Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Sosyal medyada Singapur modeli

Bodrum’daki, Köyceğiz’deki, Gündoğmuş’taki, Marmaris’teki yangınlar devam ederken, sosyal medyadan “Arkadaşlar durum vahim, molotof düzeneği bulundu hâlâ ciddiyeti kavrayamayanlar var, iç savaş var şu an cayır cayır yakılıyoruz, yetkililer artık devreye girsin ölümüz mü çıkacak buradan” paylaşımları yapıldı.

Manavgat’ta orman yangınlarıyla boğuşurken, birileri de sosyal medyadan başka bir ateşi yakmanın çabası içindeydi.

“Manavgat’ta şu an yangın falan yok, burada terör var, eli silahlı kişiler var, molotofla ormanları yakıyorlar, ateş açıyorlar bitmek bilmiyorlar, durumun ciddiyetinin farkında olmayanlar var, artık çığırından çıktı her şey, bizim buradan kurtarılmamız lazım, can güvenliğimiz hiç yok” tweet’leri atıldı.

Altındağ’da Emrullah Yalçın’ın Suriyeli biri tarafından bıçaklanarak öldürülmesi üzerine sosyal medyadan örgütlenen bir grup, 6-7 Eylül olaylarının bir provasını gerçekleştirdi.

EN KRİTİK YEDİ YIL

Bu örnekleri uzatmak istemiyorum. Ama sosyal medyadan yürütülen operasyonlar artık ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden bir boyuta ulaştı. Gezi olaylarından bu yana Türkiye, son 7 yıldır sosyal medya operasyonlarına maruz kalıyor. Bu 7 yıl içerisinde 2 cumhurbaşkanlığı seçimi, 2 yerel seçim, bir anayasa referandumu, 3 genel seçim yapıldı, bir de 15 Temmuz darbe girişimine maruz kaldık. Siyasi hayatımızın en kritik 7 yılında sosyal medya operasyonları tam gaz devam etti.

Sosyal medya üzerinden Türkiye’ye yönelik 5’inci kol faaliyeti sürdürülüyor. Sosyal medya operasyonlarının arkasında yabancı istihbarat servisleri ve terör örgütleri bulunuyor. Amerika’nın dünyayı nasıl izlediğini ifşa eden ajan Edward Snowden, “Biz istihbaratın ne olduğunu yeniden tanımladık” demişti. Sosyal medya üzerinden ise ülkeler yeniden dizayn edilmek isteniyor. Hem de bu çok kirli yöntemlerle yapılmak suretiyle.

SOSYAL MEDYA ÇALIŞMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yalan terörü” olarak tanımlamasından sonra sosyal medya konusunda bir çalışma yürütülüyor. Amaç, sosyal medya üzerinden işlenen nefret suçunun önüne geçmek. İç karışıklıklar çıkararak, siyasi manipülasyonlara neden olacak operasyonlara karşı cezai yaptırım getirmek.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal başkanlığında yapılan çalışmalara; Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıklarının yanı sıra İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç, Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen katılıyor.

SİNGAPUR MODELİ

Sosyal medyayla ilgili olarak Fransa, İngiltere ve Almanya örnekleri incelendi. Almanya modeli üzerinde ağırlıklı olarak duruluyor. Ancak sosyal medyanın nefret suçu açısından tehlikeli bir mecraya dönüştüğü günümüzde Singapur modeli de mercek altına alındı. 2023 seçimlerine giderken sosyal medyadan yayılan asılsız haberlerle kitlelerin manipüle edilmesinin önüne geçilmek isteniyor. Singapur modeli Almanya, Fransa ve İngiltere örneğinden farklı olarak nefret suçuyla ilgili paylaşımları kaldırmayanlara 10 yıl hapis cezası getiriyor. “Sahte Haber Yasası” adını taşıyan düzenlemede sosyal medya içeriğinin güvenli olup olmadığına hükümet karar veriyor. İktidarın yapmayı planladığı düzenlemede ise güvensiz içeriğin tespiti ve hangi haberin yalan ya da manipülasyon amaçlı olduğuna bir kurulun karar vermesi planlanıyor. Bunun için öncelikle yalan haber kriterinin belirlenmesi ve bu kararı alacak kurulun belirlenmesi üzerinde duruluyor.

