15 Temmuz hain darbe girişimi üzerinden 6 yıl geçti. Türk milleti ve devleti, 15 Temmuz günü gerçekten büyük bir badire atlattı. Millet iradesi, din kisvesi altında devlet ve toplum içinde hücreleşen emperyalizm maşalarının kanlı ihanetine geçit vermedi. Hainliğe aracı edilen tanklara bedenini, ihanete yoldaşlık eden kurşunlara göğsünü gerdi. Türk bayrağını indirip, ülkeye emperyalizm paçavrası asmak isteyenleri adeta ezip geçti. 15 Temmuz işte bunun hatırlanması için bir şuur günü ve Türkiye üzerinde yine benzer oyun oynamak isteyenlere karşı tecrübe kazanmanın adı olmuştur. Türk milletinin eğilmeyen çelik iradesi, emperyalizm maşalarında 15 Temmuz’un bir benzerini tekrarlayacak cesaret bırakmamıştır.
15 Temmuz ihaneti, bizden 252 canımızı alsa da, geride iki bine yakın gazi bıraksa da bu süreç Türk milleti ve devletinin hücrelerindeki kirli kanın temizlenmesini sağlamıştır.
Bu süreçten sonra, Türk devletinin emperyalizm maşalığı yapan terör örgütlerine karşı mücadele azmi ve enerjisi artmış, tavizsizlik oranı en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu durum Türk milleti adına büyük bir kazanım olmuştur.
Bu sürecin en büyük kazanımı da “Cumhur İttifakı esasen, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Zira 15 Temmuz 2016, ülkemiz için her bakımdan dönüm noktası ve yeni bir başlangıç olmuştur.” Cümlelerinin de içinde yer aldığı protokol metniyle kurulan Cumhur ittifakı olmuştur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin altına imza attığı bu protokol metni sonrası Cumhur ittifakı milli meselelerde büyük bir güç birliği sağlamıştır.
15 Temmuz’un hemen sonrasında Türkiye, Irak ve Suriye üzerinde başlatılan büyük terör operasyonları, Barzani’nin sözde Kürdistan yolundaki bağımsızlık referandumun engellenmesi, KKTC yönetiminin milli çizgiye getirilmesi, Karabağ’ın 30 yıl sonra Ermeni işgalinden kurtarılması, Türk Dünyası devletleriyle her alanda işbirliğinin artırılması, Mavi Vatan Projesi’nin ülke menfaati ve bağımsızlık çizgisinde yürütülmesi, yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin ülkeye kazandırılması için dört cephede başlatılan somut çalışmalar, milli güvenliğimize büyük katkılar sağlayan savunma teknolojilerindeki büyük üretimlerin yapılması ve bunların diğer ülkelere de ihracat edilme noktasına gelmesi, Ayasofya’nın tüm emperyalist diklenmelere ve baskılara rağmen ibadete açılması, 15 Temmuz sonrası süreçte en belirgin olaylar ve gelişmeler olmuştur.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü”nün 6. Yıl Dönümü töreninde kurduğu “Bir vatan evladı olarak sizlere diyorum. Bunu yanlış yorumlamayınız. Yanlış anlamayınız ama dikkatinizi çekmek için söylüyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatınız aziz İstanbullular.” cümleleri işte böyle bir sürece dikkat çekmek için kurulmuştur.
Bu cümleleri anlayan düşmanlar anladığı için kudurmuş, anlamayanlar ise basit bir siyasi bakış açısıyla yorumlarda bulunmuştur.
Kimileri de AK Parti ve MHP arasında Cumhur ittifakı kurulmadan önce, AK Parti ve MHP’nin kanlı bıçaklı olduğu günlere ait Sayın Erdoğan’ın Devlet Bahçeli’ye, Sayın Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’a yönelik eleştirilerin videolarını sosyal medyada servis etmeye başlamışlardır.
“Erdoğan ve Bahçeli dün birbirlerine bunları söylüyorlardı şimdi ne değişti?” diyenlerin embesil olmayan kesimi, aslında nelerin değiştiğini çok iyi biliyor?
Türkiye’nin şartlarının ve atmosferinin 15 Temmuz öncesi olmadığını hem düşmanlar hem de dostlar çok iyi biliyor.
15 Temmuz öncesinin siyasi şartlarında Sayın Erdoğan ve Bahçeli’nin birbirine söylediklerini hatırlatanlar 6’lı masada yer alanların birbirine söylediklerini hatırlıyor mu acaba?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatınız” sözüne kudurmuş gibi saldıranların tamamının Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde kurulan 6’lı masanın mensubu olması ve yerel seçimlerde CHP’ye oy vermesini de kalın çizgilerle not alın...
Peki, 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarıyla beraber AKP ile koalisyon kurmak için 35 gün AKP’nin peşinde koşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AK Parti ile görüşmeler olumsuz sonuçlanırsa, yani koalisyon kuramazsanız üzülür müsünüz?” sorusuna “Elbette üzülürüm.” Cevabını verdiğini unutan şeref yoksunları, “AK Parti ile koalisyon kurmanın CHP’ye oy kaybettireceği yorumları var. Siz ne düşünüyorsunuz?” sorusuna “Biz Türkiye’nin çıkarları için her türlü ödünü vermeye hazırız. Yeter ki Türkiye kazansın. Kurulacak koalisyon eğer Türkiye’ye önemli bir sıçrama yaptıracaksa, kısa vadeli oy kaybı yaşamaya razıyız.” Şeklinde cevap verdiğini unutan haysiyetsizler ve yine Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘’AKP ile önyargısız bir şekilde görüşeceğiz; 17- 25 Aralık konusunda rövanşist olmayacağız’’ sözlerini unutmuş gibi davranan namussuzlar bizim hafızamızla dalga geçtiğini mi sanıyor?
