PKK Sevicilerini evinde ağırlayacak kadar şuur kaybına uğramış Seval Hanım’ın “güccük” oğlu Kutalmış, akıl tutulmasında…
Bir insan bu kadar mı reddimiras eder kendini?
Bir insan “soyadı”nı bu kadar mı istismar ve rezil eder?
Bir insan babasının kemiklerini bu kadar mı sızlatır?
Bir insan şecaat arz ederken bu kadar mı merdikıpti gibi sirkatin söyler?
“Türkeş” namıyla okutulur, süper imkânlarla bir yerlere varır…
Ne MHP’den haberi olur, ne de 9 Işık’tan…
Babasının “Ülkücü MHP’de olur” vasiyetine rağmen, kurduğu vakfın bina açılışında bir tek MHP’li bulunmaz…
Babası Türkeş’i tanıyamadığı ve anlayamadığı için de “Demokratik parlamenter sistemi savunmuştur” diyebilir!
Bu “güccük” oğlan Kutalmış, davanın bağrında türemiş bir “ayrık otu”dur artık!
*
Annesi Başbuğ’un evinde Dersimli Kemal, Bay Müdafa ve PKK sevicisi Kaftancıoğlu’nun ağırlarken…
Bu heyetle verilen fotoğrafta “Başbuğ’un portresi” istismar edilirken…
Bu “güccük oğlan”, Türkgün’ün yiğit kalemi Yıldıray Çiçek Bey’e çamur atmak, edepsizce hakaretler etmek, rahmetli Başbuğ’u istismar etmekle meşguldü!
Tam bir zavallılık ve cücelik!
“Baba, hasret, cezaevi” romantizmine sığınıp ahlâksızca küfür ve hakaretlere yönelmek, tam bir edepsizlik ve Ülkücü ahlâkından uzak kişilik bozukluğudur!
Bre hadsiz cüce cengâver!
Başbuğ’un bütün vasiyetine rağmen, ananın sevk ve iradesiyle koşa koşa 2011’de AKP’ye gittin…
Ülkücü Hareket, baban merhum Başbuğum hatırına sustu, şimdi de susacağını mı sanıyorsun?
*
Sen kim, Bozkurt Yıldıray Çiçek ve bacağında kurşunla gezen Semih Yalçın’a laf etmek kim bre densiz?
Ağabeyin yaşındaki Çiçek’e, baban yaşındaki Semih Bey’e bu kahpece saldırı hakkını nereden buluyorsun? Yalan, hurafe ve ihtirasla, hangi kin ve nefreti yükledi seninkiler?
Hangi ulaşımlarına, hangi çıkarlarına set çekmişti MHP?
Sizinkilere, rahmetli Türkeş hangi devirde partiden içeriye sokmuştu da MHP’de hak hukuk arıyorsunuz?
Ülkü Ocakları’nda yetişmiş bir Bozkurttur Yıldıray Bey… Kalemi kılıçtan keskindir, vefanın, sadakat, fedakârlık, merhamet ve liyakatin örneğidir; yıllardır mahkeme kapılarındadır davası ve partisi uğruna…
Başbuğ’un evinde doğmuş ve O’nun gölgesinde okumuş olmaktan başka ne hünerin var Kutalmış? Sen hangi mahkeme kapılarındaydın bi de hele?
Zamanında MHP’yi eritmek uğruna AKP’den vekil seçildiğin TBMM’de millet menfaatine hangi hamlen oldu? Kaç kere kürsüye çıkıp milletin bir derdini dile getirdin, bi de hele?
*
Senin ve sizinkilerin biat ettiği AKP’ye bile sadakatiniz olmadı, ballı 24.dönem sonunda 2015’te AKP’ye bile sadakat göstermeyip istifa ettin, niye?
Hangi Türkçü/Milliyetçi/Ülkücü kitlenin mensubu olabildiniz de… Rahmetli Türkeş’in hangi vasiyetine sadık kalabildiniz de…
MHP Lideri Devlet Ata’ya küstahça, 2011’de AKP’den vekil olduğu 2011’de “Senden hesap sormazsam namerdim, demedik hiç! ” diyecek kadar arsızlık ve ülkenin derdinden uzak bir menfaatçiliğe soyundunuz?
Babalar gününde, “Merak etme babaların babası. Ardında korkunç intikam alacaklar var” laflarınız neyin alâmetiydi, bugünlerin mi? Bunları yazarken utanmadınız mı hiç?
Ne diye şimdi müttefiki olduğunuz Ahmet Türk’ün tahliyesini konuşuyorsunuz, yoksa beyin hummasına mı tutuldunuz beyzade?
Onun bunun gazetelerine MHP ve liderine, basın danışmanı ve Ülkücü gazetecilere dil uzatma cesaretini Dersimli Kemal’in Y-CHP’siyle hangi pazarlık sonucu buldunuz?
Ne içirdiler size ağam da ağzınızdan çıkanı kulağınız duymaz oldu? Hayrola Kutalmış, TBMM’de dut yemiş bülbüldün, ne oldu da alacakarga oluverdiniz?
Y-CHP/İP/HDPKK/SP/GP/Deva/Soros/Kripto medya/Sermaye sarmalına yuvarlanma karşılığı neyi vaat ettiler, bi de hele?
Bozkurtlar, yargıda bu hakaretler ve husumetin hesabını soracaklardır elbet…
Bu milletin asil çocukları olarak uyarıyoruz…
Siz kim, Yıldıray Çiçek ve Semih Yalçın kim, haddinizi bilin!
Oturun Türkeş’in evinde ama Başbuğ’un milyonlarca evladına bulaşmayın!
Yetti gayri yediğiniz hurmalar… Ülkücü hafıza unutmaz!
Ülkücü Hareket’i, Başbuğ Alparslan Türkeş’i istismardan vazgeçin!
Gariban, gurbetçi, emekçi, fedakâr ve sadakatin timsali Anadolu çocukları Ülkücülerin omuzlarına basa basa çıktığınız merdivenlerin sonu geldi…
Ya soyadınızı değiştirin, ya da Başbuğ’u istismardan vazgeçip adam gibi şahsiyetinizle karşımıza çıkın!
Yetti gayri sizden çektiğimiz, açtırmayın kutuyu…
Yorum Yazın