Geçen salı akşamı beni şaşırtan bir şey oldu.
Belki de “umutlandıran” demem daha doğru olur.
Halk TV’de ana haber bültenini sunan Özlem Gürses, Zülfü Livaneli’nin CHP içinde başlattığı tartışmayı anlatırken, kendisine bir mesaj gelmiş.
WhatsApp mesajını gönderen kişi MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter...
Ama dikkat...
Mesaj ona ait değil...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gönderiyor mesajı...
Konu da ilginç...
Zülfü Livaneli’nin eleştirdiği eski CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’le ilgili...
Benim için sürpriz olan, ancak siyasetin bugünü ve özellikle yarını için de çok önemli gördüğüm bu mesajı size aktarmak isterim.
*
Şimdi dikkat...
Halk TV sol eğilimli ve iktidara karşı yayınları ile tanınan bir kanal.
Özlem Gürses de bu kanalın hafta sonu ana haber sunucusu...
Şimdi İrfan Değirmenci tatile çıktığı için hafta içinde de onun yerine haberleri Gürses sunuyor.
Bahçeli mesajına, “Özlem Hanım iyi akşamlar, iyi yayınlar” diyerek başlıyor ve şunları söylüyor:
“Merhum Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit’le süresi 3.5 yılı bulan 57’nci Cumhuriyet Hükümetinde birlikte görev yaptık. Bu vesileyle kendisini yakından tanıma fırsatım oldu.”
“Tam bir beyefendi, saygın bir devlet adamı, tutarlı ve milli nitelikli bir solcu, aynı zamanda da Türk milletinin değerleriyle çatışmayan, çelişmeyen bir şahsiyetti.”
“Merhum Ecevit’in Türkiye’nin hak ve çıkarlarını samimiyetle savunduğuna her fırsatta şahit oldum. Bu haliyle, Zülfü Livaneli’nin Merhum Ecevit’le iddialarını, ithamlarını, reddettiğimi özellikle ve sizin vasıtanızla paylaşmak isterim.”
“Merhum Bülent Ecevit’in devlete ve millete bağlılığını tartışmaya açmak hem vebal hem de haksızlıktır. Bu duygu ve düşüncelerimi kamuoyunun bilgi ve takdirine sunuyorum... Göstereceğiniz hassasiyetten dolayı da teşekkür ediyorum.”
*
Bahçeli’nin bu mesajını şu bakımdan önemsiyorum.
Birincisi şu:
Türkiye’de bir süredir bu ülkeye hizmet etmiş büyük insanlara karşı hoyratça eğilimler belirdi...
Bu vefasızlık Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e hakarete kadar gitti.
İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Necmettin Erbakan...
Bu insanların her birinin bu ülkeye büyük hizmetleri var.
Eğer bir millet olmak istiyorsak...
Siyasi fikirlerine karşı olsak da, bu insanlara karşı vefa duygusunda kolektif bir gönül mutabakatına ihtiyacımız var.
*
Bahçeli’nin sol eğilimli bir kanalın sol eğilimli haber sunucusuna gönderdiği mesajda Ecevit için kullandığı “Sayın” hitabını Türk siyasetine sokan insan rahmetli Bülent Ecevit olmuştu.
İnanın o “Sayın” kelimesi işte bu mesajda tam yerini buldu.
*
Yaşar Kemal’in “Demirciler Çarşısı Cinayeti” romanından hepimize kalan muhteşem bir cümle vardır:
“O güzel insanlar güzel atlarına binip gittiler...”
Şimdi ülkemizde o güzel insanları güzel atları üzerinde geri getirme zamanıdır...
ERKEK GÜZELLİK YARIŞMASI MI
RECEP İVEDİK FİLMİ SEÇMESİ Mİ
Bu fotoğrafı Paris’te yaşayan bir arkadaşım gönderdi.
Altına da şunu yazmış:
“1900’lerin başlarında bir erkek güzellik yarışması...”
Aman Allahım bu ne diye baktım...
Güzellik yarışması mı, yoksa yeni Recep İvedik filmi için oyuncu seçimi mi...
Sosyal medyadan gelen böyle fotoğraflar bazen asılsız çıkıyor.
Ama gerçekten erkek güzeli yarışması ise demek ki mutasyon diye bir şey varmış.
ERKAN ÖZERMAN’IN İLK ‘BEST MODEL’İ BAKIN KİMDİ
ERKAN Özerman yıllardır yaptığı “Best Model” yarışmalarının seçmelerine ait fotoğraflar yayınladı. Ancak gözüm yıllar önce bu yarışmaya ait gördüğüm bir başka fotoğrafı aradı.
Erkan Özerman’ın ilk “Best Model”lerinden biri Uğur Dündar’dı. Sümerbank’ın kurucusu Nurullah Sümer’in evinin bahçesinde Ankara sosyetesini bir araya getiren bir defile düzenlemişti.
İşte o defilenin süper starı Uğur Dündar’dı...
