MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Süleyman Soylu’ya sahip çıkması sonrası CHP merkezli medyada yeni yeni hikâyeler, senaryolar yazmaya başladılar. Zaten beklenen de buydu. CHP ve ittifakının etrafında kümelenen siyasilerin, yazar ve yorumcuların basit basit yazılı-sözlü yorumlarına şahit olmaktayız. Halk Tv, KRT, Sözcü, Tele1 gibi televizyonlara dizilip nasıl saçmalarız yarışı yapıyorlar. Barış Terkoğlu, Seyhan Avşar, Mehmet Saral ve benzerleri saçmalamakta adeta birbirini yakalayamaz haldeydiler.
Hem “Devlet Bahçeli Süleyman Soylu’ya sahip çıkıyor” diye eleştiren de hem de “Devlet Bahçeli defalarca randevu istediği halde Süleyman Soylu’ya randevu vermedi” diyen de aynı kişiler… Hem de bu cümleleri aynı dakika içinde kurdular. MHP Lideri Devlet Bahçeli, randevu vermediği birine bu şekilde sahip çıkar mı? Bunların derdi gerçek haber değil, bilgi kirliliği yaratarak hedef yaptıkları kişileri kara propagandalarla etkisiz haline getirmektir. Hele o 80'ler MHP davası avukatı Mehmet Saral yok mu? Adam saçma saçma yorumlarla adeta kendiyle yarışıyor.
1 hafta önce Halk Tv’de “MHP'nin içerisindeki Süleyman Soylu lobisini MHP tasfiye etti!” diyordu. MHP Lideri Devlet Bahçeli geçtiğimiz gün Süleyman Soylu’ya sahip çıkınca bu sefer alakasız isimler üzerinden “MHP içinde Süleyman Soylu lobisi var” saçmalığına geri döndü. Var mı yok mu karar veremiyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin iradesinin olduğu yerde başka bir lobi, başka bir güç iradesi olmaz.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Süleyman Soylu hakkında yaptığı açıklamada üzerine basa basa “terörle mücadelede üstün başarılara imza atması” ve “bakanlığı döneminde koltuğunda bir saniye oturmayarak dağ tepe demeden dolaşmış, bölücü terör örgütüne kök söktürmüştür.” vurgusu yapmıştır.
Bundan önce de Süleyman Soylu’ya sahip çıkarken vurgusunun omurgası bu mücadeleydi.
Bu sahip çıkmayı Sinan Ateş cinayetine bağlayan ahmaklar oldu. Ayhan Bora Kaplan’ın tutuklanmasına bağlayan idrak özürlüler çıktı. Ama tüm bu propagandaları yaparlarken bile yorumlarında saçmalayarak kendi kendilerini tekzip ediyorlardı. Bir dedikleri diğerini tutmuyordu. Bunlardan en acizi de “80'ler MHP davası avukatı” sıfatıyla konuşturulan Mehmet Saral’dı. Oysa yarı CHP’li, yarı İP’li sıfatı verilmeli ona… Çünkü oyuyla, ruhuyla, bedeniyle onlarla düşüp kalkan birisidir. Onun MHP ile bir bağı-bağlantısı kalmamıştır.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Alaattin Çakıcı ile olan samimi fotoğrafına basit basit yorumlar yapan Mehmet Saral, bir gün o çıktığı CHP televizyonlarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’lilerin terörist Demirtaş, PKK/FETÖ irtibat ve iltisaklı Osman Kavala aşkına yorum yapabildin mi? Alaattin Çakıcı Ülkücü şehit bir babanın evladı ve her suçunun cezasını yıllarca hapis yatarak çekmiş birisidir. Yüzlerce askerimizi, polisimizi PKK’lı teröristleri azmettirerek şehit ettiren terörist Demirtaş senin neyin oluyor da susuyorsun Saral Efendi? PKK’nın Avrupa ve Rusya’daki tüm toplantılarında başaktör olan Osman Kavala Meral Akşener’in kuzeni, CHP ve HDP’nin en çok savunduğu kişi diye mi susuyorsun Mehmet Saral? Mehmet Saral, Süleyman Soylu ile uğraşırken, Türk Ordusuna iftira atan Sezgin Tanrıkulu ve teröristbaşı Öcalan’ı övdüğü için tutuklanan Merdan Yanardağ hiç mi yorum yapamadın?
