İstanbul Valiliği'nin mesire yerleri, sahil, park ve plajlarda alkol satışı ve tüketimi ile ilgili genelgesi özellikle muhalif kanatta "infiale" yol açtı. Emziği ağızlarından alınmış bebek gibi yaygara koparttılar. Ancak genelge, zaten yürürlükte olan bu yasağın ilgili birimlere "hatırlatılmasından" başka bir şey değildi.
Aslında kimsenin kendi halinde içki içenlere bir şey dediği yoktu. Nihayetinde her koyun kendi bacağından asılırdı. Buradaki maksat; özellikle çocukların kötü alışkanlıklardan korunması, aşırı alkol tüketiminden kaynaklanan olayların önüne geçilmesi ve toplumsal huzurun sağlanmasıydı.
Kamuya açık alanlarda çevrenin huzur ve güvenliğini tehdit edecek şekilde pervasız ve sorumsuzca alkol tüketilmesine sonuna kadar karşıyım. Bu yaz Altınoluk'ta hemen her gece sarhoş olup kendini kaybedenlerle uğraştım. Evimizin önündeki sahile geliyorlar, sonuna kadar müziği açıyorlar, zil zurna sarhoş olup naralar atıyorlar, sağa sola bulaşıyorlar, ellerindeki içki şişelerini ya kırıyor, ya denize atıyorlardı. (Aralarında babasının savcı olduğunu iddia eden bir avukat bile vardı.) Bütün yaz komşu jandarma karakolunun cefakar personeliyle beraber, sabahlara dek bu sarhoşlarla uğraşmak zorunda kaldım. Her gece onlar yüzünden uyuyamayan kızıma da alkolün kötülüklerini anlattım.
Diyeceğim o ki; "ağzıyla içemeyenlerle" mücadelede sonuna kadar devletimin yanındayım.
Ekranda Safir pırıltısı
Atv 30'uncu yılında izleyicilerine hoş bir nostalji yaşattı. Kendisine mekan olarak Kapadokya'yı seçen Safir, bizi yıllar öncesinin Asmalı Konağı'na götürdü. Ama bu kez hikaye daha kriminal tonlarda...
"Erken kalkan yol alır" misali ben sezona erken başlayan dizilerin daha avantajlı olduğuna inanıyorum. Bu nedenle diğerleri henüz cepheye intikal etmeden toplarını ateşleyen Safir'in de uzun soluklu olacağını tahmin ediyorum. Bakalım "zorla" yapılan iki evlilik, izleyenlere ne tür sürprizler getirecek...
İpek Tuzcuoğlu'nun yine bir Kapadokya dizisiyle ekranda görünmesi de hoş bir sürpriz oldu. Peri bacalarının coğrafi işareti ona mı verilse ne? Bu arada hiç de objektif olamayacağım, çünkü onu ve şahane ailesini çok severim. Bu yüzden İpek'e hâlâ 20-30 yaşındaki adamların annesi rollerini konduramıyorum.
Diğer yandan Aleyna rolünü oynayan Gizem Sevim, genç oyuncular arasında Safir gibi parlıyor. İsminin yanına uğurlu tik'imi daha ilk sahnesinde attım bile.
Alnından öpülecek yarışmacı
Kim Milyoner Olmak İster'e katılan protez kollu sempatik yarışmacı Rabia Birsen Güvercin, verdiği doğru cevaplarla 1 milyon TL'lik soruyu açtırmaya hak kazandı. Ayrıca "Geçen yıl elimi kıyma makinesine kaptırdıktan sonra gördüğünüz gibi daha havalı bir kolum oldu" diyecek kadar da kendisiyle barışıktı.
1 milyon lirayı kazanırsa kendisine estetik bir el yaptıracağını ve kendi gibi ampute insanlara yardım edeceğini söyleyen Güvercin'in bu sevimli halleri, sunucu Kenan İmirzalıoğlu'nu da etkilemiş olacak ki, 400 bin liralık soruya doğru yanıt verince, hepimizin yapmak istediğini yapıp, kızı alnından öptü. O öpücük bütün millet adınaydı.
Haydi Güvercin, git ve konuver o 1 milyonluk dalın üzerine... Haydi inşallah...
Ne demiş?
Evrim Akın'la Ev Gezmesi'nde Evrim Akın ile Yılmaz Vural arasında geçen diyalog: Yılmaz Vural: Bak burası tehlikeli bir yer. Evrim Akın: Niye ki? Yılmaz Vural: E yatak odası burası...
Gaf'let kürsüsü
Dünyada gıda krizinin zirve yaptığı, en büyük ihracatçılardan Türkiye'de bile kilosunun 20 liradan satıldığı günlerde, İspanya'daki festivalde 150 ton domatesin sırf eğlence için sokaklara saçılması tepki topladı.
Zap'tiye
Milletin gururu Teknofest, Atatürk gençliği tek nefes, yaya kalan muhalefet tıknefes!..
Yorum Yazın