Son dönemin en tartışmalı meselesi... Markette markalı ürünlerde süt fiyatı 9-10 TL'ye kadar çıktı. Private label'larda (özel ürün) 5 TL'den aşağı düşmüyor.
Ağustosta neydi?
Markalılar 7-7.5, özel ürünler 4 TL civarı...
Markalılar 5 TL civarındaydı. Evet söylendiği gibi çiğ süt fiyatı bakanlıkla kararlaştırılıyor, sektör temsilcilerinin olduğu Ulusal Süt Konseyi tavsiye kararını açıklıyor.
Yılın başından itibaren açıklanan çiğ süt fiyatlarına bakalım
Ulusal Süt Konseyi'nin verilerine göre, 1 Ocak-30 Nisan'da 2 lira 80 kuruş olan çiğ süt alım fiyatı, 1 Mayıs-30 Haziran'da 2 lira 85 kuruş, 1 Temmuz-30 Eylül arasında 3 lira 20 kuruş olarak belirlenmiş. Alım fiyatı 1 Temmuz- 31 Aralık 2021 dönemi için ise değişmemiş. Litre başına 3 lira 20 kuruş. Fakat şunu atlamayalım. Üreticilerin büyük bölümü çiğ sütü 3 liranın altında satıyor. Yemdeki fiyat artışını filan da yansıtmıyor. (Üstelik, 6 ayda yem fiyatları ortalama yüzde 35 arttığı halde...)
Bu referans fiyat.
Aslında dediğim gibi çiğ süt fiyatına bakarsanız, temmuzdan aralığa kadar artmamış.
Yılbaşından itibaren düşündüğünüzde ise çiğ süt fiyatı yüzde 14.28 artmış...
Emin olun bu gübre-yem fiyatı artışından daha düşük...
Bu rakamlardan anladığım hayvancılıkla uğraşan çiftçiler ineklerini kesmemek için açıklanan fiyatın bile altında üretici fabrikalara satmaya razı olmuş.
Biliyorsunuz, üretici fabrikalar çiğ sütü alıyor, yağlandırıyor, kutuluyor, rafa getiriyor.
Hadi diyelim ki, 3 lira 20 kuruştan çiğ sütleri aldılar.
Markette biz ne kadara satın alıyoruz?
Ortalama 7 liraya...
Yılbaşında markette 1 litre sütün fiyatı 5 lira civarındaydı.
Öyleyse, yılbaşından bu yana kutulu sütlere ne kadar zam gelmiş oluyor?
Yüzde 40.
Yani çiğ süt fiyatı artmış tamam da kutulu süt fiyatı ondan kat be kat fazla artmış...
Velhasıl, sütü sulandırmaya gerek yok!
Arka planda yaşanandan bana ne diyebilirsiniz?
Haklısınız...
Sonuçta, fiyat öyle ya da böyle pahalı... 2 çocuğu olan bir aile sabahakşam onlara süt vermeye kalksa sadece ayda süt masrafı en ucuzundan 150 lirayı buluyor.
Velhasıl, 'ben artırmadım, o artırdı' diyerek meseleyi halledemeyiz. Kuraklık, artan yem fiyatları, et ve süt fiyatının maliyetin altında seyretmesi hayvancılık sektörünü zorluyor. Üreticiler girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı küçülüyor. Hayvanlarını Et ve Süt Kurumu'na (ESK) kesime gönderiyor. Veyahut, tamamen kapanıyor. Eğer üretici kapatırsa o zaman arz daha da düşer. Fiyatlar iyice yükselir.
Ne yapılması lazım?
Bir kere çiğ süt destekleme ödemeleri için aylarca beklenmemelidir. Üretici destekten daha çabuk faydalandırılmalıdır. Hayvan yetiştiricilerinin yem maliyetlerini azaltmak için Toprak Mahsülleri Ofisi daha fazla görev almalıdır. Kuraklık kaynaklı arpa ve buğdayın yetersizliğinden dolayı daha da artan hayvan yemi için alternatif ürünler düşünülmelidir.
Yorum Yazın