Kadife pantolon, üstünde iri kareli yün ceket, düğmeli yaka gömlek... Puantiye kravat...
Uğur Dündar’dan Rahmi Bey’e Türk stil ikonları da epey değişmiş demek...
GÜNÜN PORTRESİ
100 YAŞINDA BU POZU VERMEK İÇİN GÜNDE KAÇ KAŞIK ZEYTİNYAĞI İÇMELİ
FOTOĞRAFINI gördüğünüz bu adam dün 100 yaşını kutladı.
Edgar Morin, bugün Fransa’nın yaşayan en büyük sosyolog ve filozofu...
Osmanlı Selanik’te doğup Fransa’ya göç etmiş Yahudi bir babanın oğlu.
“Morin” onun Paris’te işgal sırasında Nazilere karşı direniş hareketindeki kod adı.
Figaro gazetesi ona “100 yaşına kadar yaşamının sırrını” sormuş. Günde bir kaşık zeytinyağı falan mı içersin diye...
“Hayır, uzun yaşama ile ilgili hiçbir sırrım yok” demiş.
Sadece şunları tavsiye etmiş:
*
Maceraya atılmaktan korkma...
Gerektiğinde kendinden bile şüphe et.
Çeşitli insanla tanış...
Ve bunları eğlenerek yapmaya çalış...
*
Liberation gazetesi onu şu çelişkileri ile tarif ediyor:
Hayatı seven bir ölüm antropoloğu.
Basitliği reddeden popüler bir filozof.
Hatalarını kabul eden bir sosyolog.
100 yaşına gelmiş büyük bir “şimdiki zaman” tutkunu...
GÜNÜN TARTIŞMASI
RAHMİ BEY TARZI MI
HINCAL ABİ TARZI MI
DÜN itibarıyla “60 plus stil ikonluğu” dalında yeni bir tartışma başladı.
Tartışma Hıncal Uluç’un köşesinde, Sabah gazetesinin magazin servisine attığı fırça ile başladı. Sabah magazin grubu Rahmi Koç’un bu fotoğrafını basıp altına “Rahmi Koç tarzı” yazmış.
Hıncal Abi fena halde bozulmuş buna. Diyor ki: “Bu asıl benim tarzım... Yıllardır öyle giyiniyorum.”
Aralarına girmem ama Hıncal Abi’ye bir itirazım var. Rahmi Bey’in pantolonu...
Artık Brooks Brothers tarzından ve tek renk pantolondan vazgeçip, resmen “Pitti Uomo” tarzına geçmiş... Rahmi Bey’in bu pantolonuyla, yepyeni bir dönemi açtığı kesin.
Bir önceki yazıda bahsettiğim Edgar Morin, hayatı boyunca benim de inandığım şu tezi savundu: “Büyük medeniyetler ancak kozmopolit toplumlarda gelişir...”
Bence 21’inci yüzyılın büyük giyim tarzları da artık klasik giyim baronlarının tüylerini diken diken edecek böyle kozmopolit bir patchwork’ten, yani “kırkyama”dan doğacak... Rahmi Bey tarzının buna Hıncal Uluç tarzından daha yakın olduğunu düşünüyorum.
Edgar Morin’in Liberation’da yayınlanan bu fotoğrafına bittim...
Allah Rahmi Koç’a, Hıncal Abi’ye, Güneri Cıvaoğlu’na ve hepimize 100 yaşında böyle harika, güleç ve dünyaya hafif müstehzi bakan umursamaz pozlar nasip etsin.
FERMUAR ÖYLE BİR YERDE PATLADI Kİ SESİ TA ETEKLİ MEHMET’E KADAR GELDİ
AMERİKAN magazin medyası geçen cumartesi akşamından beri bir fermuar olayını konuşuyor.
Geçen yılın en büyük sürprizini yapan hip hop şarkıcısı Lil Nas X, yeni şarkısının tanıtımı için “Saturday Night Live” adlı komedi şovuna çıktı.
Ancak şarkının tam ortasında, dans edip söylerken pantolonunun fermuarı ya açıldı ya patladı.
*
Bir süre ne yapacağını bilemedi sonra elleriyle kapatarak durumu kurtarmaya çalıştı..
Tabi iş işten geçti ve sosyal medya yıkıldı...
Lil Nas X gay bir şarkıcı. “Old Town Road” adlı şarkısı hiç tartışmasız geçen yılın en büyük müzik fenomeniydi.
Orijinali ve folk şarkıcısı Billy Ray Cyrus’la yaptığı remiksi sadece Spotify’da 2 milyara yakın dinlendi.
Bir sonraki canlı TV programına etekle çıktı ve şunu söyledi:
“Bir daha kimse bana niye etekli Lil Nas X oldun demesin. Çünkü artık pantolona güvenmiyorum...”
*
Mehmet Yılmaz ve ben İskoçya’da kilt giydiğimizde, bazı yazarlar bize “Etekli” adını takmıştı.
Artık biz de rahatlıkla “Pantolona güvenmiyoruz” diyebiliriz.
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Yorum Yazın