Gerek Sinan Ateş cinayet dosyası gerekse Ayhan Bora Kaplan’ın tutuklanma olayı yargının elindeki dosyalardır. Sinan Ateş cinayetine adı karışan 22 kişi Süleyman Soylu dönemi tutuklanmıştır. Azmettirici ve tetikçide tutuklu olarak cezaevindedir. Yarınlarda iddianame hazırlanıp, mahkemesi görülmeye başlayınca gerçekler ortaya çıkacaktır. Ayhan Bora Kaplan’ın ifadesiyle ortaya çıkan iddialar vardır. Yargıda ve emniyette rüşvet, yargıda dosya karartma iddiaları da önümüzdeki günlerde elbette aydınlanacaktır. Zaten bu operasyonun düğmesine de hükümet bastığına göre her şeyi aydınlatacaklardır. Zaten MHP Lideri Devlet Bahçeli’de “iş birlikçi ve işportacı gazeteci ve yorumcuları” işaret ederek “Bunların bildikleri her neyse Cumhuriyet savcılarının öğrenmesi, gereğini yapmaları hukuk devleti ilkesinin kaçınılmaz bir icabıdır.” çağrısında bulunmuştur.
Saçmalamakta hızına yetişilmeyen Mehmet Saral!
Ayhan Bora Kaplan’ın İP Ankara İl Başkan Yardımcısıyla, beraber silahlı poz verdiği kişilerin İP Ankara milletvekilleriyle de pozu var. İP ayağından olayı sana bağlasak nasıl olur?
“Kambersiz düğün olmaz” derler Ahmet Kutalmış ile Ayyüce Taş kardeşlerde gündeme yetişip yine MHP düşmanlığında rollerini oynamaya başlamışlardır. Bunların temel misyonu zaten budur. MHP nerdeyse karşısında olmak bunların huyudur. MHP AK Parti ile kanlı -bıçaklı olduğu günlerde de bunlar AK Partide siyaset yapıyordu. HD(P)KK ile ele ele, gönül gönüle Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı seçtirmek için seferber olan bu kardeşler MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Süleyman Soylu’ya sahip çıkmasına çok bozulmuşlar… Proje ve ittifak ortakları teröristbaşı Murat Karayılan “Süleyman Soylu tahriş ediyor, böyle İçişleri Bakanı olmaz” HDP milletvekili Garo Paylan da “Süleyman Soylu. Soylu bizim ruh sağlığımızı bozuyor” diyordu. Herhalde bu kardeşlerde Süleyman Soylu’dan dolayı tahriş olmuş, ruh sağlıkları bozulmuştur. Nerde durduklarına, kiminle ittifak yaptıklarına bakmıyor bir de MHP’ye karşı düşmanlık sergiliyorlar.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Süleyman açıklamalarının içini kendi saplantı ve takıntılarıyla doldurmaya çalışanlar sadece kendi aralarında saçmalama yarışı yapanlardır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Süleyman Soylu’ya sahip çıkan son açıklamaları o kadar net ve açık ki, bunların hiçbir kara propagandası o açıklamayı gölgeleyemez.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, bir yıl önce de aynı duruşla ve “Bilhassa terörle mücadele alanında ismini altın harflerle yazdıracak İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya yapılan itibar suikastlarını, siyasi linç girişimlerini, zulme varan isnatları kaygıyla izlediğimizi, asla ama asla kabul etmediğimizi tarihe not olarak düşmek istiyorum.
Kim demiş Sayın Soylu yalnız diye?
Kim demiş Sayın Soylu kimsesiz diye?
Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı görevini vatan ve millet sevgisiyle yerine getiren, gece demeden gündüz demeden bölücü terörle mücadele eden mert ve milletperver bir devlet adamıdır.
Hakkında ne söylenirse söylensin, bizim bölücülerle iş tutan, terör örgütlerine hayranlık besleyen odakların hayâsız tezviratlarına aldırış etmemiz mümkün değildir.” sözleriyle sahip çıkmıştı. Yani günümüz için güncel hikâyeler yazmayın…
Yorum Yazın