Bu haftaki Okur Mektupları köşemizde söz çocukların. Çünkü pek çok kimse gibi ben de bu savaşı çocuk kalplerin durduracağına inanıyorum.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgal girişimini dünya çocukları kaygıyla izliyor. Çocuklarımızın bir hafta boyunca birinci gündemi Üçüncü Dünya Savaşı oldu. Çocuğa saygı ilkesi çerçevesinde çocukların ve ebeveynlerin izni ile iletilecek çocuk görüşleri, Türkçe ve İngilizce olarak çocuk ve yetişkinler yanında politika yapıcılara, ulusal ve uluslararası insan hakları kuruluşlarına sunulacak. Çocuk Vakfı, Dünya Çocuk Elçiliği ve İnsanlık Savunma Hattı girişimiyle alınacak çocuk görüşleri, Savaşa Karşı Dünya Çocuk Barışı Çağrıları başlığıyla medya ve sosyal medyada duyurulacak. İşte çocukların savaşı durdurmaya yönelik sözlerinden örnekler:
"Benim güneşimin önünden çekil." (Şerife Hafsa/5 yaşında)
"Çocukları korkunçtan kurtarmalıyız." (Atlas/5 yaşında)
"Yeter artık, dünyamıza zarar veriyorsunuz. Bu dünya bizim." (Ferda Bilge/6 yaşında)
"Dur artık Putin, o çocukların ne suçu var?" (Ayşegül/8 yaşında)
"Savaş en çok çocukları etkiler. Bu yüzden savaş çok kötü bir şeydir." (Muhammed Kutay/ 8 yaşında)
"Savaşın neyi var, sevginin gücü var." (Mustafa/9 yaşında)
"Bombalanmasın gökyüzümüz. Martılarla gülsün yüzümüz." (Selin/10 yaşında)
"Dünya durmasın, savaş dursun." (Yağmur/8 yaşında)
"Savaş kazanırsa insanlık kaybeder." (Asaf Arkın/13 yaşında)
Çocukların Dünya Çocuk Barışı için savaş sona erinceye kadar yapacakları çağrılar, Çocuk Vakfı (bilgi@cocukvakfi.org.tr), Dünya Çocuk Elçiliği (info@dunyacocukelciligi.com) ve İnsanlık Savunma Hattı (info@insanliksavunmahatti.com) adreslerine iletilebilecek.
NOT: Biz de kızımız Ela ile beraber bu kampanyaya destek verdik. Merak edenler, Ela'nın barış adına yaptığı boyundan büyük konuşmayı Ela Aytuğ'un Günlüğü adlı YouTube kanalından izleyebilirler.
Geççek'e farklı bakış
Geçen hafta Tarkan'ın tartışma yaratan Geççek şarkısı konusunda okurlarımızın farklı görüşlerine bu sütunlarda yer vermiştim. Okurumuz Murat Kantar ise yaptığı yorumla asıl soruna yani sanat ve sporun siyasete alet edilmesine vurgu yapmış:
"Sayın Aytuğ, Tarkan'ın şarkısı konusunda müzikal olarak beğenip beğenmemek herkesin elbette hakkıdır ve kişisel zevk meselesidir. Benim bu şarkıya dair daha doğrusu şarkı sonrasına dair itirazım var. Maalesef bence iki tarafın trolleri el birliğiyle bu şarkıyı aldı ve sözlerini çarpıttı. Tarkan'ın bu şarkıyı siyasi bir amaçla değil, bilakis bu Kovid belası ve hastalık sebebiyle bunalmış insanları düşünerek yaptığına inanıyorum. Hem muhalefet hem de iktidarın trollerinin her konuyu siyaset çerçevesine indirgemelerinden ve tabir-i caizse nefret seviyesindeki tartışmalardan bıktım. Ben sanatı sanat olarak, sporu spor olarak tartışmak istiyorum artık. Zaten bozuk psikolojilerimize bir de bu toksik insanların tavırlarının zarar vermesini istemiyorum."
Uzmanlığa bakar mısınız?
Değerli dostum ve köşemizin sadık takipçilerinden Hakan Eracun kardeşim yine mizahi kalemini konuşturmuş:
"Abi selam, CNN Türk canlı yayınında Ahmet Hakan, Kiev'de mahsur kalan Türk öğrenciye 'Sirenler çaldığında sivil ahali ne yapıyor?' diye sordu. Bu soru mu şimdi? Böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini artık çocuklar bile biliyor. Yine aynı yayında bir yorumcu, mahsur kalan gençlere, 'Bombalardan uzak durun' tavsiyesinde bulundu. Bu tavsiye olmasaydı bütün öğrenciler bombalarla istop oynayacaktı. Hakkını ödeyemeyiz yani..."
Gaf kürsüsü
Okurumuz Ahmet Güney'in tespiti: TRT 1'deki Aşkın Yolculuğu Hacı Bayram-ı Veli dizisinde başrolde oynayan kız, arkadaşına Somuncu Baba'nın ekmeklerini taşıdığı hayvandan "Katır" diye söz etti. Halbuki Somuncu Baba dizide ekmeklerini eşekle taşıyor.
Zap'tiye
Yargı, Evlilik Hakkında Her Şey, Mahkum, Hakim... Ekranı hukuk dizileri sardı. Adalet artık reytingin de temeli...
Ne demiş?
"Dün Dünya Kediler Günü'ydü. Bugün de Konyaspor kalecisi Şehiç'ten bir kedi kurtarışı..." (BeIN spikeri Can Önduygu, kalecinin muhteşem refleksini anlatırken)
Yorum Yazın