Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

Sokak hayvanları sorunu nasıl çözülür?

Herkes şikayet ediyor, eleştiriyor, suçluyor ama sokak hayvanlarının akıbeti konusunda yol gösteren, proje sunan, elle tutulur bir çözüm öneren yok. Belli ki sorunun yanına çözümü de koyan yine bu köşe olacak. İşte aklımdaki yol haritası.
1- İmkanı olan hayvan severler en az bir canı sokaktan kurtarıp sahiplenmeli.
2 - Sokak hayvanlarının ıslahı, kontrolü ve medeni koşullarda "yaşatılması" tamamen belediyelerin sorumluluğunda bulunmalı.
Bu sorumluluk, boşluksuz yasalarla belirlenmeli. Devlet de uygulamanın yakın takipçisi ve denetleyicisi olmalı.
3- Sorunun bugünkü haline gelmesi öncelikle belediyelerin ihmalidir. Eğer bir yıl süreli ciddi ve etkin bir kısırlaştırma operasyonu yapılsaydı, bugün bu meseleden bahsediyor olmazdık. Yine de vakit geç sayılmaz.




4- Sokak hayvanlarına veterinerlik ve barınma olanağı sağlanması için acil bir fon oluşturulmalı. Bunun için elektrik faturalarında ya da çevre tüketim vergilerinin içinde yüzde bir-iki oranında pay bulunmalı.
5 - Sokağa hayvan terk edenlere bazı ülkelerde olduğu gibi 50 bin liraya ulaşan caydırıcı cezalar uygulanmalı.
6 - Mama firmaları her ay cirolarından belli bir payı bu fona aktarmalı.
7- Sokak hayvanları için fona ciddi katkı veren şirketlere "Yeşil Pati" işareti verilmeli. İşletmeler bu "nişanı" vitrinlerinde, paketlerinde, reklam kampanyalarında gururla kullanarak hayvan severleri kendilerini tercih etmeleri için cezbedebilirler.
8- Konuyu sosyal medyada istismar eden mama lobileri ve her krizi hükümete karşı silah olarak kullanma eğilimindeki trollere karşı halkımız uyanık olmalı.

Günümüzün Tapınakçı sapkınları
Tarih TV'deki Tapınak Şövalyeleri'nin Gizli Tarihi belgeselini izlerken tarihin nasıl tekerrür ettiğine bir kez daha şahit oldum.
13. yüzyılda kurulan ve Hıristiyanları Haçlı seferleri sırasında sözde Türk ve Arapların saldırılarından korumak için kurulan Tapınak Şövalyeleri Tarikatı tarihin en sapkın örgütlenmelerinden biri olarak tanınıyor. Ayinlerinde ve kabul törenlerinde ensest ve eşcinsel ilişkilerle örülü ritüeller uygulayan, yeni gelenlere "Kardeşleriniz sizle fiziksel olarak bütünleşmek istediğinde isteklerine uyacaksınız" denilen, birbirlerinin kalçalarını öpmeye ve İsa heykeline tükürmeye zorlanan bu sapkın tarikat daha sonra Fransa'da Kral 4. Philippe (Güzel Philippe) ve Papa 5. Clemens tarafından yargılanmıştı. Tarikat üyeleri ve başlarındaki Jacques De Molay 1314'de kazığa bağlanarak yakılmış ve tarikat da kapatılmıştı.
Gelin görün ki Tapınak Şövalyeleri'nin kendileri olmasa da ruhları bugün yaşatılıyor. Nasıl mı? Hıristiyan kulübünün varisleri, tüm dünyaya dayattıkları cinsiyetsizlik, eşcinsellik, sapkınlık ve kimliksizleştirme operasyonları ile Tapınak Şövalyeleri'nin düşüncelerini dünyaya hakim kılmaya çalışıyorlar.
Unutmayın, yeni Haçlı seferleri dijital dünya üzerinden yürütülüyor. Bu sinsi savaşa karşı uyanık kalalım, kutsallarımızı savunalım.

Yakıştı mı OKAN BURUK?
Bilmem, belki de ona "yakışan" buydu da, kendini yıllardır "efendi çocuk" taklidi yapıp bizden saklamıştı.
Galatasaray'ın teknik direktörü Buruk, binlerce seyircinin ve kameraların önünde "Şinanay da yavrum şina şinanay, ananızı s.... Galatasaray" diye bağırıyordu.




Bunun adı rekabet değil, kan davasıdır. Ortaya konulan bu tepki, stresli bir sezonun getirdiği boşalma değil, düpedüz terbiyesizliktir.
Okan Buruk kaçınılmaz olarak aynı tonda tepkiler de aldı tabii. Buraya yazabileceğim en masum tepki ise yılların sanatçısı, koyu Fenerbahçeli Selçuk Alagöz'den geldi:
"Rahmetli annem mezarda. Seni bekliyor. Terbiyesiz."

Zap'tiye
Yorumsuz...



Ne demiş?
"Sayın müşterimiz 24171495 No'lu gönderiniz alıcıya teslim edilmiştir. Alıcı çiçeği çöpe attı. Nişanlısı elemanımızı dövdü. Bilginize. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz." (Kargo şirketinin bilgilendirmesi)

Gaf'let kürsüsü
Uyanık yatırımcı, boş kavanozun üzerine "İstanbul Havası" yazıp 12 Euro'dan (420 TL) satmaya başladı. İşte 'havadan' para kazanmanın en kestirme yolu.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar