diyor.
Ne gibi bir tarih yazmış acaba?
***
İngiliz kralı ya da kraliçesi istese de tarih yazamaz. Ancak mektup yazar.
Çünkü Magna Carta anlaşmasıyla eli kolu bağlıdır, taa 1215'ten beri.
Bu bir tür anayasadır. Bütün anayasaların atasıdır.
Politikaya karışamaz (seçimde oy bile veremez.) "Sembolik" bir devlet başkanı olarak oraya gider buraya gider, kurdele keser, nutuk atar, çiçek alır nişan takar.
O kadar.
Elizabeth ne gibi bir tarih yazmıştır acaba?
Babasının döneminde eski gücünü yitirmiş, dünya liderliğini ABD'ye kaptırmış zayıf bir Birleşik Krallık'ı yönetmemiş, idare etmiştir.
Yetmiş yıl orada öylece oturmuştur.
Başka türlü de olabilemezdi.
Başbakanlık görevini bile öyle her istediğine veremez, seçim kazanana verecektir.
Bu konuda özgür değildir.
Şimdi Üçüncü Charles görevi Liz Truss'dan alsın Keir Starmer'a versin de tarihi görelim!
***
Tarih yazmaya kalkan son kral Birinci Charles olmuştu, 1648 yılında...
Kendi kafasına göre vergi salmaya kalkıyor, Parlamento da buna karşı çıkıyordu.
"Siz kimsiniz, kim oluyorsunuz?" dedi.
"Biz Parlamento oluyoruz" dediler.
"Ben sizi tanımam" dedi Charles.
"Öyleyse biz de senin kafanı keseriz" dediler.
Kestiler.
***
O da bir şey mi canım, Türkiye'de hemen her gün kendi kafasına göre tarih de yazan coğrafya da yazan bir muhalefet liderimiz var!
Atatürk'e daha cumhuriyetin başında Köy Enstitüleri'ni kurdurduğu yetmiyormuş gibi, Adapazarı'nı da aldı Polatlı'ya getirdi.
Kağıthane'yi de Kağıttepe sanıyordu.
Öyle bir yer yoktu.
Kendisi oradan belediye başkanı adayıydı da...
Yorum Yazın