HD(P)KK ile ittifak yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kucağında ideolojik sığıntı olanlar, CHP’nin toprağında Sol’ucanlık yapanlar siz Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanıyıp, anlayıp, anlatıyorsunuz da, MHP Li- deri Devlet Bahçeli 15 Temmuz günü kurulan Cumhur ittifakı ölçüsünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “tanıyın, anlayın, anlatın” dediği için mi size dert oluyor? Bence sizin tek derdiniz kokuşmuş karak- teriniz ve menfaat için kılıktan kılığa girecek bedeninizdir. Biz, son 7 yılda Türkiye’de, Irak’ta ve Suriye’de düzenle- diği terör operasyonlarında 35 bin terörist öldürme iradesini göstermiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıyıp, anlayıp, anlatıyoruz...
Siz de 2015 yılından iti- baren aldığı her nefes HD(P) KK ile bir olan, HD(P)KK ile her türlü siyasi projede ve ittifakta buluşan, her türlü terör operasyonuna karşı çıkan, başta PKK’lı terö- rist Demirtaş olmak üzere tutuklu PKK’lıları serbest bırakacağını söyleyen, PKK’nın kapatılan gazetesi- ne, televizyonuna sahip çıkan, kayyum atanan HDP’li belediyelere sahip çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanı- yın, anlayın, anlatın.
Biz, 2017 yılında bağımsız Kürdistan kurmak için refe- randum yapan Barzani’nin referandumunu engelleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıyıp, anlayıp, anlatıyoruz...
Siz de Barzani’ye heyet gönderip Peşmerge-PKK çatışmasını bitirmesini isteyen ve “Kürt sorununu biz çözeriz” diye yalvaran Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanıyıp, anlayıp, anlatınız...
Biz, Ermenistan’ın 30 yıllık Karabağ işgaline son veren Cumhurbaşkanı Er- doğan’ı tanıyıp, anlayıp, an- latıyoruz...
Siz de Karabağ’ın işgalden kurtulmasını “Maalesef gelen haberlerde, Türkiye’den Azerbaycan’a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan’a gönderildiği ifade ediliyor.” Şeklinde televizyonlarda yorumla- yan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadrosunu tanıyın, anlayın, anlatın...
Biz, Afrin’deki Zeytin Dalı Operasyonu’nda elinde ABD silahı olan 4600 YPG’li terö- risti yere leş olarak seren ve BOP’a büyük darbe indiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıyıp, anlayıp, anlatıyoruz...
Siz de “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz. Vatanını koruyan oluşum” diyen, “Afrin’e girilmesine karşıyız” diyen ve CHP grup toplantısında “Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçireceğiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanıyın, anlayın, anlatın...
Biz “Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda neler görüyoruz neler... İnsansız hava aracı istedik, vermediler. Biz de Bayraktar’ı, ANKA’yı, Akıncı’yı, Aksungur’u yaptık. Mühimmat istedik, vermediler. Biz de Mam’ı, Som’u, Teber’i yaptık. Füze istedik, vermediler. Biz de Bora’yı, Atmaca’yı, Bozdoğan’ı yaptık. Hava savunma sistemi istedik, vermediler. İlk etapta başka ülkeden aldık, şimdilik HİSAR’ları yaptık, yakında SİPER’i ve daha ötesini de tamamlayacağız. İHA’larda kullandığımız kameraya ambargo koydular. Sandılar ki böyle yapınca biz İHA’ları kullanamayacağız. Onu da kendimiz yaptık.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıyıp, anlayıp, anlatıyoruz...
Siz de her fırsatta Türki- ye’nin ürettiği yerli ve milli teknolojisine saldıran, bu üretilenlerin terör örgütü PKK’ya ağır darbe vurması- nı büyük üzüntü ve kaygıyla karşılayan Kemal Kılıçda- roğlu’nun kadrosunu tanıyın, anlayın, anlatın...
Daha uzatalım mı 6’lı masanın aksesuarları, CHP toprağının solucanları?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin niçin “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatınız” dediğini adınız gibi biliyorsunuz. Karakteriniz kokuştuğu ve fitnenizin etkili olması için basit siyasi hesaplarınız, ideolojik sığıntılığınız üzerinden farklı farklı yorumlara giriyorsunuz.
Kiminin Sezai Karakoç’a kiminin Dücane Cündioğlu’na ait olduğunu söylediği şu sözler aslında anlayanı-anlamayanı güzel özetlemiştir.
“Anlamak masraflı iştir;
Emek ister, gayret ister, samimiyet ister.
Yanlış anlamak kolaydır oysa.
Biraz kötü niyet, biraz da cahillik kâfidir...”
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, 15 Temmuz öncesinin Türkiye’sinde de ülkesi için mücadele verdi. 15 Temmuz sonrasının Türkiye’sinde de ülkesi için mücadele veriyor. Süreçlerdeki evetleri, hayırları, kabulleri, karşı çıkışları, davetleri, çağrıları hep bu mücadelesi için olmuştur.
Samimi Türk milliyetçileri, Ülkücüleri Sayın Devlet Bahçeli’nin milli duruşunu bildiği için onu iyi “tanıyor, anlıyor ve anlatıyor” ve onun “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayınız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatınız” sözündeki Türkiye gerçeğini çok iyi idrak ediyor.
O yüzden HD(P)KK’nın proje ortağı CHP’nin toprağında ideolojik sığıntı olan Sol’ucanların MHP’lilere, Ülkücülere vereceği nasihat, akıl ve yol haritası olamaz. Biz dünümüzü de biliyoruz, günümüzü de...
Yorum Yazın