Mustafa Önder

Mustafa Önder

Mail: mustafaonder@turkgun.com

Siyasi ve dinî ahlaksızlar!

Tabii bir afetten siyasi nema çıkarmak, şuursuzluk ve halk düşmanlığıdır...

Millet olarak sımsıkı kenetlenip yardımlaşacağımız saatlerde, üstelik de yalan söyleyerek, İzmir’de Adalet Sarayı, Kaymakamlık ve Kızılay binalarının hasar gördüğünü ve boşaltıldığını söyleyip “Kendi binalarının güvenliğini sağlayamayan devlet, vatandaşın canını nasıl koruyacak?” mesajı atan husumet, hangi şeytaniliğin kölesidir?

21 yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesini elinde bulunduran Y-CHP, bugüne kadar İzmir için hangi projeyi üretmiş, İzmir’i “hormonlu büyük köy” olmaktan kurtarabilmiş midir?

Deprem bölgesi bir şehre onlarca katlı gökdelen ruhsatını mahalle muhtarları mı verdi?

Y-CHP’li Tekin’in afet üzerinden devlet düşmanlığını izah etmek mümkün değildir...

Bu açıklama iftira, kin ve husumet doludur, halka umutsuzluk aşılamak ve siyasi ahlaksızlıktır!

*

Bu cennet vatanın “Türk İzmir”i, solun, yobazlığın, trollerin istediği gibi oynayabileceği bir şehir değildir...

Kahpeliklerin yiğit Hasan Tahsinlerin ilk kurşunuyla “denize döküldüğü”, uygar Türkiye’nin temellerinin atıldığı, cesur, görgülü, hoşgörülü, demokrasi, hürriyet ve Atatürk âşığı güzel insanların şehridir...

Kilise ve sinagogla caminin, İslam ve cumhuriyetin kardeşliği ile özgürce bir arada yaşadığı kenttir...

Türk’ü, Kürt’ü, Rum’u, Yahudi’si, ecnebisi, Sünni’si, Alevi’siyle kardeşçe yaşadığı bir ilimizdir...

Hatta Sevgili Peygamberimize hakaret eden karikatür dergisiyle poz veren Soyer ailesine tahammül edebilen, gereken cevabı sandıkta verme demokratlığındadır!

Durup dururken İzmirlinin imanı, kültürü, alışkanlığı üzerinden, güzelim vatan toprağını ve halkını aşağılayıcı paylaşımlarda bulunan kökü dışarıda, yobaz ve proje trollerin attığı mesajlara ne demeli?

Din üzerinden yöre insanını rencide ederek psikolojik ayrımcılığa heveslenen iblisin tohumları yine boş durmadı... 

*

Bir tabii afeti yaşadığımız saatlerde adice, alçakça kullanıcı isimleriyle milletin içine nifak sokmayı fırsat bilen FETÖ artıkları ve din tacirlerinin uşakları, İzmir halkını Lud kavmiyle bir tutma rezilliğine soyundular...

Ve o sıralarda MHP’nin safra atığı İP’çi adamın cuma vakti şampanya patlatan kızı, kıyafet kampanyası yapacak kadar milletten uzak!

Y-CHP yancısı bir gazeteci müsveddesi ise afeti, “AKP ülkeyi bir felakete sürüklüyor” diye tivit atarak yorumluyor!

Başka sarıklı bir örümcek kafalı ise, deprem bahanesiyle “hilafetin geri gelmesi” ni telkin etmeye soyunuyor! Yuh dememek elde değil!

Cumhur İttifakı’nın sosyal medya şeytanlarına karşı hazırlıklı olarak çıkarmış olduğu kanuna binaen birçok kişi suçüstü yakalandı ve kanuni işlemleri yapılıyor...

Hangi tabii afet veya olağanüstü hâlde olursak olalım, bu devletin bölücü, iftiracı, istismarcı, siyasi veya dinî yobaz kim varsa karşısında dimdik duran bir “millî irade”yi hep görecek!

Bunun şucu bucu ayrımı yok!

*

Bütün bu siyasi ve dinî ahlaksızlara inat, bu güzel şehirdeki güzel insanlar, hemşehrilerine kucaklarını, ev ve otellerini açtılar...

Pandemi sürecinde de otelini sağlık çalışanlarına ücretsiz açan İzmirli Savaş Gürleyen adlı iş adamını gönülden tebrik ediyorum.

Koynunda Gazi Mustafa Kemal’in muhterem annesi Zübeyde Hanım’ın yattığı İzmir’e yakışan da budur...

Bu günler gelir geçer, önemli olan “insan olabilmek”tir!

İlk yardım mesajını can Azerbaycan verirken, yardıma hazır olduklarını bildiren Fransa ve Yunanistan kadar çıkamadı içimizdeki felaket tellalları!

Geçmiş olsun güzel İzmir! Geçmiş olsun güzel insanlar!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar