Engin Ardıç

Engin Ardıç

Mail: jdfdnd@hotmail.com

Seçimtay

Otuzlu yıllar (neredeyse yenisi geliyor!) birçok alanda "uydurukçuluk" yıllarıdır.
Özellikle tarihte ve dilde...
Olmayan bir "Türk tarihi" yaratılmış, Orta Asya'dan "göç yolları" icat edilmiş, bütün dünyanın aslında Türk olduğu bile söylenmişti.
Kafatası ölçümleri de cabası...
Mimar Sinan'ın Türk olduğunu kanıtlamak için mezarını açıp kafatasını çıkarmalar falan... Afet Hanım'ın marifetleri...
Dilde de Osmanlı etkileri silinmeye çalışılmış, "Çağatayca" kaynaklı yapay bir dil uydurulmuştur.
Bunlar, "zamanın ruhuna" uygun olarak bir yandan Nazi ırkçılığına, öbür yandan Sovyetler'in "yeni dil uydurukçuluğuna" denk düşen gayretkeşliklerdi. (Örnek: Sovyetskii Narodni Komissariat yerine onun kısaltması "Sovnarkom"...)
George Orwell o ünlü "1984" romanında bunlarla ne güzel geçer dalgasını... ("Too bad" yerine "double plus ungood"...)

***

Devrimleri emirle yapmışlardı ya, dili de emirle değiştirebileceklerini sandılar.
"Şapka giyeceksiniz" emri demiri kesiyordu ama "böyle konuşacaksınız" emri kesmiyordu...
Sonra hatalarını anlayıp aşırılıktan vazgeçtiler ama Türk Dil Kurumu'nun bu temel eğilimi süreklilik kazandı. Kuruluş nedeni buydu.
TDK durup durup "sözcük" uydurur (kelime yani), bunların kimisi tutar, kimisi tutmaz... Keyfe keder...
Diyelim "yenilgi" tutmuş ama "yengi" tutmamıştır.
"Güldürü" tutmuş ama "ağlatı" tutmamıştır.
"Gerçek" (verite) ile "gerçeklik" (realite) arasındaki farkı da kimse anlayamadı.
"Özçekim" hiç tutmadı mesela, gençlerimiz "selfie" demeyi sürdürüyorlar.
Ecevit'in bir CHP çocuğu olarak kullandığı "olanak, olasılık" gibi laflarla da dalga geçilirdi...
Sonra günün birinde "nodallık" deyince beyninde bir hasar olduğu anlaşıldı. Kısa bir süre sonra da komaya girdi rahmetli.

***

Bildiğiniz gibi her parti "kongre" yapar ama CHP "kurultay" yapar.
Öte yandan, haksız yere ilk kurultayları olarak kabul ettikleri Sivas Kongresi'ne niçin "Sivas Kurultayı" demedikleri merak konusudur.
Bunlar meclise de "kamutay" derlerdi. (Mebus yerine saylav, vali yerine ilbay!)
Ama Sayıştay, Yargıtay falan tuttu.
Bir de "çalıştay" çıktı.
"Çalışma toplantısı" falan demek oluyor.
Öyle ya, topa vurmaya "topun oyuna sokulması gerçekleştirildi" dedikleri ülkede bu doğaldı.
Şimdi, bir CHP gazetesi de "kavuştay" kelimesini uydurmuş.
Gençlik festivalleri, gençlerin birbirlerine kavuştukları birer "kavuştay" oluyormuş...
Böyle devam edin.
Kereviz yenilip bamya çorbası içilen altılı masa muhabbetlerine de "toplantay" diyebilirsiniz.
Oldu olacak seçime de "seçimtay" deyiniz.
İyi de, "adaytay" ne zaman?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar