İnsan olarak şu fani dünyada yalnızca yaşam belirtileri göstermek, kamil manada ‘insan, olmak için yeterli değildir.
İnsanı ‘insan, yapan temel özelliklerden birisi, yaratılışında var olan insani duyguları yeri ve zamanı geldiğinde harekete geçirebilmektir.
Şefkat ve merhamette bize ‘insan, olduğumuzu hissettiren iki yüce duygudur.
İnsanların şefkat, merhamet, sevgi, saygı ve adalet gibi yüce değerlere sırtını çevirmesi; yaşadıkları, sorumlu oldukları topluma karşı işleyebilecekleri kötülüklerin başında gelir.
Şefkat ve merhamet, insanların yeryüzünde var olduğu tarihten beri kendini hissettiren iki güzel insani duygumuzdur.
İnsana ‘insan, olmanın erdemini hissettiren bu duygular, birbirlerini tamamlayan ve yerine getirildiğinde insan olmanın hazzına erdiren duygulardır.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Cenabı Allah, mümin kişilerde olması gereken özellikler konusunda; sevgi, sabır, tevazu, yardımseverliğin yanında merhamet sahibi olmayı da buyurmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de geçen ve merhametli olmanın önemini açıklayan ayetlerden bazıları şunlardır: (Ayetler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2009 Yılı baskısı olan ‘ Kur’an-ı Kerim Meali, isimli eserden alınmıştır.)
En-Am Suresi 12nci Ayet: ‘ De ki: Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir? Allah’ındır, de. O merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı.,
Esra Suresi 24ncü Ayet: ‘ Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: ‘ Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.,
Rum Suresi 21nci Ayet: ‘ Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun ( varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.,
Merhamet konusunda Buhari’den rivayet edilen bir hadiste peygamberimiz şöyle diyor:
‘’ Allah, merhametini yüz parçaya ayırdı. 99 parçasını kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle yarattıkları birbirine merhamet eder.,
Cenabı Allah’ın yarattığı varlıklar içinde hayvanlarda vardır. İnsan olarak, birbirimize olduğu kadar hayvanlara karşı da yeri ve zamanı geldiğinde şefkat ve merhamet duygusunu harekete geçirebilmeliyiz.
Peygamberimizin, bir başka hadisinde de ‘ Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz, denilmektedir.
Kanaat önderlerimizden Mevlana’da kardeşlik ve merhameti bir arada şöyle açıklıyor:
‘ Nerede akarsu olursa orada yeşillik, nerede kardeşlik olursa orada merhamet olur.,
Ünlü İngiliz düşünür ve yazarlarından William Shakespeare, ‘Merhamet, her zaman intikamdan daha asildir, derken Romalı devlet adamı ve düşünürlerden Seneca’da ‘Merhamet öfkeyi gemlemeseydi, tüm dünya yok olurdu, diyerek merhamet duygusunun değerine ve önemine insanlığın dikkatini çekmişlerdir.
MERHAMET İNSANLIK TARİHİNDE HEP VARDI!..
Bilim insanlarının, insanlığın geçmiş dönemlerine ilişkin olarak yaptıkları arkeolojik keşifler sırasında çok sayıda gerçekleşmiş vaka inceledikleri bilinmektedir. Bu vakalarda hayatını kaybeden insanların iskeletleri üzerinde yapılan araştırmalarda; hastalık veya sakatlanmalar nedeniyle hayatını kaybeden insanlara bakan kişilerin merhametli ve yardımsever oldukları bulgusuna ulaştılar:
‘ Florida Devlet Üniversitesinden D.N.Dickel ve G.H. Doran ‘bazı koşullar altında 7.500 yıl önce, kronik hastalara ya da engellilere yardım etme yeteneği ve isteği vardı., ( The New York Times, 30.12.2012, S.7)
Yakın tarihte İran’da İslami adalet sistemine göre mahkum olan sanıklara –katiller dahil- verilen idam cezalarını engellemek amacıyla bazı gönüllü vatandaşların harekete geçerek yaptıkları girişim sonucu 2006-2013 yılları arasında ki bazı infazların önüne geçildiği basında yer almıştır. İnfazların önüne geçilmesinde yer alan temel duygu ‘merhamet, duygusu olmuştur.
İnsan olarak her birimizde şefkat ve merhamet duygusunun harekete geçmesinde Cenabı Allah’ın buyruğunun yanında Peygamberimizin ‘ Şefkat ve merhamet göstermeyen kimseye Allah’ta kendi rahmetini ihsan etmez, şeklindeki hadisin rolü büyük olmuştur.
İNSANDA ŞEFKAT DUYGUSU
Şefkat, insanda merhamet duygusunun tecelli etmesi, kimsesiz ve yardıma muhtaç canlı varlılara kol kanat gerilmesidir.
Şefkatin özü olan sevgi annelerde en yüksek düzeye çıkar. Sevgi bekleyen her insan için şefkat, iyileştirici etkisini gösteren bir insani değerimizdir.
Fransız düşünür ve yazar Honore de Balzac ( 1799-1850), ‘Hiçbir sevgi, şefkat anneninkinin yerini tutmaz, der. Amerikalı yazar Don Brown’a göre ‘ Şefkat, evrensel bir dildir, sağırda duyabilir körde okuyabilir.,
Kanaat önderlerimizden Mevlana’da; ‘ Şefkat ve merhamette güneş gibi ol, sözüyle bu iki güzel duygu arasındaki bağı kuvvetlendirmiş olmaktadır.
Şefkatin tecelli ettiği bir başka yerde devlettir. Devlet, tebaası olan vatandaşlarının babasıdır, kollayıcısıdır, gözetenidir ve yardımcısıdır.
Kış gelir, vatandaşın evinde odun, kömür yoktur devletten şefkat bekler.
Kar yağar, yollar kapanır, hastalar yolda kalır, vatandaş devletinden şefkat elini uzatmasını bekler.
Beklenmedik bir anda doğal bir afet olur ( deprem, sel ve benzeri gibi) , insanlar yollara düşer, devletinden şefkat ve yardım bekler.
Devlet, kendisinden aman dileyen vatandaşlarına karşı da şefkat kollarını germeye hazırdır!
Sonuçta şefkat ve merhamet insan yaşamında ‘olmazsa olmaz, iki güzel değerimizdir.
İnsan, kendi yaşamında şefkat ve merhamete yer vermezse hayatı onun için çekilmez ağır bir yük olur.
Şefkat ve merhameti yüreğimizde yaşatmak, bize insanlığımızı hatırlatan, rahatlatan ve huzura erdiren iki güzel ve anlamlı değerimizdir. Bu değerlerimizi yaşamak ve yaşatmak insan olarak asli görevlerimiz arasında yer almalıdır.
(*) İDD Kurucu ve Yönetim Kurulu Üyesi
e-mail: ozgenatif@gmail.com
Yorum Yazın