Yaşadığımız dünyanın çarpıklıklarını anlamak ve bunlara çözüm üretmek, aklı başında ve sorumlu her toplumun görevidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuyu Roma'daki basın açıklamasında çok çarpıcı biçimde ele almıştı.
Erdoğan, "Şu anda dünyada milyarlarca insan açlık çekiyor, buna karşılık birkaç tane uçuk milyarder milyonlarca dolar harcayıp fanteziden öteye gitmeyen uzay yolculukları yapıyor" demişti.
Bugünkü Türkiye, bu yeni durumun çok iyi farkında.
Avrupa'nın eski sömürgeleri olan Afrika ülkeleri, Türkiye'nin ticaret ortakları. Türkiye, milli gelirine oranla dünyada diğer ülkelere en fazla yardım yapan ülke.
'ÇOK BÜYÜK FIRSATLAR VAR'
Bugün Konya'daki gençlik vakıflarının toplantısına gönderdiği mesajda Erdoğan, "Önümüzde çok büyük fırsatlar var, yeni dünyaya hazır olmalıyız" dedi.
Tarihe ve bugüne bu açıdan baktığımız zaman biz Türklerin yaşadığı büyük serüvenin çapını ve sonuçlarını görebiliriz.
Düşünün ki bizim Anadolu'ya girme teşebbüsümüz 1071'dedir. O tarihte Anadolu'da çok büyük uygarlıklar vardı.
Mesela, üçüncü yüzyıl Bergama Cumhuriyeti edebiyatı, sanatı, askerliğiyle dünya çapında bir devletti. Veya Bizans'ı düşünün... Kalıntılarını bugün karşımızda buluyoruz.
İşte biz Türkler bugün Suriye'den, Afganistan'dan gelen göçmenleri hafife alıyorsak o dönemlerde de Anadolu'ya gelen Türkler böyle karşılanıyordu.
Ve şimdi aradan geçen binlerce yıl sonunda kendi uygarlığımızı, sanatımızı, kültürümüzü, geleneklerimizi oluşturduk, kentlerimizi kurduk.
Bugün Türkiye, dünyayla rekabet halinde bir sanayi ve ticaret ülkesidir.
AYDINLIK DÜNYANIN ÖNCÜSÜYÜZ
Yaşadıklarımızı unutmayalım ve demokratik cumhuriyetimizin kıymetini bilelim.
Osmanlı'nın bunalım çağındaki ayaklanmaları tezgâhlayanları, Türk demokrasisinde muhalefet örneği olarak almayalım.
Bizim artık Kabakçı Mustafa'lara, Sultan Genç Osman'ı boğanlara, beğenmedikleri kişileri Topkapı'daki ağaçlara asan zorbalara ihtiyacımız yoktur.
Biz Türkiye olarak daha aydınlık, daha ileri bir dünyanın öncüsüyüz.
Bunu siyaset tarzımızla da bütün dünyaya göstereceğiz.
Yorum Yazın