HDP’NİN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDEKİ POZİSYONU

Cumhurbaşkanlığı
 seçiminde Millet İttifakı cephesinde bütün yollar HDP’ye çıkıyor. HDP olmadan bırakın seçimi kazanmayı, yanına bile yaklaşamıyorlar.

Millet İttifakı cumhurbaşkanı seçtirebilmek için HDP’ye umut bağlamış durumda. İstanbul başta olmak üzere yerel seçimlerdeki HDP katkısını gördükleri için haksız da sayılmazlar.

Ancak hem HDP’nin desteğini istiyorlar hem de HDP ile birlikte görünmek istemiyorlar.

FOTOĞRAF ÇEKTİRMEDİLER

HDP’nin ziyareti sırasında Kılıçdaroğlu birlikte fotoğraf vermekten kaçındı. Bu yüzden HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP Genel Merkezi’nde tek başına açıklama yapmak zorunda kaldı. Oysa Kılıçdaroğlu, Ali Babacan’la, Temel Karamollaoğlu’yla, Ahmet Davutoğlu’yla, Mustafa Destici ile ortak basın açıklaması yapmıştı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise “PKK’nın uzantısı olarak görüyorum” dediği HDP heyetine randevu bile vermedi.

Kılıçdaroğlu ve Akşener hem HDP’nin desteğini istiyorlar hem de HDP’ye siyasi vebalı muamelesi yapıyorlar. Bu tavır karşısında HDP’nin “Bana oy veren 6 milyon seçmenin iradesini küçümseyemezsiniz. HDP’ye oy veren seçmenlerin iradesine hakaret edilmesine izin vermem” demesi gerekmiyor mu? Gerekiyor. Peki HDP ne yapıyor?

HDP’DEN İŞBİRLİĞİ TEKLİFİ

Bunca aşağılamaya rağmen, siyaseten gel gel yapıyor. Millet İttifakı’na işbirliği teklif ediyor.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “İlk turda cumhurbaşkanlığı seçimine ortak adayla girilmesi fikrine açık olduğumuzu söylüyoruz ama muhalefetin öncelikle isimleri değil, ilkeleri, çözüm yöntemlerini ve geçiş sürecine dair temel meseleleri tartışması gerektiğini dile getiriyoruz” dedi.

Siz ne dersiniz bilemem ama sözün bittiği yer diyorum başka bir şey demiyorum.

CHP’NİN TANJU ÖZCAN KARARI

CHP
, çocuğu olmadığı için kendisinden yardım isteyen “tesettürlü” bir kadınla ilgili iğrenç anlatımı nedeniyle Tanju Özcan’ı disipline sevk etme kararı aldı. CHP’nin kararını geç kalmış ama yerinde bir karar olarak değerlendiriyorum. Tanju Özcan’ın ifadesine başvurulduktan sonra uyarı cezası ile cezalandırılacağı söyleniyor.

Daha önce Seyit Torun ve Faik Öztrak yaptıkları açıklamalarla Tanju Özcan’ın sözlerine tepki göstermişlerdi.

Ama bana asıl ilginç gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu ana kadar sessiz kalması. “Sükût ikrardan gelir” denilir. Ben Kılıçdaroğlu’nun, Tanju Özcan’ın sözlerini onayladığını düşünmüyorum ama siyaset bir tavır işidir. Kılıçdaroğlu şu ana kadar bir tavır koymadı.

KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞÖRTÜSÜ SINAVI

Kılıçdaroğlu bu süre zarfında mutfaktan gençlere seslendiği video çekti, ‘Filenin Sultanları’nı kutladı, Theodorakis için taziye mesajı yayınladı, ev kiralarıyla ilgili açıklama yaptı, iktidarı elektrik ve doğalgaz zamları konusunda uyardı, Nevşehir’de muhtarlarla bir araya geldi. Spordan siyasete her konuda konuştu ama bir tek konuda konuşmadı. O da  CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın o iğrenç sözleri.

Başörtülü kadınlara yönelik açılım yapmak seçimden seçime yapılacak bir şov değil. Bu seçim dönemi gelince giyilecek mevsimlik bir kıyafet de değil. Samimiyet gerektiren bir iş.

Bu Kılıçdaroğlu açısından bir samimiyet testiydi.

CHP lideri o testi kaybetti.

İNSANLIK SORUNU

Bu sorun tesettürlü bir kadın sorunu değil.

Bu sorun sadece kadın sorunu da değil.

Aslında bu sorun insanlık sorunu.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar