Türkiye 40 yıldır terörle mücadele ediyor.
Şehitlerimiz, gazilerimiz oluyor. Şehitler tepesi boş kalmıyor. Şehitlerimizin arkasında bıraktığı aileleri ise bu millete emanet. Onlar bu vatan bölünmesin diye hayatlarını verdikleri için, aileleri için ne yapılsa azdır. Bu bayrak başımızda dalgalanıyorsa onların sayesindedir.
Şehitlerimiz ve gazilerimiz için devletin sağladığı bazı imkânlar var. Şehit ve gazi yakınlarının kamuda istihdamı, sağlık hizmetleri, ölüm yardımı, konut kampanyasında öncelikler gibi imkânlar sunuluyor.
TERÖR MAĞDURLARI
Ancak bir de sivil terör mağdurları var. Terör saldırıları sırasında hayatını kaybedenler, yaralananlardan söz ediyorum. 6 bin 44 vatandaşımız terör olayları sırasında hayatını kaybetti, 11 bin 490 vatandaşımız ise yaralandı.
Aileler, terör saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının sivil şehit sayılmasını, yaralananların sivil gazi olarak kabul edilmesini talep ediyor. Ailelerin maaş ya da kadro beklentisi yok ama şehit ya da gazi madalyasını göğüslerinde taşımak istiyorlar.
ERDOĞAN’IN TALİMATI
Bu talep Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletildi. Erdoğan’ın, “Onların hakkı ne yapılması gerekiyorsa yapalım” dediği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sivil şehit ve sivil gazilik konusunda çalışma yapılması talimatı verdiği ortaya çıktı. Erdoğan’ın, “Çalışmanızı yapın, bunu cumhurbaşkanı kararnamesi ile hayata geçirelim” dediği ifade edildi.
SOYLU ÇALIŞIYOR
İçişleri Bakanlığı bu konuda bir çalışma başlattı. Düzenlemenin neleri kapsadığı ise ancak açıklanınca ortaya çıkacak.
2023 SEÇİMLERİNDE GENÇLİK VE AK PARTİ
Bu seçimlere gençler damgasını vuracak. 6 milyon genç ilk kez oy kullanacağı için bütün partilerin gözdesi gençler olacak. Seçim sürecine girmek üzere olduğu bir sırada AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadri İnan ile bir araya geldik. Ev sahipliğimizi Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan yaptı.
Eyyüp Kadri İnan, AK Parti’nin gençliği yok algısını yıkan organizasyonlara imza attı. Gençlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir araya getirdi. Erdoğan bugün Bilecik’te gençlerle 37’nci buluşmayı gerçekleştirecek.
GENÇLERE ODAKLI KAMPANYA
Eyyüp Kadri İnan iddialı. “AK Parti gençlik arasında birinci sırada” dedi. AK Parti 2023 seçimlerinde doğrudan gençlere yönelik bir kampanya planladığını anlattı. Bu seçimde ilk kez gençlere yönelik ayrı bir seçim beyannamesi açıklanacakmış. Bu arada teknolojinin imkânlarından da yararlanılıyor. Bunu zamanı gelince Erdoğan açıklayacak ama sadece şunu söyleyebilirim, kampanya gençlerin ilgi alanlarına göre planlanıyor.
Y KUŞAĞI OLMADI, Z KUŞAĞI
Gezi olayları sırasında da Y kuşağı Erdoğan’ı silecek deniliyordu. Şimdi de Z kuşağına sarılmışlar. Ne oldu? Gezi olaylarından sonra yapılan her seçimi Erdoğan kazandı. Gençlerden de diğer partilerden daha yüksek oranda oy aldı. O açıdan Eyyüp Kadri İnan’ın sözlerini bir propaganda olarak görmemek lazım.
14 MAYIS SEÇİMLERİ
Erdoğan seçimler için 14 Mayıs tarihini açıklayınca Akşener, “Mayıslar bizimdir” diye destek vermişti. Ama şimdi ne olduysa, “Gençler oy kullanmasın diye seçimleri mayısa aldılar” dedi. Bu konuyu Eyyüp Kadri İnan’a sorduk. “Meral Hanım mayıslar bizimdir demişti, ne oldu da mayıslar kötü oldu” diye söze başladı. “1 Haziran’da olsaydı 122 üniversitede sınav dönemi vardı. 14 Mayıs’ta ise 10 üniversite sınav dönemi olacak. Seçimler 14 Mayıs’a alındığı zaman yaklaşık 57 bin kişi oy kullanamayacak” dedi.
Muhalefet seçimlerin 6 Nisan öncesine alınmasını önermişti. Peki 6 Nisan öncesine alınsaydı ne kadar genç oy kullanamayacaktı? 120 binden fazla olduğu söyleniyor.
BİR FİLMDEN ÖTESİ
Musul Konsolosluğu’muzun açılışına gittiğim, bölgeyi görme imkânım olduğu için DEAŞ’ın konsolosluğa baskın yapıp 49 vatandaşımızı esir aldığı süreci yakından takip etmiştim.
O nedenle 49 vatandaşımızın DEAŞ’tan kurtarıldığı ‘49’ filmini ayrı bir ilgiyle izledim. Konsolosluk çalışanlarımız DEAŞ’ın elinde esir tutulurken, annelerin çocukların ihtiyaçlarını nasıl karşıladığı, DEAŞ’ın bunu nasıl dünya çapında bir propagandaya dönüştürmek istediğini, içeriden nasıl bilgi alındığını izlemiş bir gazeteciydim. O nedenle 49 filmini kendime çok yakın hissettim.
Musul’un DEAŞ’ın kontrolünde olduğu bir dönemde 49 vatandaşımızın burnu kanamadan kurtarılıp Türkiye’ye getirildiği haberini öğrendiğim zaman nedense ilk olarak ABD’nin İran’daki rehineleri kurtarmak için yaptığı operasyonu aklıma gelmişti. ABD’nin prestijini yerle bir eden ve fiyaskoyla sonuçlanan operasyondan sonra CIA alay konusu olmuştu.
MİT’in Musul operasyonu başarısızlıkla sonuçlansa ne olurdu diye, o nedenle düşünmeden edememiştim.
‘MUSUL OPERASYONU’NUN MESAJI
Ama tam aksine Musul operasyonundaki başarı ile Türk devleti hiçbir vatandaşını terör örgütünün elinde bırakmaz mesajı, dosta düşmana herkese verilmiş oldu. CIA’in çuvalladığı İran operasyonundan sonra MİT’in başarıyla gerçekleştirdiği Musul operasyonu ile Türkiye’nin bölgedeki prestiji arttı. MİT’in dünyanın belli başlı büyük birkaç istihbarat servislerinden biri olduğu bir kez daha gösterilmiş oldu.
CIA’in, İngilizlerin ünlü istihbarat servisi MI6’in imajı böyle oluştu. MİT, Sincar’dan Suriye’nin derinliklerine kadar PKK’nın yönetim kadrosunu tek tek ortadan kaldıran nokta operasyonlara imza atıyor. CIA bunların birini gerçekleştirse Hollywood 10 tane filmini çekerdi.
OYUNCULAR ÇOK BAŞARILI
Yapımcılığını Mehmet Canpolat ve Sadi Canpolat’ın yaptığı 49 filminin prodüksiyonunu çok başarılı buldum. Mekân seçimleri başarılı olmuş. Gerçek mekânlarla birebir örtüşüyorlar. Usta oyuncular İsmail Hacıoğlu, Hande Doğandemir, Sinan Tuzcu, Doğukan Polat, Hasan Küçükçetin ve Kerem Alışık uluslararası çapta bir iş çıkarmışlar. Tebrik ediyorum. Ancak bu kadar güzel anlatılırdı. Zaten operasyonu yöneten ve yaşayanlar da 49 filmini izleyince gözyaşlarını tutamamışlar. Bu da filmin başarısını gösteriyor.
GAZETECİLİKTEN SİNEMAYA
Burada bir isimden söz etmek istiyorum. O da 49 filminin konsept danışmanı olan gazeteci Faruk Demirel. Bir Ankara gazetecisidir Faruk Demirel. İktidarın da muhalefetin de saygı duyduğu başarılı bir isimdir. Show TV’nin Ankara temsilcisi olan Faruk Demirel, 49 filmiyle birlikte gazetecilikten edindiği birikimi sinema sektörünün hizmetine sunmuş. Çok yerinde bir tercih olmuş. Faruk Demirel’i artık sadece gazeteci olarak sahada görmeyeceğiz, sinema sektöründe de kendinden söz ettireceğine eminim.
Yorum Yazın