Levent Gültekin… Bize göre muteber biri değil elbette ama onun son açıklamalarına bakınca onun muteber olup-olmaması bizim değil, CHP ve ittifak kuyruklarının meselesi olduğu anlaşılıyor. Levent Gültekin, onlar için tetikçilik yapıyordu ve ağzını bozuyordu. Cumhur ittifakına olan kinini, CHP ve ittifak ortaklarının başarısıyla tatmin edeceğini düşünüyordu. Kitaplarını bunun için çıkarıyor, köşe yazılarında bunun yazıyor, televizyon programlarına ise bunun için çıkıyordu.
O cephenin her mensubu gibi, o da seçim sonuçlarıyla hayal kırıklığına uğradı. Kemal Kılıçdaroğlu ve ortaklarına, hak etmediği vasıfları yükleyenler, seçim sonrası kaybın psikolojisiyle adeta şeytan taşlar gibi şimdi Kemal Kılıçdaroğlu ve ortaklarını taşlıyor. Oysa biz Kemal Kılıçdaroğlu ve ortakları konusunda bunları çok uyarmıştık.
Levent Gültekin, geçtiğimiz gün seçimlerden önce Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı bir görüşmenin içeriğini toplumla paylaştı. Paylaşımında gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu’nun acziyetini görmek mümkündür.
Levent Gültekin görüşmesiyle ilgili şunları söyledi:
"Kemal Bey kazanamayacağını bile bile bu seçimde aday oldu. Bu laf bir yorum değil, bu bir bilgidir! Twitter'daki sohbetimde Kemal Bey ile yaptığım konuşmayı anlattım. Geçen yıl nisan ayında. Gittim Kemal Bey'e 'Ben bir kitap yazdım, akışa göre siz aday yapıyorlar 2023'te' dedim. Burada bir film var ve bu filmin sonunda siz aday oluyorsunuz ve seçimi kaybediyorsunuz dedim.
'Nasıl yani?' dedi. Sizi aday yapıyorlar deyip isimleri verdim Kemal Bey'e.
'Ben buraya gazeteci olarak gelmedim. Senin evladın var benim yaşımda. Senin evladın olarak geldim buraya. Lütfen... Ülke için bu son bir şans, bu şansı heba etme' dedim.
Kemal Bey bana ne dedi biliyor musun? 'Ülke bitti, hiçbirimizin kurtarma şansı yok' dedi.
Ben de bunun üzerine 'Kemal Bey ne diyorsun Allah'ını seversen? Böyle düşünüyorsan sen niye aday oluyorsun?' dedim. 'Levent gerçekten ülkeyi kurtaramayız' dedi.
'Kemal Bey o zaman aday olma. Lütfen!' dedim, bana 'Levent benim kendi adaylığımı engelleme şansım yok' dedi."
***
CHP yönetimi, Levent Gültekin’in bu açıklamalarını elbette “hayal ürünü” olarak değerlendiren bir açıklama yaptı. Bu diyalog yaşansa dahi CHP’nin, hayal ürünü demekten başka şansı yok…
Çünkü Levent Gültekin’in iddiası, siyasette tükenmiş Kemal Kılıçdaroğlu’nu, betona gömme durumunu ortaya çıkaracağından en mantıklısı inkâr etmektir.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Ülke bitti, hiçbirimizin kurtarma şansı yok”, “Levent benim kendi adaylığımı engelleme şansım yok” dediyse, bu cümlelerinden “madem ülke bitti, hangi iddiayla Cumhurbaşkanı adayı oldun” ve “Senin Cumhurbaşkanı adaylığına hangi güçler karar verdi ki, engelleme şansının olmadığını söylüyorsun? “ soruları direkt ortaya çıkar.
CHP’ye hizmet eden, CHP’nin televizyonu Halk Tv’de programlar yapan Levent Gültekin’in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşmesinden hayali diyaloglar çıkarmasının bir mantığı yoktur.
CHP’nin ilişkiler ağına bakınca Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ABD ziyaretinde 8 saat ortadan kaybolduğu düşünülürse “Aday olmayın Kemal bey” çağrısına “Benim kendi adaylığımı engelleme şansım yok” cümlesini kurması kimseyi şaşırtmalıdır.
CHP’de küresel güçler kavgası vardı. Ekrem İmamoğlu’nu isteyenler karşısında Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler kazandı. Meral Akşener tarafı kesinlikle Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyor, Ekrem İmamoğlu için çalışıyordu. Saraçhane kumpası ve tiyatrosu da bunun için kurulmuştu. Meral Akşener tarafı kendine o kadar güveniyordu ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kesinlikle Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını düşünüyordu. Hatta Akşener, parti içinde de yöneticilere “Kesinlikle aday olamayacak” diyordu. Masadan kalkması aday olması karşısında bir tepki idi. Onu iki gün sonra tekrar masaya oturtanlarda “Bari şansımızı onunla deneyelim, dağılmayın, parçalanmayın” tavsiyesini veren güçlerdi.
Aslında Levent Gültekin, kendi içlerindeki ilişkileri deşifre etmesine yönelik kurduğu bu cümlelerin doğruluğunu yine Meral Akşener’in 2018 seçimleriyle ilgili yaptığı itiraflara bakarak kıyaslayabilirsiniz.
Meral Akşener ne demişti?:
“Bizden CHP, İP, HDP, SP gibi partilerin yan yana gelip Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi.”
Peki, bunu isteyen güç kimdi?
4 partiyi toplayıp böyle bir talepte bulunan güç, ABD gibi bir devlet mi yoksa terör örgütlerinden biri miydi? Bu sözün üzerinden kaç yıl geçti ama Meral Akşener, hala kendilerine baskı yapan o gücün kim olduğunu açıklamadı.
Kemal Kılıçdaroğlu’na “Benim kendi adaylığımı engelleme şansım yok' dedirten de emin olun aynı güçtür. CHP ve ortakları asla bağımsız siyasi partiler değildir. Bir küresel el bunları yönetiyor ve yönlendiriyor. Dün Meral Akşener itiraf etmişti, bugün onların kalemi-dili olan Levent Gültekin, bu hali deşifre etti.
Küresel güçlerin Türkiye üzerindeki hedefleri devam ettikçe, CHP ve ortakları arasındaki güç savaşları da devam edecektir.
Kemal Kılıçdaroğlu direniyor. Şu an karşısında güçlü bir yapı olmadığı için Kılıçdaroğlu, şimdilik koltuğunda oturacak gözüküyor ama Cumhurbaşkanı adaylığında kendi iradesinin olmadığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu’na “Koltuktan kalk” derlerse, kendi ifadesinden anlaşılıyor ki, bunu engelleme şansı dahi olmayacaktır.
Yorum Yazın