Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Mail: shjbjdsk@hotmail.com

Sonel

Kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan günlerden geçiyoruz!

Kim, kimin cebine el atıp ne arıyor, sadece ellerin sahipleri bilmekte!

El...

İnsanoğlunun üzerine en çok söz söylenen uzvu, el olsa gerek!

El, aynı zamanda, "yabancı" manasında da kullanılır.

Şu son günlerde, gündemi belirleyen hadiselere bakarsanız, ne anlatmak istediğimi daha iyi anlarsınız!

El alemin elinden, cebinden bize ne diyeceğim demesine de el aleme rezil rüsva olan bizleriz, bu gidişle daha da olacağız gibi...!

El üzerine en güzel sözü de Türk İslam Medeniyeti 'nin abide şahsiyetlerinden Hünkar Hacı Bektaşı Veli söylemiş, ''Eline , beline, diline sahip ol''!

İşte, bizim için de konu ne olursa olsun, tek ölçü Hünkar Hacı Bektaşı Veli'nin ölçüsü oldu, oluyor, olacak da inşallah!

Allah, bizi bu ölçüden de şaşırtmasın...!

Allah, bu uzvu hem iyiye hem de pek çok güzelliklere vesile kılar, yıkan da eldir yapan da...

Ağlatan da eldir, gözyaşını silen de...

Ekmeği çalan da eldir, ekmeği veren de...

Tam da burada, el üzerine çok güzel bir atasözümüz geldi aklıma, ''Veren el, alan elden üstündür''!

Bazen de biz insanların yaşadığı hayat hikayeleri, kendimize özgü anlamlar yükler kelimelere...

Ben bugün, farklı bir elden bahsedeceğim sizlere... Sonel...

Aslına bakarsanız, bir soy isimden...

Tuncay Sonel...

Kara sevdam Ordu'nun değerli Valisi...

Bir başka ifadeyle, Devlet Baba'nın memleketim Ordu'daki eli!

Adanalı bir Yörük çocuğu...

Bilirsiniz, Devlet Baba'nın eli iki özelliğe sahiptir, bir özelliği balyoz gibi olması, diğer özelliği de yumuşacık pamuk gibi olmasıdır!

Sayın Tuncay Sonel'i, Tunceli'den bildi tanıdı tüm Türkiye!

An geldi, Devlet Baba'nın balyoz eli oldu terörün kafasına indi, Munzur Dağı'nı teröristlere mezar yaptı, an geldi Devlet Baba'nın yumuşacık pamuk eli oldu Munzur Çayı'nı imar edip, yüreği yangın Tuncelililerin yüreğine serpti! Ben medyanın yalancısıyım, Tunceli'den ayrıldığında, Tunceli artık göç veren değil, aksine geri göçü başlatan bir ilimiz haline gelmişti!

Bütün bunları neden mi yazdım?

Gündelik koşuşturmalardan zaman bulduğumda, kara sevdam Ordu Karaağaç Köyü'ne kaçarım.

Bu Ramazan Bayramı'nda da Ordu'ya gidişimde, kendilerini ziyaret ettim. Makamında, bir dakika bile sohbet etme imkanı bulamadık!

Zira, Sayın Tuncay Sonel yaklaşık bir buçuk yıldır çalışamayan insanların evine, bayram gelsin telaşındaydı!

Bu manzaraya şahit olan ben, bunu yazmalıydım ve de yazdım!

El vardır, yüreklerde yara açar, el vardır başka ellerin açtığı yaraları sarar! Bir Ordulu olarak, derman eli sizden, Allah razı olsun Sayın Sonel!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar