20 Aralık 2021, gerçekten tarihi bir gün oldu. Hem ekonomi üzerindeki kara bulutlar dağıldı hem de o bulutları körükleyenler darmadağın oldu. Erdoğan'ın yaptığı açıklamayla dolar bir gecede yüzde otuz kadar düştü. Güven ortamı tesis edildi. Ekonomi üzerinden verilen siyasi bir mücadele yine siyasi bir hamleyle baş aşağı edildi. Anlatmaya çalıştık ama ezberciler anlamamakta ısrar etti. Umarım şimdi anlamışlardır.
Bu baştan itibaren ekonomik görünümlü bir siyasi mücadeleydi. Bilek güreşine dönüşmüştü. Faiz kararıyla normalde belli bir seviyeye kadar çıkması gereken dolar fiyatları ekonomik olmayan bilimsel kılıflı siyasi spekülasyonla 18'e kadar tırmandırılmıştı. Erdoğan da muazzam bir siyasi manevrayla devletin gücünü ve kendi karizmasını devreye sokarak resmi terse çevirdi. Yani yine şapkadan öyle bir tavşan çıkardı ki, aklınız şaşar.
Türkiye'nin büyüme ekonomisi fikrini beğenmeyen, inanmayan ve/veya istemeyen ne kadar uzman görünümlü tip varsa bir gecenin içinde şaşkına döndüler
Neden mi? Çünkü dünyayı ekonomiden ibaret sanıyorlardı. Ve aslında ekonomiyi de doğru düzgün bilmiyorlardı. Doksanlı yıllarda alışkanlık haline geldi. Her meseleyi ekonomik temelli okumak. Şaşmaz zannettikleri ve bilimsel kisvesi giydirdikleri ezberler var. Ekonomiyi ekonomiden ve hatta matematikten ibaret sanıyorlar. "Enflasyon faize neden olurmuş." Aksi de tartışılamazmış. Bak hele.
Hayır, öyle değil. Ekonomi de tüm sosyal alanlar gibi bir açık sistemdir. Ve açık sistemler tecrit altında çalışmaz. Siyaset ve toplum gibi faktörlerden bolca etkilenir. Hatta içinden geçtiğimiz dönemlerde ekonomik işleyişin birçoğu siyasi etkiler altında şekilleniyor. Doların 18'e kadar çıkması da ekonomik tabanlı değildi. Düşüşü de siyasi müdahale sayesinde oldu. Erdoğan, çokbilmişlere dünyanın ders kitaplarındaki kadar basit formüllerden ibaret olmadığını defalarca gösterdiği gibi bir kez daha gösterdi.
Liberal iktisat teorisini, onun da mikroekonomi ayağını din gibi gören ve ona iman edenler şaşkın. Ama bunlar üç gün öncesine kadar Erdoğan'ı cahillikle itham edecek kadar zıvanadan çıkmıştı. Halbuki "İlim ilim bilmektir/İlim kendin bilmektir/ Sen kendini bilmezsen/Bu nice okumaktır."
Önce bir bakacaksın. Erdoğan şu son 20 yıl içinde sizin bir türlü anlamadığınız ne işler yaptı. Her seferinde sizin gibi çokbilmişlerin "Bu sefer beceremeyecek" diye bayrak açmasına rağmen yaptı hepsini. Ama buna rağmen hâlâ yine küçümseyici bir tavırla yaklaştınız. "Piyasayla kavga olmaz. Piyasaya karşı kazanamaz" diyordunuz. "Tıpkı vesayetle mücadele edemez. Amerika'ya kafa tutamaz. Anayasayı değiştiremez. Karabağ'a giremez. Libya'ya gidemez" dediğiniz gibi.
Ama o her seferinde gözünüze sokarak gösteriyor. Nedense her seferinde de haklı çıkıyor. Yine haklı çıktı. Yine kazandı. Putlarınızı birer birer yıkmaya devam ediyor.
Hiçbir şey bilmiyorsanız, bari bunu düşünün. 20 yıldır tüm bu işleri yapan birisi bunları tesadüfen yapmış olabilir mi? Millet bunu biliyor ama üç satır mürekkep yalamış takımı bir türlü anlayamadı. Daha doğrusu kabullenemedi. O gece millet tam da bunu gösterdi. Erdoğan'a güvenoyu verdi. "Yaparsa bunu Erdoğan yapar" dedi. Siz de mızmızlanmaya devam edin.
Yorum Yazın