Hasan Basri Yalçın

Hasan Basri Yalçın

Mail: ljlsfjsdl@hotmail.com

Şimdi değilse ne zaman?

Gelin, siyasetin günlük tartışmalarından biraz uzaklaşalım. Muhalefet kayıkçı kavgasına devam etsin. Hiçbirimize beş kuruşluk faydası yok. Kendilerinden başka kimseyi düşündükleri de yok. O belediye başkanı olacakmış, beriki ittifaka dâhil değilmiş. Falan filan... Geçin bunları.
Türkiye'nin büyük meseleleri var. Tam da bugünlerde üzerine eğilmemiz gerekiyor. 40 yıllık bir terör belası var bu ülkenin başında. Şehitler verdik. Milyarlarca dolar harcadık. Her türlü yöntemi denedik. Ama maalesef hem örgüt hem de uzantılarının kökünü kazıyamadık. En fazla deliklerine saklanıyor ve geri çıkacakları zamanı bekliyorlar. Düşünsenize, şu seçimlerde tersi bir sonuç çıksaydı terör siyasi uzantısıyla tekrar hortlayacaktı.
Eğer terörle mücadeleyi ciddiye alıyorsak tam da bugünlerde tekrar gündeme getirmeli ve bir seferberlik başlatmalıyız. Güvenlik güçlerimizin etkin mücadelesiyle terörün silahlı kanadı ülke içinde eylem yapamaz hâle geldi. Ancak yurtdışında saklanmaya devam ediyor ve yurtiçinde siyasi uzantısıyla Türkiye siyasetine bile müdahale ediyor. İşte bunu kırmak için en uygun zamanlardan birindeyiz. Buna hem mecburuz hem de yapabilecek konumdayız.
Seçimler bitmiş. Siyasi istikrar kurulmuş. Seçimlerde PKK'nın uzantısıyla işbirliği yapma fikri de yenilmiş. İttifaklar aracılığıyla terörün siyasi uzantısına meşruiyet kazandırma çabaları da boşa çıkmış. Yani toplum terörle işbirliği yapanları sandığa gömmüş.
Bu terörle mücadeleyi toplumsal tabana yaymak ve terörle toplumsal bir mücadele vermek için kaçırılamayacak kadar kıymetli bir zaman. PKK terörünü toplumsal olarak dışlamak, PKK'nın uzantılarını siyasi olarak çökertmek için Türk toplumunun tek bir zeminde buluşması gerekiyor. Terörü Türkiye'nin gündeminden silmek için toplumsal bir projeye ve güçlü bir stratejiye ihtiyaç var.
Temel parametrelerini birkaç madde halinde özetleyelim. Ülkede güçlü bir iktidar var. İktidar bu stratejiye öncülük eder. Terörün uzantısı olmayan tüm siyasi partileri bu hedefe davet eder. Tıpkı bir anayasa değişikliğinde olduğu gibi ortak akıl zemini inşa edilme çabası gösterilir. Muhalif partiler katılırsa çok iyi. Katılmadığı takdirde de terörle toplumsal mücadeleye destek vermemiş konuma düşer. Böyle bir gündemin ülke genelinde yaygınlık kazanması durumunda sadece terör ve destekçileri dışarıda kalacaktır.
Terörle toplumsal mücadele gündemi aynı zamanda Türkiye'de toplumsal barışı sağlamak için de bir fırsata dönüşebilir. Bu tür büyük bir toplumsal hareketlenmeyi sağlayabilecek güç ve meşruiyete sahip bir Cumhurbaşkanı'na sahibiz. Hangi siyasi fikre sahip olursanız olun bilirsiniz ki, toplumu bu tür durumlarda ancak Erdoğan karizmasında liderler harekete geçirebilir. İşte bu nedenle "Tam da en uygun zamandayız" diyorum.
Ekonomi düzelir. Gün gelir tekrar bozulur, tekrar düzelir. O belediye kaybedilir. Bu belediye kazanılır. Bir ittifak kurulur, bir başkası bozulur. Bunlar gündelik siyasettir. Gelip geçer. Ancak böylesi bir ortak payda inşa etme şansı her zaman doğmaz.
Bize ortak bir Türkiye siyaseti lazım. Ve bunu Erdoğan başarabilir. İnşa edilecek toplumsal bir siyaset sayesinde PKK terörünün kökü kazınabilir. Bu toplumsal mücadeleyi başlatmak zorundayız. Şimdi değilse ne zaman?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar