Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın göreve başlama töreninde yaptığı konuşma esasen oldukça siyasi bir tavır içeriyordu. Bence yeni dönemde nasıl bir siyaset izleyeceğinin ipuçlarını verdi. Kısaca özetlemek gerekirse, Erdoğan her açıdan kendi durduğu yerde durmaya devam edecek ama katılmak isteyenlere de kucak açacak.
Bu zamana kadar Erdoğan'ı devirmek isteyen bir koalisyon zihniyeti vardı. Bu seçimle beraber o zihniyetin çöktüğü de ortada. Uzun yıllar boyunca Erdoğan karşıtlığı fikrini kurmak için siyasi ideolojilerin içi boşaltıldı. İttifaklar kuruldu. Söylemler dönüştürüldü. Fonlar akıtıldı. Sosyal medya operasyonları da dâhil ne varsa yapıldı.
Ancak durum ne olursa olsun Erdoğan'ın kazanacağı da ortaya çıktı. İster 17 isterse 27 seçim olsun; ister ekonomik isterse başka sorunlar olsun, Erdoğan sahnede olduğu müddetçe milli irade onu desteklemeye devam edecek. Bu nedenle de aslında Erdoğan basit bir siyasi aktör olmanın ötesinde bir ülke lideri konumuna yükselmiş hâlde. Bu gerçeği tanımak istemeyenler muhakkak olacaktır. Fakat o gerçek çeyrek asrın sonunda kendini bugün daha da açık dayatıyor. Erdoğan ülke tarihi şekillendirmeye devam edeceği gibi dönüştürücü bir miras da bırakacak.
nedenle rasyonel bir siyasetin bükemediği bileği öpmesi ve böylesi bir siyasi karizmanın altında ülke menfaatleri çerçevesinde birleşmesi gerekir. Çünkü Erdoğan, bu ülkede milli iradenin gerçek temsilcisi olduğunu ispatlamış bulunuyor.
O nedenle de konuşmasında aslında buna değindi. "Kimse kaybetmedi" derken bunu en açık hâliyle ortaya koymuş oldu. Ancak bu bir pazarlık süreci değil. Aksine pazarlık bitti ve şampiyon belli. Şimdi göreceğiz kimler bu gerçeği rasyonel bir kafayla kabul edecek, kimler marjinalliğe devam edecek. Marjinallik her toplumda her zaman olabilir, ama sanırım artık muhalefetteki marjinaller muhalefetin ana akımını şekillendirme ve siyaseti kutuplaşma üzerinden radikalleştirme şansına sahip olamayacak. Makul bir zeminde Erdoğan'ın liderliğini kabul ederek Türkiye Yüzyılı'nın inşa sürecine katkı vermek de mümkündür. Becerebilen olursa.
Erdoğan'ın konuşmasında geçen "Karşımızda hep sıkılı yumruklar bulduk" ifadesi bunu gösteriyor. Anlaşma o yumrukların açılmasını gerektirir. Erdoğan'ın son zaferi artık ona sıkılı yumrukla yaklaşmanın anlamsız olduğunu da gösterdi. Bu nedenle de Erdoğan tam olarak şunu söyledi: "Muhalefetin milli iradeyle barışmasını istiyoruz." Bence yeni dönemin siyaset kodları da işte bu cümlede yatıyor. Anlayana.
***
HERKES BİLDİĞİ İŞİ YAPSIN
Bolu Belediye Başkanı, seçimden önce "Erdoğan kazanırsa Bolu'ya heykelini dikerim" demiş. Şimdi herkes sözünü tutmasını bekliyor. Başkan, "Yer gösterin yapalım" diyor. Sanırım kabul etmiş. Sözünü tutacak gibi.
Bence iyi bir işbölümü. Bu ülkede heykele de ihtiyaç var. Ve CHP'li belediyeler bu işte ne kadar mahir olduklarını göstermiş durumdalar. Belki de tek başarılı oldukları alandır diyebilirim. Modern zamanlar, işbölümü üzerine kurulmuştur. Bir ülkede işbölümü varsa büyüme ve gelişme de vardır. Bence bu işbölümü gayet iyi. Erdoğan yönetmeye devam etsin, CHP de heykelini diksin.
Yorum Yazın